• alex fenerbahçe'nin nüfus kağıdıdır, hagi galatasarayın pasaportu.
  • hagi'yi elinde türkiye bayrağı ve uefa kupasıyla kopenag'da koştururken hatırlarım, alex'i..sikimde değil valla alex.
  • alex: palmeiras, cruzeiro, parma, fenerbahçe

    # brezilya kupası (1998)
    # copa libertadores (1999)
    # uefa şampiyonlar ligi çeyrek finali (2008)

    * turkcell süper lig : (2005, 2007, 2011)

    hagi: steau bükreş, real madrid, brescia, barcelona, galatasaray

    # avrupa süper kupa (1986, 2000)
    # uefa kupası (2000)
    # uefa şampiyonlar ligi finali (1989)
    # uefa şampiyonlar ligi yarı finali (1988)
    # uefa şampiyonlar ligi çeyrek finali (1991, 1995, 2001)
    # fifa kulüpler dünya kupası finali (1986)
    # uefa kupası yarı finali (1992, 1996)

    * türkiye süper ligi şampiyonluğu (1997, 1998, 1999, 2000)

    valla bence çok şey ifade ediyor.
  • şu karşılaştırmayı yapanlara tek soru soruyorum, silicem.

    alex futbolu bıraktığında, türkiye dışında kim hatırlar yaptıklarını?

    hagi futbolu bırakalı 8 yıldan fazla oldu, hala ismi maradonalarla, baggiolarla, stoichkovlarla, zidanelarla geçiyor.

    http://spor.mynet.com/…inin-golunu-unutamiyor/20267
  • bu kıyaslamaya alex diye cevap verenlerin hepsi fenerbahçelidir. hagi diye cevap verenlerin içinde fenerbahçeliler de vardır.
  • türkiye'ye gelen her yabancı alex'le, alex hagi'yle karşılaştırılmaktadır. bunu bi ipucu olarak bırakıyorum buraya.
  • biri karpatların maradonası, diğeri fenerbahçe'nin hagi'sidir.
  • alex'e kiyasla hagi'nin cok daha direncli bir vucudu vardi. bana gore, aralarindaki en buyuk fark da buradan doguyordu. zira bu sayede hagi hem daha hizli kosuyordu hem yere daha saglam basiyordu hem de topa cok daha guclu vurabiliyordu.

    benim izledigim kadariyla, alex kariyeri boyunca fizik kalitesindeki bu yetersizlik nedeniyle ust duzey futbol aklinin ve kusursuz tekniginin vadettiklerinin biraz gerisinde kaldi. fenerbahce'de oynadigi hemen her macini izledigim alex'in rakip oyuncuyu gectikten sonra tekrar yakalandigi veya yakalanacagi korkusuyla tempoyu dusurup baska bir cozum aramaya calistigi sayisiz ana sahit oldum. kadife bilekleriyle cok tatli calimlar atardi, ustun oyun zekasi sayesinde tum defansin dengesini bozardi ama biraz olsun hizliysa rakip savunmacilar, durdurulamaz degildi asla.

    yine alex, hagi'nin aksine, yeterince guclu olmadigi icin hic oyle 40-50 metrelerden kaleyi denemezdi asla. cunku topa gereken siddette vuramayacagini bilirdi. hatta fenerbahce'de oynadigi donemde ic capraz baglarindan rahatsiz oldugu icin bir iki yil sureyle frikiklerde dahi adina yakisir bir performans sergileyemedi. yine ayni nedenle, ceza sahasi disindan sut atacagi zaman mutlaka vucut momentumundan destek almaya calisirdi. hagi ise hic adimlama geregi bile duymadan, stabil olarak inanilmaz sert sutlar cikarabiliyordu. bu sayede hem daha uzun menzilli bir tehdide donusuyordu, hem de kafasina estiginde cilgin isler yapabiliyordu. alex ise bahsettigim fiziksel dezavantajlari nedeniyle hep akilci oynamak zorundaydi. dahasi, bu farkindaligin alex'te bir tur ogrenilmis caresizlige ve dolayisiyla korkakliga sebep oldugu dahi soylenebilir. ozellikle de ust duzey savunmacilara karsi oynayacagi maclarda alex bir nebze siliklesirdi. hagi'yi asla sindiremezdiniz. iki lider oyuncu arasindaki bu ayrimin takimlarindaki diger oyuncularin psikolojisi uzerinde de belirgin etkileri oluyordu.

    bir de hagi tam bir 10 numara gibi oynarken alex kendini false nine gibi konumlandirirdi. bu fark dolayisiyla, hagi her stildeki santraforla uyum saglayabilirken alex pasor ve pivot ozellikleri olan bir santraforla daha iyi performans sergiler; sadece golu dusunen, firsatci forvet oyunculariyla uyumsuzluklar gosterirdi. bu nedenle birkac yetenekli golcunun fenerbahce'de bekleneni veremedigi soylenebilir. tabi bu durum alex'in kabahati olmaktan cok, buyuk olcude takim muhendisligindeki basarisizligin bir sonucu.

    bu kiyaslamada alex lehine soylenebilecek seyler de elbette var. belki kimileri bana katilmaz ama, topla olan iliski baglaminda alex hagi'den ondeydi. daha estetik bir oyun oynardi. ek olarak, daha iyi bir pasordu ve yine suphe goturmez bir sekilde (biraz da pozisyonu geregi) daha iyi bir golcuydu. bu sebeplerle, bedensel yetersizlikleri bir tur bottleneck islevi gormese, hagi'den cok daha buyuk bir oyuncu olmaya namzetti alex. zaten bu yetkinlikleri sayesinde fenerbahce tarihinin en buyuk isimlerinden biri olmayi basardi.

    ancak mevzubahis kisitlamalari dolayisiyla, hagi'nin aksine alex, barcelona ve real madrid'de 10 numarali formayi giyecek, avrupa devlerini defalarca domine edecek, dunyanin en elit savunma oyuncularini surklase edecek ve nihayet bu kiyasi kazanacak kadar buyuyemedi maalesef.

    bu baglamda, belki alex degil ama, cocuklugumda sari lacivert forma altinda izleme sansi buldugum jay jay okocha kariyerini bizde devam ettirmis olsa, hagi'yle esdeger ve hatta ondan da buyuk bir efsanesi olurdu fenerbahce'nin.
  • bahse konu edilmesi için ön şartı fenerbahçe taraftarı olunması olan karşılaştırma. bir fc köln yahut napoli taraftarı için şöyle bir sonuç yaratır. who is alex?
  • hagi asla brezilya milli takımında yer alamadı... bu bile alex'in çok daha iyi olduğunun göstergesi bence.

    di mi lan? biz kazandık bu argümanla bence. ama içimde de garip bi his var.
hesabın var mı? giriş yap