• ilk haçlı seferinden 13’ncü yy.’a kadar latin krallığının en aktif şehri. iskenderiye ve istanbulla aynı ligde sayılan bir liman kenti. 3.ncü haçlı seferi sırasında efsaneleşen aslan yürekli richard ve selahaddin eyyubi arası savaşların arenası, hattin savaşını takiben bir araya gelen fransa kralı philippe ile richard'ın kudüsü geri almak için yığınak yaptıktan sonra bulunduğu noktadan kudüs üzerine yürüyüşe başlamayı kararlaştırdıkları deniz üssü:
    şehrin tarihi isadan önce 16nci yüzyılara kadar uzansa da tarihi arenada ilk belirgin varoluşu ptolemy orduları tarafından işgal edilerek adının ptolemais olarak değiştirildiği ve 60bin kişilik bir nüfus barındırdığı 3’ncü yy. dolayındadır. daha sonra romalıların eline geçen şehir 638’de araplar tarafından alınarak müslümanlaştırılmış ve araplar akka’yı bir arap halk kahramanının ismi olarak kabul ettiklerinden ismi tekrar antik ismi olan akka’ya döndürülmüştür.

    şehrin tarihteki önemi ise haçlı seferleriyle başlar. 1104’de haçlı soylularından "baldwin1", bir ceneviz donanmasının yardımıyla şehri ele geçirip bayrağını astı. cenevizlilerin bundan kazancı ise şehrin bir çeyreğini kendilerine ayırmak oldu. daha sonra venedikliler ve pisa’lılar da benzeri askeri anlaşmalarla şehirden pay sahibi oldular. asıl hedef olarak kudüs’ü gören ilk haçlı orduları akka’yı bir ara üs olarak görseler de burada ortaçağın en muazzam sur ve liman kompleksini kurmaktan geri durmadılar. bu surlarla ve denizden gelen tehlikelere karşı içi içe geçmiş liman ve dalgakıranlarıyla alınamaz görünen şehir. 1187’deki hattin hezimetinden sonra şehrin önlerine gelen selahaddin’e pek bir direniş gösteremeden teslim oldu.

    aslan yürekli richard 1191 haziranında birçok maceralardan sonra deniz yoluyla akka’ya vardığında şehir guy de lusignan ile onun aslında siyasi rakibi durumunda bulunan monferratlı conrad’la sur kentine çıkarak birleşmiş bulunan fransa kralı philippe augustus’un orduları tarafından isteksizce kuşatılmış durumdaydı. haçlı orduları ise dışardan şehrin ikmal yollarını açık tutmaya çalışan selahhadin güçleri tarafından çevrili durumdaydı.

    selahddin’in hattin savaşı sonrası güçleri özellikle kara yoluyla gelmesi beklenen kutsal roma germen imparatoru fredrich barbarossa’nın güçleriyle birleşecek haçlı ordusu ile başa çıkmaya yetmeyecek olduğundan müslüman sultan haçlıların dikkatini dağıtarak onları şehri almaktan alıkoymaya çalışmaktan başka birşey yapamıyordu. (ilginç olan ise alman imparatoru hiç bir zaman gelmeyecekti. zira göksu ırmağını geçerken boğulmuş olması dolayısıyla güçleri dağılmıştı ve bizimkilerin bundan henüz haberi yoktu).

    cesur ve genç , atak ama cahil richard akka’ya gelir gelmez siyasi liderliği eline aldı. dağınık haçlı güçlerini biraraya toplamayı ve surlarda bir gedik açacak kadar konsantre olmalarını sağladı. 11 temmuzda selahaddin’in surların içindeki garnizonu teslim şartlarını konuşmayı önerdi. richard’ın şartları ağırdı. 200bin altın ve 1500 haçlı savaş esirinin teslim edilmesi ve hittin savaşında selahaddin’in eline geçtiğine inanilan gerçek haç’ın haçlılara iadesi. emirler kabul ettiler. oysa selahaddin’in bu koşulları karşılayacak gücü bulunmuyordu.

    bunun üzerine kendisine danışılmadan kabul edilen teslim şartları üzerinde pazarlık başladı. selahaddin’in amacı kendi güçleri toplanıncaya kadar richard’ı oyalamaktı. pazarlığın ana konusu ise garnizonun içinde esir düşen 2700 müslüman askeriydi. ağustosun yirmisine kadar süren pazarlıklar richard’in sabrını taşırdı. ve tarihin en acımasız kararlarından birini veren richard 2700 savaş esirini selahaddin kuvvetlerinin ön saflarının karşısında acımasızca katlettirdi.

    akka’nın ele geçirilmesinin ardından şehrin yönetimi frank’lar ve ingilizler arasında anlaşmazlık konusu oldu. fransızların adayı doğal olarak monferratlı conrad’dı. münakaşa yerli baronların gücü ile richard’ın adayı guy de lusignan’ın kıbrıs’a sürülmesiyle sona erdi.
    tarihin cilvesidir ki aslında lusignan bu işten en karlı çıkan olacak ve soyu kıbrıs'ta 400 boyunca hükümranlık sürecekti.
    http://tr.wikipedia.org/wiki/kıbrıs_krallığı

    ancak yeni latin kralı conrad’ın hükümranlığı kısa sürdü. conrad bir gece yoluna pusu kuran iki haşhaşin tarafından hançerlendi. böylece küdüs krallığı titri lusignan ailesine geri dönmüş oldu ve akka kıbrıs krallığına bağlı sayıldı.

