• kesinlikle kesinlikle ama kesinlikle uzak durulması gereken beyaz eşya üreticisidir ariston.

    insan evlenirken herşeyin en güzeline sahip olmak ister , "geçen yıl"(zamanı özellikle vurgulamak isterim,zira annemin evindeki 15 senelik çamaşır makinası ve 10 senelik bulaşık makinası zerre kadar sorun yaratmadan aslanlar gibi çalışmaktayken,epi topu bir yıl içinde bizim ariston'ların başına gelenlere inanamıyorum.) evlenirken , biz de en iyisini en güzelini bulalım diye bin tane dükkan gezip envai çeşit markanın ürünlerine baktık.

    ariston kullanan eşe dosta da sorduk tabii , siz memnun musunuz diye.... değiliz,biz ettik aman siz etmeyin dediler.
    ekşisözlükteki ariston'lu başlıklara baktık , millet memnun mu diye... onlar da değilmiş , öğrenmiş olduk.

    ee ben ne yaptım peki ? memnun olmayanların kendi hatalarıdır , dikkatli kullanmamışlardır, bi halt yemişlerdir mutlaka diye bu insanlara bok atmayı uygun bulup , üstün inatçılık ve on yaşındaki çocuklara özgü o ,"ben bunun görünüşünü,rengini sevdim" salaklığım yüzünden gittim ariston'dan çamaşır makinası,bulaşık makinası,ocak,fırın (ve yetmedi bir de) davlumbaz aldım.
    hayatımda daha yanlış bir karar vermiş miyimdir bilmiyorum.

    yediğimiz boku , daha ürünler evimize teslim bile edilmeden anladık anlamasına ama , çok geçti.
    sevgili ariston , parasını peşin aldığı ve depolarında mevcut olduğunu söylediği eşyalarımızı , onların adımıza ayrılmasına ve ertesi gün evimize gönderecekleri yönündeki taahhütlerine aldırmadan, başkalarına satmayı uygun buldu. biz de taa bilmemnerelerden gemiyle gelecek yeni ürünleri tam bir ay boyunca beklemek zorunda kaldık. işin tuhafı , bu bir ay zarfında derdimizi anlatacak adam gibi bir muhatap bulamadığımız gibi , durmaksızın geçiştirildik,oyalandık.düğün arifesinde yaşadığımız sinir harbinden bahsetmiyorum bile.

    şimdi evdeki eşyaların durumu şu..
    davlumbaz bir gün bile düzgün çalışmadı. tamire bilmemkaç kere gelen elemanlardan mı , yedek parça istediğimiz halde aylarca gelmemesinden ve sonunda "aa biz sipariş etmemişiz ki sizin parçayı boşa bekliyormuşuz ehe ehe" diyen görevlilerden mi ,teknik servisin kötülüğünden mi bahsedeyim bilmiyorum..

    ocağın çakmaklarından biri daha ilk ayın sonunda bozuldu ama bir şekilde bu sorunun garanti kapsamı dışında olduğunu iddia ettiler.
    bulaşık makinasının kötülüğünü anlatmaya bildiğim hiçbir kelime yetmez.. düzgün yıkamadığı ve kullanımının aşırı zorluğunun yanında , kafasına eser arada hata mesajı verir ,kendi kendine kapanır , kendi kendine kitlenir..

    ah ama asıl bomba çamaşır makinası...
    o "super silent" dedikleri çamaşır makinası var ya, evde osmanlı ordusunun taarruz esnasındaki seslerini aratmayacak şekilde gürültü çıkartıyor. ne sessizliğinden bahsediyorsunuz yahu, makina çalışırken aynı odada bulunmak imkansız çünkü aynı anda hem deprem oluyor gibi sarsılıyor hem de ha patladı ha patlayacak diye kalp çarpıntısı yaşıyorsunuz.

    bir sene durup durup şu cinnet anımda bu satırları yazmama sebep olan hadise de şu ki , biraz önce çamaşır makinasını çalıştırmak için başlat butonuna basarken ,boinggg diye bi ses çıktı ,başlatma tuşu patladı içinden yayları dışarı fırladı.. (makinayı hoyrat kullanan bir öküz olmadığımı belirtmek isterim)

    şimdi ben biliyorum ki teknik servisi arasam gene bin türlü sorun çıkartacaklar , randevu verip gelmeyecekler, gelip sorunu çözmeyecekler, çözerlerse bu garanti kapsamında değil diye para isteyecekler ,istemezlerse de lazım olan parçayı üç ay sonra getirecekler..

    ben oturur çamaşırları elde yıkarım daha iyi.

