hesabın var mı? giriş yap

  • - buyuk sehirlerde konaklamadan zaman gecireceksiniz, cantayi sehir icinde tum gun tasimak iskence oluyor. buyuk supermarketlere ya da teknoloji marketlerine girerken cantanizi girise birakmalisiniz. cantayi tum gun tasimaktansa, guvenli bir yerde ucretsiz olarak saklamak cok buyuk rahatlik.

    - nereye, nasil gideceginizi bilseniz de trafik polislerine sorun. ucretsiz olarak dolmusa bindirmek, bir araba durdurup "bunu da ileri kadar at" demek gibi hizmetleri var.

    - su bazi ulkelerde gereksiz pahali oluyor. suyunuz biterse sisenizi doldurmak icin banka, turizm acentasi, belediye binasi gibi yerler kullanilabilir.

    - 5-10 dolar ise butceniz, kizilhac, benzinlik, itfaiye, polis istasyonu, kirsaldaysaniz catkapi, kilise(cami degil), okul cekinmeyin sormaya. %80 oraninda he cevabi aldim bunlardan. cok ufak sahil kasabalarinda aile restoranlarinin bahcelerinde 2-3 dolara kalinabilir.

    - rahatiniza cok duskun degilseniz; orta-guney amerika veya sicak iklimlerde hamakta kalarak, hostel ucretini yariya indirebilirsiniz. disardaki hamak, 6-10 kisilik 15metrekarelik bir odadan emin olun ki, daha rahat.

    - hostellerin 'unutulmuslar kutusu'ndaki esyalarla bir omur gecirilebilir. paletten sarj cihazina, sampuandan gunes kremine seyahatiniz sirasinda kullanacaginiz gecici-kalici seylerin cogunu buradan temin edebilirsiniz. her hostelde yok, olani bulursaniz affetmeyiniz.

    - turistik bolgelerdeki parti hostellerinde, partinin ertesi gunune(ya da 1-2 gun sonrasina) denk gelirseniz litrelerce(4-5 litre gordugum oldu) rom-bira-yiyecek bulma imkaniniz var. affetmeyiniz.

    - dusuk sezon tercih edin. 20 dolar olan pervaneli bir oda, yuksek sezonda 40 dolar iken, dusuk sezonda pazarlikla 10 dolara dusecektir.

    - mumkunse karsi cinsinizden biriyle otostop yapin.

    - otostopla ilgili kurallar yazilmistir. uzun mesafe ise yolunuz, limanlarin, fabrikalarin cikislarina 1 saat yol cekip, 5-10 saatlik tir-kamyon yolculugu bulabilirsiniz rahatca.

    - kesin konaklama bulunacak yerlerde, bir yerden garanti fiyat aldiktan sonra, aksam 6-8pm araligindan sonra gidip gececi ile pazarlik yapmak. sabahcinin asla kabul etmeyecegi fiyatlari gececi cogunlukla kabul ediyor. 10dolarlik hostelde, 3 dolara hamakta ya da terasta kalabilirsiniz. tekrar soyliyim, 6-10 kisilik odadan daha rahat olacaktir, banyo-mutfak kullanimiz baki ise.

    - cadir atacaksaniz sahile, kurallari sorusturun. kimisinde 6, kimisinde 12 metre uzakta olmaniz gerek sahilden aksi halde sabah 5te gelip kaldir cadiri diyen polisler olacaktir. kimisinde ise mesaafe farketmeksizin aksam 6-sabah 6 arasinda cadir atilabiliyor sadece.

    - booking-hostelworld'de pahali diye ugramamazlik yapmayin hostellere. sitelerde yazmasa da, bazilari ceyrek fiyatina cadir-hamak izni veriyor. tukkan sahibine bagli.

    - turistik bir ilde kalmaktan ise -genelde oluyor- yarim saat uzakliktaki koylerde, ilcelerde kalinabilir. konaklamaya para veriyorsaniz cok farkediyor. yemekte ise ufak yerler genelde daha pahali oabiliyor.

    - workaway-helpx gibi siteleri kullanabilirsiniz. son dakika istekleri cok az ve genelde 2-3 hafta sozu isteniyor. elektrik, web sitesi, mekanik, guzel sanatlar gibi yetenekleriniz varsa, hostelleri gezip 1-2 proje karsiliginda, gunde 3-4 saat ya da toplamda 2-3 gun calisarak ucretsiz 1 hafta konaklama edinebilirsiniz.

