acparantez

• artık her biri başlı başına şehir efsanesine dönüşmüş büyük partilerin organizatörü, ev sahibesidir. studio 54'ü seyrettiğinden beri asla eskisi gibi olmadı dimağı. 70ler ve 80ler kokan bu partilerde uçuklukların bini bir paradır. atların üstünde salona gelen dansçı çıplak çocuklar, pastadan çıkan tıpa tıp madonna temsili, bahçede etrafı domates filizleri ile çevrilmiş ot bahçelerinden temin edilen, üreticiden tüketiciye konseptli otlar, duvarlara yerleştirilmiş musluklardan akan içkiler, alkol duvarını geçip değil kırıp havuzda boğulma tehlikesi atlatan tipler, punch kasesinde yüzen striptizciler, önce bal ile kaplanmış çıplak vücutları nutella ile kapatma yarışmaları, bilmem kaç yüz ekran tvden izlenen madonna konserleri, köy yumurtasına bakıp aynısını çıkartmaya çalışan insanlar, kah neşe, kahkaha. bu partilerin ortak özelliği ise kimsenin gitmemiş olması ama herkesin onlardan bahsetmesidir. ne de olsa urban legend. inansan olmaz, inanmadan hayatın tadı yok. geçtik bunları be kreması bayatlamış bir yaş pasta da işimizi görür. bizi diskoya götür, orada bırak.
• ah mazi.
• bu bambaşka bir yaşam formu. nitro bazındaki enerjisini yediği sağlıksız ama lezzetli öğünlerine mi borçludur yoksa doğuştan full force bir yaratık mıdır bilemiyorum ama emin olduğum bir şey var ki onunla arkadaş hatta -izninle deli- dost olmak apayrı bir mutluluk. mutluluk demişken, mutluyken inanılmaz güzelleşir bu hanımımız. umarım roma hocasına uygulayacağı "merabahocamben5260mehmetvizem10vebuderstenmutlakageçmemlazım" taktiği işe yarar ve canımız bok çukurumuz marmara hukuktan bir an önce kurtulur.
• (bkz: birthday girl)
  
  şaşırtıcı bir mutluluk.. klonlayamadığım heyecan..
  (frankenstein)
  
  hasılat rekorları kıran kız..
  (fred çakmaktaş)
  
  beğenerek izliyoruz.. yıh yıh yıh.. taklitlerinden sakınınız..
  (barni moloztaş)
• yeni bir suser.
• gülerken attığı çığlıklardan biriyle püskürtmeme sebep olduğu kolanın sınıfta yarattığı infial ile tanımış olabilirim kendisini, veya daha da önemsiz bir şey bilemiyorum. sonuçta korkarım kendisinden. sadece hayallerinin peşini bırakmaması ama aynı zamanda onunla ilgili hayaller kuran herkesi de memnun etmeye çalışması ^* sebebiyle bile harcadığı efor takdire şayandır. bir saray yavrusu okulun yüksek yüksek duvarlarına, oradan da boğaza sığmayan akıp giden bir hayal gücü ile yeni nesillere basın^* yoluyla yaptığımız fikir empoze etme işini aldı o daha da ilerilere götürdü. herhalde sahne sanatlarını kullanarak kendimizi tatmine mi yoksa başka bir şeye mi yaradığı belli olmayan temsilleri de ^****daha ilerilere taşıyacak. kendinizden utanmanıza sebep olacak kadar dürüst bir insandır. neyse ben de öyleyim ben utanmıyorum. biraz klişe olacak ama bu zamanda böyle bir kız bilmiyorum yok yani. güzel, çekici, zeki, ukala, hızlı, akıllı, huysuz, hırçın, kültürlü, doğru - dürüst, hafif konservatif. an ideal girl.
• soap opera gibi. 2 gün seyretme çok şey değişiyor 1 yıl izleme her şey aynı. (iyi bi şey dedim).
• benimle dans eder misin yarışmasına katılırsa bir daha kendisiyle asla dans etmeyeceğim insandır. partnersiz kalırsın ölürsün kızım. hala chicago'nun son sahnesini canlandırmadık, iyi düşün istersen. velma is that you?
• yüksek sesle mal demek istediğim insan. #9356437. harbi malsın. (iyi bi şey dedim, her zaman)
• hep oradadır. bilirsin. alışmazsın, hafife almazsın, ihmal etmezsin, düşüncesizlik etmezsin.. ama oradadır bilirsin. güvenirsin.
  hep aynıdır. bilirsin. sıkılmazsın, bunaltmaz, uzun uzun dinlemek ve konuşmak istersin. zahmet vermekten çekinmeyeceğin kadar senindir ama zahmet vermek istemeyeceğin kadar sendir esasında. evinde her daim rahatsındır, o da seninle öyledir. sadece birbirini tamamlayan hareketler sergilersin bazen. cümlelerini tamamlarsın, arızalarının çoğu sende de vardır bu yüzden saygı duyarsın. ara sıra kendi kendine kalıp da ilişkilerini ve hayatını şöyle gözden geçirince yargılamaların tek dokunmadığı tip odur. asla acabası yoktur. zaten biraz höt hötdür, ima da yapamaz.