    şehir bundan sonra 1291’de şehri istila ederek en son haçlıya kadar katleden memluklara kadar haçlıların orta doğuya açılan son güçlü kalesi ve ticaret merkezi olarak kaldı.

    daha sonra osmanlı hakimiyetine geçen şehir 1799’da filistin’i istila etmek niyetiyle bölgeye gelen napolyon tarafından kuşatıldıysa da alınamadı. ortadoğu işgal planı çöken napolyon ülkesine geri döndü.

    şehrin osmanlı hakimiyetinden çıkışı ise 1918’de ingiliz hakimiyetine geçişiyle oldu. 1948’de kısa süren bir arap işgali ardından şehir israil güçlerinin eline geçti. bugün israil sınırları içinde yer almaktadır.

    http://www.hagshama.org.il/…ources/view.asp?id=1094
    http://crusades.boisestate.edu/3rd/08.shtml
    http://www.eyewitnesstohistory.com/lionheart.htm
    http://encyclopedia.thefreedictionary.com/akko
    http://www.jewishvirtuallibrary.org/…logy/akko.html
    http://www.jewishvirtuallibrary.org/…/vie/acco.html
    http://www.terra-santa.net/…lem__latin_kingdom_.htm
    http://www.answers.com/topic/conrad-of-montferrat
    http://www.deremilitari.org/…/articles/christie.htm

    resimler:
    http://www2.rgzm.de/…urs/friedman/akko/fig1akko.jpg
    http://www2.rgzm.de/…man/akko/fig12akko15thcent.jpg
  • java/scala ile distributed concurrent islemler yapmayi epey kolaylastiran ve high-level hale getiren middleware kutuphane. http://akka.io/ . typesafe stack'in bir parcasidir.
  • cezzar ahmet pa$a'nin napolyon'u maglup ettigi alan
  • musluman ve yahudilerin uyum icinde kavgasiz gurultusuz yasadigi ender sehirlerden biridir. guzel ve bizi de ilgilendiren hikayesi olan bir kalesi, restoranlari, humuscusu, sahil yolu vardir.
  • eski şehrin tam burnunda abu christo diye bir lokanta var, ilk gördüğümde bayağa hoşuma gitmişti. (bkz: monte cristo kontu)

    şehir küçük fakat buram buram tarih kokuyor. bir tarihçi için bulunmaz bir yerdir. osmanlı ve haçlı yapıları fazladır. abdülhamit'in saat kulelerinden burda da vardır. han, hamam zaten bolca. rodos ve kıbrıs'ı andırmaktadır. özetle, tarihi bir şehirdir.
  • bahailik dininin kurucusu bahaullah'ın sürgün olarak yaşadığı ve öldüğü yer. bahailer için hac mekanıdır.
  • nils ve ucan kazda lider olan dişi kaz. şahsen kaşlarından iğrenirdim ben.
  • soğuk savaş döneminde amerika birleşik devletleri nükleer silah tekeline sahip olmasa da bu alandaki üstünlüğü sscb dahil bütün dünyaca biliniyordu. buna karşılık, sscb'nin de konvansiyonel silahlarda abd'ye karşı ezici bir üstünlüğü vardı. dönemin diğer süper gücü abd'ye karşı bile bu kadar üstün olunca avrupa'nın kıtanın orta ve doğusunda her yere yayılmış, namluları batıya dönük bekleyen rus tanklarından korkması normaldi. işte avrupa'da bu yıkım gücünün sebep olduğu korkuyu dindirmek için nato ve varşova paktı üyeleri arasında, daha sonra agit bünyesinde yer alacak olan akka [avrupa konvansiyonel kuvvetler kısıtlama antlaşması] imzalandı.

    bugün geçerliliği sorgulansa da; rusya tamamen kendi oluşturduğu tehdidi kontrol altında tutma amacıyla hazırlanan bu antlaşmayı tek taraflı olarak askıya almış bulunuyor.
  • napoleon bonaparte'ın hitler ile kıyaslanmasına sebebiyet veren uygulamalarının ilkini gerçekleştirildiği iddia edilen yer. zira napoleon buradaki savaş sürecinde yüzlerce insanı öldürmüş ve bir anlamda isyan çıkarabilecek kişileri ortadan kaldırarak ileride buraya genişletmeyi planladığı imparatorluğunu sağlama almak istemiştir. ancak göz ardı edilmemesi gereken bir nokta vardır ki napoleon sistematik bir uygulama gerçekleştirmemiş, dönemin savaş koşulları içinde ve de uluslararası hukukun emeklemeye bile başlamadığı dolayısıyla karşılıklı bağlayıcılık ilkelerinin olmadığı bir dönemde bunu gerçekleştirmiştir.
    nihayetinde değerlendirmenin zamansal boyutu göz önüne alınmalıdır.
  • muhteşem bir liman ve sur kompleksine sahiptir. şu anki şehrin altında bu komplekse bağlı olarak çeşitli tüneller, büyük salonlar, hastaneler gibi yaşam alanları mevcuttur. olası bir kuşatmadan korkan haçlı soyluları şehri tam anlamıyla bir üsse çevirmiş, hatta kutsal topraklarda bulunan tüm soyluların servetlerini sakladıkları bir hazine odası da inşa etmişlerdir. eski akka'nın yer altı sisteminin bir çoğu temizlenmiş ve ziyarete açılmış olmasına rağmen keşfedilemeyen bir çoğu gün yüzüne çıkarılmayı beklemektedir. halen eski evlerin depolarında yapılan kazılar ve araştırmalarda yeni tünel sistemleri ve benzeri depolar bulunmaktadır.
hesabın var mı? giriş yap