  • çocuk gözümle hayatımda görmediğim otomobillerin yer aldığı listedir. hadi toyota corolla neyse, mercedes 190 da eh tamam diyelim de ötekiler nedir allasen. ferrari koymuş lan adam listeye. doksanlarda çocuk olan adamın ferrari'yi görme ihtimali nedir memlekette de bu araba doksanları ifade edebilir gözünü seveyim birader.

    doksanları ifade etmesi için iz bırakacak iz iz. "doksanlar" ve "araba" kavramını yan yana koyunca direkt gözünde canlanacak. 2014 yılında o arabayı gördüğünde "ahh doksanlar" diyip aklına o yıllar gelecek. anca televizyonda (belki zenginlerin takıldığı yerlerin önünde kırk yılda bir tane, belki de mustafa sandal'ın klibinde) gördüğüm araba ne iz bırakacak ulan? üfff der, yalanır geçerim, ama doksanlara dair iz miz bırakmaz. a takımı'nın kullandığı siyah gmc minibüsü de koyalım o zaman? kara şimşeği de koyalım?

    doksanlarda çocukluk, ergenlik ve gençliğin başını geçirmiş bir adam olarak benim için doksanlar dendi mi iz bırakmış tek araba farları açılıp kapanabilen mazda 323'tür.

    daha da olmadı fiat tempra'dır.

    edit: ulan kendi arabamızı yazmamışım. renault 21 concorde'dur. hala kullanıyorum, hala canavar gibi.

  • bir arkadaşım aradı bugün, aklıma düşürdü zamanında yaşadığımız bir olayı.. soyadı berber olan bu arkadaşıma, bir ingiliz tarafından sorulmuştu bu salak sorulardan birisi..

    - ataların barbar(barbarian) olduğu için mi bu soyadına sahipsin?

    bizimki de çok içerlemişti soruya, gelip dert yanmıştı bana..

    - şerefsiz gelmiş bana "senin sülalen barbar" diyor.. berber'i duydu ya, aklı sıra bağlantı kurdu salak..
    - barbar mı? hadi ya.. e sen ne dedin peki?
    - ne diyeceğim? "değiliz tabii" dedim.. bir de bunu bana diyenin soyadı smith!
    - eee?
    - ne eeesi? ben o'na senin baban simitçi mi diye soruyor muyum?
    - hahaha.. yuh!

  • bir farazi v kayra albümüdür.
    tekrar tekrar dinlenir ve her seferinde yeni şeyler anlaşılır bu albümden.
    her parçası ayrı bi hikayedir. dinleyen herkes kendinden bir şeyler bulur; çocukluğundan, gençliğinden, aşık oluşundan, dibe vuruşundan.
    bu albümü bu denli dramatize etmek doğru mu değil mi emin olamasam da, bu albüm çok yoğun duygular, çok yoğun olay ve düşünceler barındırır.
    bir rap albümünden çok daha fazlasıdır; müzik doyumuna ulaşmaktan daha fazla şey katar dinleyene.

  • tgrt ekranlarında menekşe plajı ve orda denize giren insanlarla röportaj yapılmaktadır.

    sunucu - efendim burdan denize giriyorsunuz temiz mi buralar
    kadın - yok yok değil pis gibi duruyo sular
    sunucu - e teyzecim madem pis diyosun niye giriyosun o zaman suya
    kadın - e yavrum biz bilinçsiziz ya o bakımdan giriyoruz suya.
    sunucu - ?

  • terör örgütleriyle vatansever kemalistlerin adını aynı cümlede geçirmeden önce bir ağızlarını çalkalasınlar. kemalistleri kimse kandırmadı, kemalistler kimsenin adamı da olmadı, "ne istedilerse" vermediler de... kemalistler hep, "söz konusu vatansa, gerisi teferruattır." dediler, vatanperverlikten bir adım geri gitmediler. o yüzden, beylik laflar etmeden önce gitsinler bir ağızlarını çalkalasınlar.

    ne dediğini bilmeyenlerin ayrımcı yazısı. (bkz: ajan provokatör)

    edit : gg.

  • bu soruyu soran insanın dedelerinin, halkı sömürerek kurduğu ve yabancılara toprak peşkeş çekilen saltanatın çökmesine vesile olan kurtuluş mücadelesinde yer aldılar. evde de istiklal madalyası duruyor, yeterli mi?