• sayesindenin eşanlamlısıymış gibi kullanılan kelime. oysa tam tersidir desek yeridir.
    iyilik bir kimsenin sayesinde olur
    kötülük ise bir kimsenin yüzünden olur.

    yüzünden kelimesini olumlu cümlelerde kullananları son zamanlarda televizyonda sıklıkla görüyorum, işitiyorum. şimdi kusacağım sözlüğe "gerzekler" diye, ayıp olacak. ama biraz zeka, biraz incelik. türkçe bu kadar da özensiz mi konuşulur?

    benzer bir hata için (bkz: yüz)(yani cici) ve (bkz: surat)(bkz: sıfat)(yani kaka)
    bir de (bkz: sima)(yani mesafeli)(bkz: çehre)(bkz: cemal)(yani güzel)

    yüzünden ile sayesindenin arasında kalanlar için (bkz: ötürü)(bkz: nedeniyle)
  • sevilen bir kullanımı için
    (bkz: aşk yüzünden)
  • bahane insanlarinin vazgecemedigi kelime, her olayda suclanacak bir gunah kecisi bulanlarin ideal cumle bitirme aparati, bununla ilgili ustun dokmen'in muhtesem bir yazisi var, buyrun, okuyun...

    ustun dokmen der ki " ...cocugumuz düsüp kafasini masaya carpinca biz hemen masayi doveriz, eh masa ehhhh sen niye orada duruyorsun ! diye, masa orada durmasa cocuk kafasini carpmayacak sanir ve buyudukce yaptigi her hatayi yukleyecek bir sey mutlaka bulur."

    malum...

    kızının mezuniyetini izlemek için balıkesir'den erzurum'a gelen başörtülü anne, tören salonuna alınmamıştı. vicdanı olan herkesin yüreğini cız eden bu olayın sorumlusu kimmiş? kapıcı... şimdi oldu işte... kara kuvvetleri komutanı "rektör iyi çocuktur, yapmaz öyle şey" falan demeye getirmişti. yök başkanı da, "rektörün haberi yokmuş" dedi, çıktı işin işinden... kimmiş suçlusu? kapıcı.

    mesela, bizim balkan harbinden kalma, dandik vagonlara 160 kilometre hız yaptırdılar. ilk virajda sizlere ömür... kimin üstüne kaldı?

    makinist'in.

    mersin'de bayrağımız yakıldı, yırtıldı.

    askere taş attılar, panzere molotof...

    memleket ayağa kalktı.

    kimin yüzündenmiş?

    iki veled...

    gelene geçene ayran tost falan satan, kendi halinde sakin bir kasabaydı, susurluk... içişleri bakanlığı, mit, jitem, generaller, özel tim polisleri, kumarhaneciler, bakanlar, milletvekilleri, işadamları... bin

    kişi falan yargılandı. her şey kimin başının altından çıkmış?

    yeşil'in.

    deprem oldu...

    7 vilayette 50 bin kişi öldü.

    binlerce bina yıkıldı, on binleri ağır hasarlı.

    hepsinin sorumlusu olarak kimi kulağından tutup hapse tıktık?

    veli göçer'i.

    edirne'de bebeler şakır şakır öldü...

    hiç utanmadan bisküvi kolilerine koyup, gömdüler.

    "araştırdık, ihmal yok" dediler.

    peki neden öldü bu yavrular?

    klima'dan...

    dikkat isterim, klimacı bile değil, klima.

    rakıdan öldük.

    o gün ile bu gün arasında ne değişti?

    kapağın rengi...

    sanal "sorumlumuz" bile var...

    yollarda her gün 20 insanımız heba oluyor.

    trafik canavarı'ndan...

    dolar patlarsa?

    enflasyon canavarı'ndan...

    hatta "sorumlu olmayan sorumlumuz" da var...

    milli takım oynayıp yeniliyor.

    suçlusu kim?

    takıma alınmayan hakan...

    domatesleri ruslara kakalayamıyoruz...

    sinekten...

    deli dana geliyor.

    inekten...

    millet hormonlu diye tavuk yemiyor.

    erman toroğlu'ndan.

    evleri su basıyor.

    yağmurdan.

    ormanlar yanıyor.

    sigaradan.

    gemi batıyor.

    dalgadan.

    iyi de kardeşim, uçak neden düşüyor?

    rahmetli pilottan...

    peki bu şartlarda hayatta kalmayı nasıl başarıyoruz?

    allah'tan...
  • kullanım yeri genellikle olumsuzluk içeren cümlenin sonrası veya öncesi olan kelime.
  • ingilizcede because of falan bundaki negatif manayı vermiyor direk ima etmiyor. tam karşılığı yok.
  • "yakalandığı ölümcül hastalık yüzünden pek az kişiyle görüşebilen berma kızının talep ettiği ve hem hasta, hem tembel olan damadının sağlayamadığı lüks hayatın masraflarını karşılayabilmek için tekrar sahneye dönünce, durumu daha da kötüye gitmişti." marcel proust - le temps retrouve*

    (bkz: senin yüzünden), bu yüzden, o yüzden, işte bu yüzden
    (bkz: sayesinde ve yüzünden)
hesabın var mı? giriş yap