• 5 sene surmemesi gerekendir, zira adi bir daha hic koyulamayacak olan hazinliktir..
  • öldürmeyip süründüren şeyler listesine dahildir. o bir gün vardır, bir gün yoktur. aslında vardır ama yoktur. aslında olmadığı zaman da vardır. başkasıyla mıdır sizinle mi? kesinlikle uzak durulması gerekir keza getirisi mutluluktan cok gozyası, moral bozuklugudur. uzaklasmak, yeni ve gerçek mutluluklara yelken açmak gerekir.
  • aktif kişinin pasif kişiyi kandırmasıdır.''bak güzelim durumu biliyorsun''la başlar bahaneler karşıdaki de hımm evet haklısın adı olmasın bari der.sevelim sevişelim felsefesi güdülür ve hesap verme vicdan azabı çekme dertleri ortadan kalkar.eee adı yoktur nede olsa
  • erkeğin genelde "takılmak" diye tabir ettiği,ilişkiye sadece sex açısından yaklaştığı,kadının ise bir umut,bu saçma sürecin sevgililik sürecine döneceği günü umut ederek yaşadığı new age ilişki çeşidi.
  • sevgilinin sağ kulağına ezan okuduktan sonra, üç kez istenen isim tekrarlanmak suretiyle, ad koymak mümkündür.
  • bir kahramanlik gosterene kadar ad konulmamasi gereken iliskidir. sonra adini koydugunla kalirsin yani. sen uzulursun. sonra demedi deme.
  • sorumluluğu azaltan, sıkıntıyı geçiren, egoyu tatmin eden, hesap vermesiz, sadık kalmasız, yepisyeni, ilaç gibi bir ilişki çeşididir.
    "mesafeler uzak" "bu aralar hazır değilim" "seni kırmaktan korkuyorum" gibi gerekçeler ve bir bardak soğuk suyla yutturulabilir.
    etkisi azalmaya başlayınca "benim için çok değerlisin" "görüşmeyince özlüyorum" "keşke şu anda burada olsaydın" gibi kalıpların kullanılması etki süresini uzatacaktır.
    sık karşılaşılan yan etkiler arasında göğüs ağrısı, mide bulantısı/kusma, his kusuru, gözlerde sulanma, burunda akma, egoda paralanıp parçalanma sayılabilir.
    yan etkilerin sık karşılaşılan oluşma mekanizmaları:
    1. gerekçelerin bertaraf edilmesine rağmen ilişkiye ad konamadığında yaşanan farkındalık anı
    2. çekip giden tarafın açıklama yapmak ihtiyacı bile duymaması üzerine bünyeyi saran değersizlik hissi

    prospektüsünü dikkatlice okumadan yutmayınız, yutturmayınız.
  • hesaplanmış riskleri göze almış ilişkidir.
  • soru işaretleriyle doludur. isimsizlik durumu uzarsa "başlamadan biten ilişki" olur.
  • efendim uzun zamandır bu adı koyulmamış ilişkiler üzerine düşünüp taşınmışlığım vardır.. arada kişisel gelişim olarak sözlükten takip etmişliğim de vardır. bu yazdıklarımı ben ve benim gibi hey ho ben ilişki insanı değilim, mazoşistin önde gideniyim, gizli gizli tori amos'un hüzünlü şarkılarını dinler sonra new young pony club'tan the bomb'u açar dünyaya aleme ne kadar da memnunum böyle abidik kubidik şeyleri yaşamaktan diye duyurunca kendini güçlü hisseden insanlardanım diyenlere armağan ediyorum.
    eğer her birimiz 13 yaşındaki sadece bakıştığı çocuklara sırıl sıklam aşık olduğumuz dönemlerde kalsaydık böyle olmazdı bu işler diyorum bi yandan amma velakin bir yandan her geçmişte kalan günümüz, yaşamaya başladığımız her gelecek zaman bizi bu hallere sokuyor onu da biliyorum.
    öncelikle bu tip ilişkiler için bir milat bulmak olabildiğince zordur. çünkü bu saçma sapan olay nerde başladı tam olarak bilmez insan. genel olarak o her yaşayamadığız ve yaşadığınız şey sizi bu noktaya getirmiştir. yani siz bu olay ne ara buralara geldi diye bilmezsiniz. eski sevgilidir olmuştur, potansiyel sevgilidir olmuştur, sevilmeyendir olmuştur, fazla sevendir olmuştur, zaman mekan kavramları uymamıştır olmuştur, olmuştur da olmuştur. gelecek planlarının içine edeyim dersiniz bir yandan ancak o 13 yaşından kalan çocuksu duygularınız sizi deli divane bi adama/kadına ait olma ihtiyacına her fırsatta geri döndürür.
    olayların genel gidişatını göz önüne alırsak, ilk olarak karşılıklı duyguların, etkileşmenin olduğunun farkedilmesiyle başlar herşey. heyecan yapılır içten içe, midede kelebekler falan filan, sonra işte ne bileyim efendim bir günde o kişiyi 1500 sefer akıldan geçirebilme yetileri kazanma gibi. devamında ilk öpücük, ikinci üçüncü beşinci öpücük derken bir bakmıssınız ki o kişinin dudaklarını beyninin içinden çok daha fazla tanımışsınız. sonra bir bakmışsınız normal insanların birbirlerini tanımakta geçirdiği genel süreyi siz birbirinizi tanımamakla geçirmişsiniz. iki taraftan sadece bir tarafın cesaret edip, arkadaş olmak en iyisi ya da herşeyi katagorize etmemize gerek yok naralarıyla başlaması sessiz bir kargaşaya dönüştürür hayatınızı. o insan çoktan hayatınıza girmiştir ki, onu kaybetmemek için her ne kadar bu adı bile olmayan saçma zamazingodan kurtulmak yerine onu daha da saçmalaştırmaktır işinize gelen, ya da durduramadığınız. her zaman benzer şekillerde olmaz elbette ki. çok sevip te hayatınızdan çötönk diye çıkarıp atmaya kıyamadığınız eski bir sevgiliniz de olabilir bu kişi, ya bir gün olursa diye umutlandığınız yeni bir dimağ da. pek çok farklı varyasyonlar mevcuttur sonuç olarak bu acayip şeyde.
    ama bir gün sona yaklaşırsınız, acıtır. başladığı günü hatırlamazsınız bile, acıtır. gideceğini bilirsiniz, acıtır. bir gün o başkasına ait olur, siz başkasına ait olma ihtiyacını hissedersiniz, acıtır. sonuç olarak acı çekmekten ve her günü her türlü olaya gebe, unutmamaya doyamayacağınız bu tip bir şey yaşamayı götünüz yiyorsa sonuna kadar götürün. yok ben romantiğim, gitme yoksa atlarım en yakın köprüden dinler dinler coşarım, 4 bira içer hüzünlerim telefona koşarım derseniz, bulaşmayın derim.
    ama farklıdır bu adı koyulmamış ilişki, kısa süreli de olsa uzun süreli de olsa, sonucu neye bağlanırsa bağlansın hepimiz yaşarız en az bir sefer, acıtır, güzeldir, acıtır.
hesabın var mı? giriş yap