    velhasıl kelam diyeceğim şu ki , bir markadan memnun olmayan bunca insan varsa, -benim yaptığım gibi- onca insana bok atıp onların hatasıdır demek yerine , lütfen aksi ihtimali de düşünün. verilen onca paraya günah..
    ya da gidin alın anasını satayım , daha ilk senenin sonunda yeni makinalar aramaya başlar , eskilerini götüme mi sokucam ne olacak bunlar diye hayıflanmaya başlarsınız.
  • hani şöyle bir laf vardır, "üründen değil, yedek parçadan, servisten kazanıyor" diye. bu laf ariston için söylenmiş sanırım. 500 liraya aldığımız makine için bugüne kadar yaptığımız harcama 1500 lirayı buldu sanırım.

    kerizliğimize doyamıyoruz, verdikçe veresimiz geliyor.
  • bulaşık makinesi her yıkama seansında içine sumocuları atmışsın da onlarla boğuşuyormuş gibi zorlu nefes nefese sesler çıkarır. hatta bir an var ki, sumocuyu attı yere tepti sustu dersin, yani dev bir gürültü sonrası sessizlik sonra hiç birşey olmamış gibi yeniden boğuşur... sonuç lekeli damlalı bulaşıklar. o gürültü tam bir kuru gürültü... aaah tasarımın tuzağına düşen bihaberleriz biz. sonra geldik ocağa. tencereler birbirlerine iterek yer açmaya çalışırlar kendilerine... hangisinin iktidar savaşını alacağı belli olmaz. bazen pilav tenceresi bazen bir tava kallavisinden... genelde bir tenceresinin yarısı üzerine oturamadığı için mum ateşindeymiş gibi ağır aksak pişme moduna geçer... sordum bayiye alıp cevabı oturdum aşağı... 'hanfendi ariston ocakları italyan mutfak anlayışına göre tasarlanmıştır. hani yani onların tencereleri uzun ve dar ya o bakımdan...' ben de kabahat italyan mutfağından anlamayan tasarımdan da anlamamalı. ya da bunlar türk beyaz eşya pazarına şuursuzca girdiler. aaah tasarım tuzağına düşen şapşal biz. bir tek iyi çıkan eleman ariston fırın. o bayağı iyi ama keşki bulaşık yıkayıp, tencere yemeği yapanını da çıkarsalar. ne mutlu ki buzdolabı ve çamaşır makinesi aile hediyesi. deneyim eseri bosch. bu arada tasarım tasarım dedim de bunlarda metal mi çelik mi ne bir gaflet anında ıslak elin değdi mi üzerine bir yığın kusmuşsun efekti yaratıyor hadi onu özel solüsyonuyla sil, cilala parlat, cilala parlat. hummalı eğitimden sonra al sana tasarım tepe tepeee kullan.
  • bir made in manisa.
  • tiksindiğim beyaz eşya üreticisidir.
    kendilerinden bir buzdolabı, bir adet ocak üstü aspiratör bir de bulaşık makinesi alma gafletine düştüm. üçünden de ayrı ayrı mutsuzum. servislerini arayınca ise "biz gelip alalım, 1 hafta bizde kalsın siz o sırada ne haliniz varsa görün" tavrı ile karşılaşıyor insan.

    bir daha alan ariston olsun..

    ayrıca (bkz: ariston sessizliği)
  • kendisini teknik servis zanneden çağrı merkezi çalışanına sahip olan marka. hatta aramızda geçen diyalog aşağıdaki gibidir.

    çağrı merkezi : x
    olmeca31 : y

    x: iyi günler ben x nasıl yardımcı olabilirim
    y: sizede iyi günler x hanım servis için aramıştım

    x: tabi arıza nedir?
    y: buzdolabının buzluk kısmında bilmem ne arızası var

    x: öylemi bence tamir olmaz o cihaz
    y: nasıl yani???

    x: olsa da 1.000 liraya yakın masraf çıkar.
    y: hanımefendi siz bana teknik servisi bağlarmısınız?

    x: lütfen hattan ayrılmayın.
    y: fesuphanallah!!!

    x: y bey servisle konuştum adresinizi alabilirmiyim?
    y: önce ben konuşsaydım.

    x: malesef bağlayamıyoruz ben adresinizi alayım.
    y: adres verilir.

    x: yalnız servis gelince 30 tl ücret talep edecek
    y: bunun için mi servisi bağlamadınız?

    x: efendim?
    y: önemli değil iyi çalışmalar.

    edit: aklıma gelmişken yazayım dedim bahsi geçen buzdolabını servisin gözü önünde çöpe atıp yerine bosch marka olanını aldım.
  • teknik servisi re-za-let olan firma. allah kimseyi düşürmesin.

    niye ariston almamak gerekiyor? çünkü onca para bayılıp aldığınız beyaz eşyanız olur da bir arıza çıkarırsa geçmiş olsuuun, paranız olduğu gibi çöpe gidiyor. arkadaşımın teknik servisle yaşadığı insana saç baş yolduran ibretlik öyküsünü aşağıda paylaşıyorum.

    siz karar verin artık.

