ali
-
ilkokul kitaplarindan tanidigimiz, topu atmakla mukellef olan kisi
-
duzenlemesini onno tunc'un yaptigi, sezen aksu'nun git albumunde yer alan bir saheserdir.
namluna dayanir yola dalarsin
durusun bakisin yaman be ali
bosuna tetigi ne kurcalarsin
var daha atese zaman be ali
yillanmis bir cinar pusuluk yerin
neredeyse gelecek beklediklerin
var iki atimlik cani kederin
desene isleri duman be ali
onu sen buyut de sogut boyunca
kendini ellere versin o gonca
sozume kanmadin bunu duyunca
göynündü gozunu yuman be ali
geldiler beklenen ciftler ormana
duruyor iki genc ne hos yanyana
bir kursun kadina, bir de cobana
inlesin orman be yillarca ali
gorunce uzanmis yar kucagina
boynunu dolamis zulfu bagina
kursunu kahpeye atacagina
kendine cevirdin aman be ali
duzenlemesi harikuladedir, anlatilan hikayedeki olaylar kizistikca melodiler zenginlesir, muthis bir uyumla birbirine karisir. bir sarkiyi dinleyince kafanizda kamera acilarina kadar belirgin bir klip cikar mi? onno tunc duzenleyince cikabiliyor; "kursunu kahpeye atacagina.." derken goruntunun nasil yavasladigini, agir cekimde ali'nin o namluyu nasil kendisine cevirdigini ve tetik dustugu anda goruntunun hizinin normale dondugunu gorebiliyorsunuz.
bu sarkilari dinledikce bizlere boyle harika miraslar birakan onno tunc'un yoklugunu cok daha fazla hissediyor, onu kalbimin neresine koyacagimi bilemiyorum. sezen aksu'ya ise son zamanlardaki her yeni albumunde sitem ustune sitem yollasam da onno'nun hemen yaninda bulunan imzasini gordukce kendime kiziyorum. bir cok muzisyenin omru boyunca sadece birini olsun soyleyebilmis olmayi diledigi sarkilari beser onar uretebilen insanlara sitem etmek ne kadar agir geliyormus vicdana... -
kardesimin, dedemin, 4 kuzenim ve sayisiz akrabamin adi olmasina ragmen bir gün oglum olursa benim de cocuguma seve seve verecegim, eskimeyen güzel isim.
edit: iki oglumdan birine verdigim isim. -
ali ismi tek başına konmaz genellikle ve nedense... önüne ya da ardına bir isim daha eklenir illaki... babaannem "ali ismini herkes taşıyamaz... adı sadece ali olanlar genelde çok normal olmaz" derdi... kimbilir belki de ali ismine kutsal bir anlam yüklediğinden böyle düşünürdü...
-
sezen aksu nun seslendirdiği bu parçada, sezen öyle bir coşmuş, öyle bir ali demiş ki, insanın içi eriyor.
fazla mı arabesk, fazla mı acımtırak, orası ayrı konu tabi.
ali isminin kısalığı, baştan fazla sade geliyor insana. ilkokul cümlelerinde kullanılması saflık ve basitlik gibi geliyor.
zaman geçiyor, ali isminde insanlarla tanışıyorsunuz. ali bir arkadaş oluyor. herkesin bir ali tanıdığı vardır.
bir gün, ali'nin ismi hakkında hiç konuşmadığınızı fark ediyorsunuz. dilruba yahut berkcan ın isimleri hakkında konuşulur, bu isimlerdeki insanlara baştan bir yargıyla bakarsınız, ama ali, baştan bir fikir uyandırmaz sizde.
işte sezen bu noktada devreye giriyor. böyle içten söylediği bir "ali" ile düşünüyorsunuz.
farkına varmak gibi bir şey bu.
tam anlatabildiğim mi emin değilim, ama bana oldu bu.
bütün ali lere bu entry i ithaf etmeyi bir borç biliyorum.. -
dünyanın en güzel erkek ismi.
ali ismine sahip olanlar inatlarıyla meşhurdurlar.
dik başlıdırlar. merttirler. cömerttirler.
aliler candır canandır.
yar ali yar. -
"vukuatta kafa atan, halı sahada defans, kız istemede kahveyi döken, mahkemede şahit, asker uğurlamada goy goycu, düğünde sarhoş,
marangozun çırağı, karşı komşunun oğlu, arka sıradaki yaramaz piç, metalikacı ya da çükü kesilen bir veledin kirvesi;
herkesin hayatında bir ali ya olmuştur ya vardır ya da olacaktır.
oda sıcaklığında kalbi atan her bir sapiensin "kişi" olduğu varsayılır. normal kişi. şahıs.
ama ali ise adı, gizlese de saklasa da sonradan anlaşılır alinin şahsen ali olduğu.
aliyi sallasan gene aliye çarpar zaten bu ülkede. ve de çeşit çeşittir.
gavur ali, deli ali, tövbe destur cin ali.
desiderosu da vardır alinin. ömrünü top atıp tutmakla harcayanı da.
adının başında hazreti olan da vardır muhammed olanı da.
belki o yüzden ülkenin bu hali. ali çokluğu rezil de eder vezir de memleketi.
ali veli deli de derler laf arasında.
virgülü eksiktir o cümlenin aliden sonrasında.
kırkdokuz elliyi de kendisi söyler yormaz kimseyi.
bir alinin veli mi deli mi olduğu da anca bir diğer ali ile anlaşılır karşılaştırma yapılırsa.
kendi kendilerinin turnusol kağıdıdır aliler memleket kurutma kağıdı bile bulamadığı zamanlarda.
mesela bizim köyde ali denilirse ya beş dakika düşünürler ya da eüzü ile başlayan şekilli besmele çekerler.
köy kafası nedir? tecrübe ile hareket. demek ki vardır bir bildikleri. vardır kesin zaten her köyde ali.
bir deli ya da veli hiç farketmez. karıştırır köylük yeri.
bak bunları bir serhan için bir murat için ya da ne bileyim saffet için yazabilirmisin.
içinde serhan geçen deyim, terim, deyiş, özdeyiş mi var ki.
serhan kim ki zaten.
serhan korhan orhan kırdokuz elli. olmuyor lan.
bak kırkdokuz elliyi bile kendin söyledin.
halbuki ali olsaydı kendi söylerdi kimseyi yormadan.
ama bir ali için yazabilirsin.
mevzu ali ise ve varsa edebi kabiliyet, kağıdı kalemi hazır et.
yazmak.
değer mi? o ali için.
yeter mi? o ali ise.
bak ali olunca konu, nasıl da şekilli sorular sorabiliyorsun kendine.
aliye maruz, aliye mahkum, aliye meftun.
vardır birileri... " -
"..ilk alevi sevgilimin adı ali'ydi
o kadar güzel sevdi ki beni,
o gün bugün yarı yarıya aleviyim sanki
son alevi sevgilimin adı da ali
ne zaman koynuna alsa beni
semaha durur gibi bir eli kalb üzerinde,
diğerini allah bilir
dilindeki badem, kanındaki şarap, birde gecenin mabedi
cem gibi ayin gibi al beni
ya da bırak allah'ın yokluğuna
tül gibi dağılıp kaybolayım
ali aşkina..."
alevi ve ali / murathan mungan
- ye ğele.. -
oglum oldugunda verecegim isim.
-
bir gün bir oğlum daha olursa koyacağım isim.
ali.. net, sade anlamı güzel bir isim. yüce..
en güzel erkek ismidir aynı zamanda.
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap