• inceltme işaretinin en fazla yakıştığı bir isme sahip olan agâh hün'ün, ilahî varlıklara has davudî sesini ilk farkedenlerden biri ismet inönü olmuş. ankara devlet konservatuvarının oyunlarını kaçırmayan cumhurbaşkanı, 1940'larda izlediği bir temsil sonrası henüz 20'li yaşlarının başındaki agâh hün'e "eserlerinizdeki ilahlar gibi ilahlaştınız" der.

    gerçekten de bakkala gidip "bana ordan 350 gram az yağlı keçi peyniri, yarım kilo da tuzsuz gemlik zeytini tart" bile dese, insanı o anda inayete kavuşturup tövbekâr edecek bir sesi olan agâh hün, seslendirme kariyerinin zirvesine hz. muhammed'in amcası hz. hamza'yı canlandıran anthony quinn'i seslendirmesiyle çıkar.

    80 darbesinden kısa bir süre önce türkiye'de gösterime giren 1976 tarihli çağrı filminin türkiye'deki etkisi öylesine büyüktür ki başta dindarlar olmak üzere millet gül suyuyla yıkanan sinemalara akın eder. hatta koca bir nesil uzun bir süre evangelist anthony quinn'i hz. hamza sanar. (bkz: anthony quinn'i hz. hamza sanmak)

    filmin türkiye'deki bu başarısında agâh hün'ün seslendirmesinin önemli bir payı olduğunu ve 1915 doğumlu anthony quinn'in kendisinden 3 yaş küçük agâh hün'le sadece yaşlarının değil, tiplerinin de acayip benzediğini farkeden yeşilçam, çağrı'nın ekmeğini yemeye devam etmek için cüneyt arkın ve necla nazır'ın başrolde olduğu 1987 tarihli sen ağlama adlı filmde agâh hün'e verecekleri rolü bulurlar: hamza efendi.

    geceleri uykuya dalmakta zorluk çekiyorsanız eğer cüneyt arkın'ın, babası hüseyin peyda ile necla nazır'ı agâh hün'den istemeye gittikleri şu sahneyi izleyin derim:

    agâh hün: buyrun oturun.... kahveniz nasıl olsun?
    cüneyt arkın: az şekerli
    hüseyin peyda: benimki de....

    https://youtu.be/-bjchd3gxxi?t=1534
  • çağrı filminde hz. hamza'nın sesidir agâh hun.
    uhud savaşında müsabaka başlamadan önceki düello sahnesinde seslendirdiği "sağımda usame, solumda ali; biz senin dengin miyiz?" merkezli sorusu aklıma nasıl nakşolunmuşsa, daha da dilimden söküp atamamanın yanısıra nefis de taklit ediyorum.
    sinemada bilet alırken "sağımda ilker, solumda ayşe; biz senin dengin miyiz?" diyorum, adam yüzüme bakıyor.
  • unutulmaz bir tiyatro ve sinema oyuncusu, yönetmen. ancak asıl ünü ve başarısı seslendirme dalındadır. davudi sesiyle aksakallı dede rollerini oynamış ve uygunsuz durumda karşılaştığı genç çiftlere söylediği "benden size zarar gelmez" repliğiyle de hafızalarda yer etmiştir.
    "yüzüklerin efendisi"nde türk oyuncular yer alsaydı, gandalf rolü için tek aday olurdu.
    1990 yılında ölmemiş olsaydı bir de tabii...
  • kucukken allah baba diye bi kavram vardi.. "eger yanlis bisi yaparsan allah baba gelir seni cezalandirir" derdi sokakta oynadigim benden yasca büyük cocuklar.. bir persembe aksamiydi inanc dunyasi programinda bir parodide gordum onu.. ak sakalli akpak urbalar içinde karizmatik bir dedeydi ulu sözler eden... (bu karizmatik lafini kullanmak istemiyordum, agizda sakiz oldu ama bu övgüyü hakeden 3 kisi varsa biri agah hun, digerleri de lee van cleef ve huseyin peyda'dir)

    evet, sokaktaki cocuklarin allah baba dedigi bu olmali diye dusunmustum... allah rahmet eylesin...
  • ramazanlarda iftar saatinde ezan okunduktan sonra radyoda iftar duası "yüce tanrımm, saa iandım, saa sıındım" şeklinde okuyan insan.
  • çağrı filminde uhud savaşı öncesi silah arkadaşı hz. hamza'ya savaş hakkındaki görüşlerini sorar. akabinde hz. hamza suretindeki agâh hün sesinin olanca kudretiyle "sayıları bizden fazla. ama gene de âdil bir savaş olacak. biz onları görüyoruz, onlar bizi. gözümün gördüğü hiçbir şeyden korkmam." diyerek sıradan bir repliği tanrısal bir irtifaya çıkarır. müsabakanın ilerleyen safhalarında ise agâh hün ancak "okçular ileri/geri", "fırlat", "saldır" gibi birkaç savaş talimatı daha vermeye fırsat bulur ve hz. hamza'nın vahşi adlı müthiş vücutlu gündüz feneri tarafından şehit edilmesiyle filmdeki rolü -ne yazık ki- son bulur.
  • gectigimiz yilin baslarinda aort damarindaki yirtilma sebebiyle hayatini kaybeden esi makbule hün de tiyatro ve sinema oyuncusudur.
  • ağır ve eko eden bir tonlamayla "evlaaadım, bırak o silahı" türünden şablon replikleriyle sohbetlere malzeme olmuş, yüzünün türk filmlerinden eksik olmadığı türk sinemasının emekçilerinden. çetin mizacı ve delici bakışları ile asla silik bir karakteri oynamamış, iyi yada kötünün ekstrem noktalarında bir yer edinmiştir. ya bir mafya başıdır, kötülüğün babasıdır ya bir evliyadır veya cüneyt arkın'ın falan babasıdır. genellikle iyi rolde ise filmin başında, kötü rolde ise filmin sonunda kötü şekilde can verir. mutlu sonlarda nadiren hayatta kalır. ruhu şad olsun.
  • ne zaman sesini bi yerlerde duysam içim titrer. huzur veren , dingin bir sesi var.

    surat ifadesi; masal anlatan, öğüt veren, çocukları seven bir dede gibi gelmiştir bana. dedem gibi sevmişimdir kendisini.
  • yerli "exorcist" filmindeki şeytan çıkarma sahnesiyle yer etmiştir. "lanet şeytan! çık bu biçare kızın içinden!"
hesabın var mı? giriş yap