    --- spoiler ---

    23 temmuz 2014 tarihinde bulaşık makinemin çalışmadığını fark ettim. sorunun
    tespiti ve giderilmesi için 4445010 numaralı ariston - hotpoint 23 temmuz tarihinde teknik servisi aradım. teknik serviste görüştüğüm kişi rutin bir şekilde bana bir tarih vererek randevu ayarladı. anlaşılan tarihte evdeydim ve teknik servis geldi. bulaşık makinemin bir parçasının değişmesi gerektiğini belirterek hasar tespitini tamamladılar. ilgili parçanın siparişinin verileceğini ve geldiği gibi taraflarınca monte edileceğini ifade ettiler ve bugünden sonra eski usul bulaşıklarımı elimde yıkamaya başladım. yaklaşık bir hafta sonra parçanın gelip gelmediği ile ilgili teknik servisi yeniden arama gerekliliği hissettim. görüştüğüm kişi parçanın salı günü yurtdışından geleceğini ve bekleme sürecimin bu sebeple uzun olduğunu belirterek beni bilgilendirdi. tahmin edebileceğiniz gibi salı günü kimse aramadı. tekrar aradım, parçanın akıbetini sordum. salı günü geliyor ve geldiğinde sizi tekrar bilgilendireceğiz dediler. belki inanmayacaksınız ama o salı telefonum yine çalmadı. sabır taşımın çatlaması sebebiyle şikayet birimine şikayet bıraktım bana şikayetimle ilgili geri dönüleceği söylendi. ancak kimse bana şikayetim hakkında geri dönüş yapmadı. teknik servis ve şikayet hattı sürekli bana geri döneceğini belirtiyor ancak bana kimse geri dönmüyordu.

    bu şekilde eylül ayına gelindi. yine bir gün ben hobi olarak ariston - hotpoint servisini ararken, nihayet beklediğim parçanın tr sınırlarına girdiğini ve bulaşık makineme takılması suretiyle teknik servis sürecinin sona ereceği konusunda bilgilendirildim. randevu tarihi belirlendi ve evimde teknik servisi beklemeye koyuldum. gün içinde tüm planlarımı iptal ederek bulaşık makinemin tamir edilmesi adına artık nefret etmeye başladığım ariston servisini bir kaç kez aradım. bana gün içerisinde sürekli evden ayrılmayın geleceğiz şeklinde bilgi verildi. fakat günün sonunda tahmin edeceğiniz üzere sonuç yine hüsrandı. teknik servisin mesai saati bitmesi sebebiyle evime gelinemeyeceğini maalesef ki yine kendim 4445010 u arayarak öğrenebildim.

    bundan sonra da aramalarım devam etti. vazgeçeceğimi düşünüyorlardı ancak yılmadım. aradan bir kaç hafta geçtikten sonra teknik servisi zorla eve çağırdım. lutfedip gelen teknik servis yetkilisi sorunun makinenin sözü geçen parçada değil makinenin borusundan kaynaklanan bir problemin olduğunu ifade etti. ilk incelemede yanlış tespit yapıldığını söyledi ancak tespiti yapan da yine aynı teknik servis yetkilisiydi. böylece yeni bir boru bekleyişimiz başlamış oldu. beni boşuna bekleten ve yanlış tespiti yaparak mağduriyete yol açan teknik servis yetkilisi için şikâyet servisini arayarak şikayette bulundum. ariston - hotpoint şikâyet servisindeki ses kayıtlarım gittikçe database üzerinde yer kaplamaya başlıyordu. her gün bir arkadaşımı arar gibi 4445010 u arıyordum. bir allahın kulu da görevini yapıp bana geri dönüş yapma cesaretini gösteremedi.

