• bazen bir şey oluyor, sebepsiz ama, bi' umut tonlamasından bahsediyorum.
    akordeon sesinin kafamdaki yansıması bi' umut lafı benim.
    fonda bunun sesi varken her şey oluverecek gibi oluyor. kendiliğinden hem de. biri su söylemiş olacak, ketıla basılmış olacak, evin temiz olacak, evde içki varmış gibi olacak, sigaran bitmeyecek, biri yakıp uzatacak, ailen seni özleyecek, arkadaşların gitmeyecek, o yolda olacak, birazdan kapıyı çalacak.
    öf serdarı arayayım da ''müzik dinlemek orospuluktur :/'' desin de kapatayım ben bunu.
    müzik bile kandırıyor olm bizi.
    akordeona bile inanıyorum ya.
    akordeyon, akerdeon, ikirdiyin. okordoyon. baybay.
  • uzak ara onde müzik aleti ne mutlu o aleti kullanabilene. her daim akustiktir.
  • çerkes düğününün yapılabilmesi için gereken müzik aletlerinden biri. hatta en önemlisi, çünkü bu olmazsa düğün de olmaz.
    (bkz: pşıne)
    (bkz: yava pshineva)
  • televizyon kanallarında fransa'dan bahsedileceği zaman eyfel görüntüsünün değişmez fon müziği çalgısı. fransızlar'ın icadı olmamasına rağmen fransızlarla böyle özdeşleşmiştir.
  • kış gecelerinin sıcak ezgisi, yaz günlerinin kıpır kıpır sesi, serin gölgesi, gündüzün güneşi, akşamın dolunayı, hüznün ciğere işlemesi, yakması kavurması, neşenin damarda dolaşan kan olup gürül gürül akması, tek başınayken yalnızlığın sesi, kalabalıkta kafkas dağlarının horona durması, ağrı dağı ile kafdağı'nın şeyh şamil oynaması...

    kazım'ın sesinden mohevis kalo'yu dinlerken, burdaki akordeon sesi iberya özkan'ın marifetidir olsa olsa denmesi...
    parmakların tuşlara bir kez dokunmasıyla bin ses çıkarması...

    ve daha neler neler...
    duyduğumda beni alıp götüren ses, harika bir enstrüman: akordeon.
  • nefes alan bir enstrümandır.

    ha bi de bayanlar için meme ucu kıstırgacı görevi görür.
    sütyensiz çalınmasın, edilmesin, eylenmesin...
  • içimdeki çingeneyi çoksesli olarak besleyebilen tek enstrüman. klavsene ve ardılı piyanoya aşığım ama onlar çingen tarafımla pek ilgilenmiyorlar, darbuka desem çalarken aynı zamanda göbek atamam ki! klarnet de oynak ama tavşan dişlerle çalmak zaten zorken bir akor duymak için bir ikinciye ihtiyaç var..son 5 ay içinde başıma gelen en güzel şey oldu bu enstrüman. boynu bükük bir oda dekorasyonu olarak gördüğümde çalabileceğim düşüncesini aklımdan geçirmemiş, zaten evde bir dolu enstruman hem nefesli olsun diyaframı tutsun diye bir heyecanın peşinden sürüklenmiştim. ilk elime aldığımda sağ elle aklıma gelen bir şeyleri çalarken de henüz kendimi kaptırmamıştım. tamamen can sıkıntısından, yeni bir şeyler arayışından attım çantaya getirdim (rus akordeonu 1.5 oktav minnacık bir şey). düşmez kalkmaz amelie valsiyle başladım tabi. youtube'daki çocuk heyecanla ve aşkla açıklamış. kolu açması kapaması, sağla solu birleştirmesi bir hafta aldı.. ucuz da olsa ilk melodi ikinci haftanın sonunda çıkmıştı. akordeon öğretme karşılığı ingilizce,ispanyolca, türkçe, matematik, fizik, dans, kulak vb dersi verme isteğim de cevapsız kaldı envaye çeşit forumda. fakir ama gururlu genç olmanın heyecanıyla youtube taramalarını hızlandırdım. ketencioğlu birkaç beden büyük geldi. zaten daha iyi bir akordeona ihtiyacım var onun düzenlemeleri için. . bir fransız adam var youtubeda o kadar aşkla çalıyor ki o öyle çalmasa asla çalmak aklımdan geçmezdi.. henüz 10'a anca ulaşmış notalı repertuarımın umudu, her şeyi oldu. başlangıç aşamasında nota sıkıntısı çekenler için websayfası birebir. meraklısı için akılda bulunmalı, piyano düzenlemesini bulduysanız bir parçanın onun üzerinden çalmak akordeon notası aramaktan daha kolay. hala yanlış yerde nefes alan şarkıcı gibi arada bir körüğün hakimiyetini yitirsem de daha birkaç ay anca oldu olur öyle. hele bir bahar gelsin kendimi sokaklara atayım, bir iki valsa 3-5 biralık parayı toplayayım o zaman işte yenisini almak için daha bir heyecanla sarılacağım. ben hiçbir enstrumana bu kadar şevkle sarılmamıştım..

    ilham kaynağım adamın basit bir valste yarattığı harikalar için : http://www.youtube.com/watch?v=bway7vq_lzm
  • bugün osmanbey metro çıkışında iki kez bu enstrümanı çalan birisini görüp de adımlarımın yavaşlamaya, gözlerimin shrekteki kendini acındıran kedi gibi bakmaya başladığı noktada bu enstrümanla ilgili bir şey farkettim.

    böyle bazı insanlar vardır içindeki sıkıntısını, keyifsizliğini yansıtmamak adına daha çok güler, herkesten daha çok ses çıkarırlar. bugün bi an bu enstrüman da işte böyle neşeli görünmeye çalışan bi insanmış gibi geldi. sanki çıkan o kadar sesle içindeki bir şeyleri gizliyormuş gibi.

    ya da belki çalan kişinin tüm hislerini astığı yerdir akordiyonun içi. işi bitince hislerini de oradan kendi üstüne alıp metrodan çıkıyordur.

    kendine not: müzik aletlerine bu kadar anlam yükleyeceğine git yat.
  • tek bir tusa basarak akor cikarabileceginiz koruklu ilginc enstruman. sol eli kullanmak isin zor ve muhim tarafidir, sol elin altindaki minik tuslar: ilk sira kontrbaslar, 2. sira baslar, 3,4,5 siralar major, minor ve 7'li akorlardir. bazi akordiyonlarda 6 sira olarak eksik 7'liler de vardir.
  • sesini duyduğum anda tüylerimi diken diken eden enstruman.ha tabi karaçay olmam bu konuda başka etken ama yinede mükemmel bi müzik aleti.aynı etkiyi hissetmek isteyenler için (bkz: ağlatan kafe) dinlemeleri şiddetle tavsiye edilir.
hesabın var mı? giriş yap