fico ^*

• sap r3 financials ve controlling modullerinin kisa adi.
• (bkz: fico score)
• itl. incir
• (bkz: fiko)
• elle yapılan nah işareti olarak bildiğimiz işaretin bir diğer ismidir.
  batı kültüründe incir işareti anlamında kullanılmaktadır. burada incir kadın cinsel organı anlamındadır.
• italyancada süfer manasına da gelmektedir. che fico ya da fichissimo dersek, ne kadar süfer ya da vaaay şahane demiş oluruz.
• yugoslavya'nın fiat 600'den esinlenerek ürettiği zastava 750 otomobillerinin lakabıdır. çeyrek asırdır üretilmemesine rağmen hala balkanların gözde aracıdır bir yugonostaljisi olarak...
• tüketicilerin hangi miktarda ve hangi faiz oranından kredi alabileceğini tespit eden kıstas.
• memlekette bilinen haliyle ise yugo zastava.
  fiat 500 ya da 600 ya da bilinen bir diğer ismiyle fiat topolino çakmasıdır.
  dizayn olarak topolino'dan en önemli farkı ön konsol ve kaput.
  bunun dışında kabuk birebire yakın aynı.
  motor arkada yer alır.
  bagaj önde.
  piyasadaki mevcudiyetinde, keçeden ötürü kapakta kaçırma olduğu için hararet nedenli yolda kalmaları en kronik sorunu.
  
  bir dönem amerika'da dünyanın en güvensiz otomobilli seçilmiş.
  doğrudur. tenekedendir.
  
  ilk motorum klasik vespa px 150, ilk arabamsa budur.
  benimkini, piyasada sedef boyalı arabalar henüz yokken sedefe boyatmış, tamponları gümüş silindir şeklinde büktürmüş, döşemeleri sarı siyah çizgili üniforma şeklinde kaplamıştım ve beni köprü girişlerinde polisler çevirip, park ettimmiydi sileceğe kartvizitler sıkıştırılıp sat bana bunu şeklinde maziler yaşamış idim.
  ama esas olarak bu şahane teneke kutuyla ilgili bir meşhur anım vardır,
  
  ki,
  burada da kafam kıyakken paylaşmışımdır tekrar anlatayım.
  
  yıllar öncesi.
  tarlabaşında bir ahbabımızın şahane hatta efsane bir resim atölyesi var.
  haftasonları buraya uzayıp rakı bira allah ne verdiyse dayanıyoruz.
  atölyeye sonradan ortak aldığı bir de gazeteci abi var ayrıca -şimdi aramız iyi değil, karikatürist.
  arabayla gittiğim zamanlar, mekanın önünde mutlaka dar bir yer buluyor oraya sığıyorum
  ama her defasında, ön teneke kaput çökmüş oluyor.
  ben de alttan vurup düzeltiyorum ama her defasında da amına koduğumun çocuğunun biri bizim arabaya takmış kaputu yumrukluyor diye bizimkilere şikayet ediyorum.
  atölyenin sokağı da ana caddeye saplanan travestilerin iş tuttuğu loş bir sokak.
  mesele böyle sürdü gitti.
  bir gece yine içiyoruz, atölyenin penceresinden görünen bir yerinde sokağın araba, karikatürist abimiz oooğlum koş koş gördüm senin kaputun niye çöktüğünü dedi.
  atölye böyle uzun bir dikdörtgen, baştan uca 15-20 m vardır.
  seyirtip gittim yanına.
  abi nedir dedim.
  ben dedi şşşt dedim kaçtılar, 18-20 yaşında bir oğlan, travestiyi dayayıp senin kaputa çakıyordu karanlıkta dedi.
  
  yugoyu daha da oraya getirmedim.
• tam adı fico eataly world olan, dünyanın en büyük gıda parkı. açılımı fabbrica italiana contadina'dır ve dilimize italyan köylüsünün fabrikası tarzı bir şekilde çevrilebilir. (mi bilemedim.) genellikle bolonyalılar^* tarafından italya'nın lezzet başkenti olarak adlandırılan bolonya'da yerleşiktir. meyve sebze hali yönetiminin, mahalli idare ve oscar farinetti'nin ortak girişimidir. 100 milyon euro harcanmış ancak kısa vadede maddi beklentileri pek karşılayamamıştır. beklenti daha çok ziraat bilincinin geleceğe taşınmasını sağlamak gibi duruyor.
  ancak ülkemizde belediyelerin yerel lezzet panayırları ile mukayese edildiğinde, güzel bir referans noktası olabilir. önemli olan coğrafi tescil, standardizasyon ve kalite kontrolün yaygınlaşması ve bunun pazarlanabilir hâle getirilmiş olmasıdır. italya bunu yapmış, darısı başımıza.