    aylardan kasımdı. ben aramaktan bıkmıyordum. yine güç bela bir gün netleştirerek teknik servisin evime gelmesini sağlamayı başardım. gelen kişi tahmin edin kim? ilk baştan beri evime gelen ariston - hotpoint yetkili servis görevlisi yusuf beydi. iki hoşbeşten sonra, ne derse beğenirsiniz? sanki daha önceki süreçlerden hiç bir haberi yokmuş gibi, suratıma bön bön bakarak, şikâyetiniz ne diye sordu? ekmek bıçağını almak üzere çekmeceyi açtım. boğazını kesmek istiyordum ama kendime mukayyet olarak benim yaklaşık 4 aydır devam eden bir tamir sürecimin olduğunu ve bu süreç içerisinde 3 kez evime geldiğini ona hatırlattım. boru siparişinin verilerek en kısa zamanda monte edileceğini belirtti. bir kez daha belalım ariston - hotpoint servisini aradım ve kendilerini şikayet ederek halen taksitini ödemekte olduğum makineyi iade etmek istediğimi belirttim. o an beni şok eden bir geri bildirim ile karşılaştım. makine değişim talebim ancak 4 kez parça değişiminin ardından gerçekleşebileceğini söylediler. ben bir parça değişimimi 6 ay içerisinde gerçekleştiremediysem ve makine garanti süresi 24 ise hiç bir makinenin değişemeyeceği gerçeği ile baş başa kaldım. ariston - hotpoint makine değişim süreci ile ilgili şifreyi çözmüş ve iş sürecini inanılmaz derece yavaşlatarak hiç bir makineyi değiştirmeyeceğini kafaya koymuş olmalıydı. bu arada biten pirilimi yenilemek için en yakın markete uğradım tam çıkarken aklıma geldi. scotch bride da bitmişti.

    aralık ayına gelmiştik. eş zamanlı olarak teknik servisi borum ne zaman gelecek diye aramaya devam ettim. bana her konuşmamda iki gün sonra geri dönüleceği söylendi. ancak o iki gün hiç bir zaman gelmedi. her iki gün sonrasında onları arayarak sorunumu hatırlattım. karşılıkları hep bir iki gün daha oldu. ama o telefon hiç çalmadı. son konuşmamızda 9 aralık günü beni arayacaklarını söylediler.

    bazılarınız nasıl bu kadar dayandığımı merak ediyor olabilir? ya da zıvanadan nasıl çıkmadığımı? bunu inanın ben de bilmiyorum, umut yaşatır insanı ve o umut ile 6. ayımı beceriksiz ve umarsız bir teknik servis ile sonlandırmak üzereyim. adım gibi eminim 9 aralık günü kimse beni alamayacak ve garanti süresi ve taksitleri devam eden işe yaramaz bir bulaşık makinesi ile baş başayım. bu yazımı burada paylaşıyorum çünkü yaşadığım bu inanılması güç olayı bir benzer kişinin yaşanmaması ve markaya karşı gardını alabilmesi en azından beni mutlu eder. bu yazının ilgili kişilere ulaşması ile probleminin çözülecek olmasının benim için hiç bir anlamı yok çünkü benim için ariston diye bir marka yeryüzü üzerinde maalesef artık yok. ben en iyisi bulaşıklarımı yıkamaya gideyim.

    --- spoiler ---
  • zaten herkes yorumunu yazmış, üzerine bir şey yazmaya gerek duymuyorum, tek alınabilir ürünleri 90 cm uzunluğundaki ankastre fırını ve elektronik termosifonu olan firma, fırının da fiyatı 1100 lira olduğu için alınabilir.

    (90 cm fırın pek bulunmuyor, bulunsa da diğer markalarda en ucuz 90 cm fırın 2 milyardan başlıyor, 19 milyara (oha) kadar yolu var.)
  • inşaat halindeki eve takılan sıfır kombiyi test etmek maksadıyla açıp sonra şalterini, doğalgazını keserek kombiyi içindeki suyla -10 dereceye maruz bırakan ve ne kombi içerisinde ne de altındaki tesisatta sağlam parça bırakmayan insanlarla tanıştırmış bir servisi olan marka. aynı zamanda olayı da kullanıcı hatasına bağlayıp kombiyi garanti kapsamı dışına çıkarmayı başarmış olan bir marka.

    yetkili servis 20 gündür kombiyi düzeltmeye çalışıyor. söküp buzlarını eritip geri getiriyorlar ancak içinde donup patlayan parçaları değiştirmeyi unutuyorlar. nasıl bir parça tedarik sistemleri varsa değiştirmeleri gereken parçalar da bir haftayı aşkın süredir tedarik aşamasında. dahası servisi arayınca "gelemem burda tek başımayım bu dükkana kim bakacak." diyebilecek kadar pişkin, üst yetkilinin telefonunu ver deyince "vereyim ama onun telefonu da kapalı." diyebilecek kadar umursamaz bir servis ekibi de mevcut bu firmanın. yetkili servisi kombiyi düzeltmeye uğraşırken yaz geldi zaten. çok harikalar.
  • bu markanın buzdolapları gürültü konusunda aşmıştır, rakipsizdir:

    (bkz: ustalara saygı)

    bu yüzden gece sizi yataktan zıplatmak gibi özellikleri vardır. eve buzdolabı değil hal 9000 almışız a.k. bi rahat yüzü vermedi. neyseki iyi kötü fan gürültüsüne bi çare buldum.
hesabın var mı? giriş yap