ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
cosmic latte
-
debe'ye girdiği gibi "uzay boşluğunun rengi" falan değildir. tüm galaksilerin renk ortalamasıdır. yani renge uzay boşluğu dahil bile değil. ufkunuzu iki katına açana kadar okuduğunuzu anlamaya iki kat zaman ayıraydınız da doğru idrak edeydiniz.
istanbul'da başlayan kölelik sistemi
-
oda kirasının yanı sıra çocukları için "haftada 5 gün, günde 2 saat eytim" isteyen bir dallamanın ilanını kabul etmekle başlayacak kölelik. önce sana vermek lazım sayın amk ev sahibi.
misafirlikte sadece oturup nefes alan çocuk
-
benim çocukluğumdur. böyle bir çocuğunuz varsa, biraz yaramazlığa teşvik edin ev sahibine çaktırmadan.
çocuk azcık piç olsun, yoksa benim gibi özgüzensiz, sikko bi eleman olur çıkar.
uzun yazdıysa haksızdır
-
ülkenin niye tayyip erdoğan tarafından yönetildiğini izah eden bir çıkarım.
avokado nasıl yenir sorunsalı
-
yıllarca insanların bunun neyini sevdigini anlamadıktan sonra eşim sayesinde sevmeye başladım bu avokadoyu.
benim icin en guzel yeme sekli , kızarmış ekmeğe surulen beyaz krem peynir uzerine bir kat gouda (kaşar da olur) uzerine avokado ve domates. karabiber de tavsiye edilir, yakışır. selam ve dua ile.
anne oğul diyalogları
-
90'lar
- şu kasetlerini kaldır ortadan
- onlar disket anne
2000'lerin başları
- şu disketlerini kaldır ortadan
- onlar cd anne
2000'lerin sonları
- şu cdlerini kaldır ordan
- onlar dvd anne
- ƒ¶^ø¯&;¨&@
doğum gününden 9 ay 10 gün öncesi
-
tohum günü olarak da kutlanabilir.
her eve buzdolabı giriyorsa demek ki refah var
-
aynı mantık ile tekerleğin kullanıldığı ülkede medeniyet vardır.
burada sorun refah ve medeniyeti hangi çağa göre kıyasladığınızdır.
mesela çocukluğumdan bir anımdır, hiç unutmam; babam ocağı yakmıştı da eve ateş gelmişti, bayram etmiştik.
yaran fıkralar
-
adamın birisi bir gün, trabzon'a gitmiş, bir meyhanede oranın yerlisi bir adamla kafa demlemeye başlamışlar.
bir ara, karadenizli'nin belinde, kabzası havalı, elde oyulmuş bıçağını görmesin mi???
-bıçağına bayıldım, demiş adama, masaya bir 50 lik banknot basarak, aldım gitti!
-pen piçaumi vermem!!! demiş karadenizli....
-al, sana 100 o zaman!! diye vurmuş 100 lük banknotu masaya!!
-vermem! demiş kararlı bir şekilde karadenizli!
-oooo amma uzattın ha, demiş bizimki. bak bu son teklifim! al sana 300 tl. daha da param kalmadı!!!
-haçan sen anlamiymisun, vermeyeceğum dedum piçağumi!!!
adam takmış bi kere bıçağa!! çıkarmış bileğindeki rolex saati...
-bak arkadaş, bu var ya bu, hayatında göremeyeceğin kadar para eder. bak son teklifim, veriyon mu bıçağı?
-haçan arkadaşum, ne istersen iste, piçagumi isteme penden!!!
-sen ne kaçırdığının farkında değilsin galiba!! bak, bu saat var ya, som altındır, kadranı sedef, düğmesi de yakut.
-haydaa, sen penu anlamaysun kaliba!!! vermeyceum daaaa!!! .. hele bak....diyelum ki aldum saatinu, verdum piçagimuuu ... yarin celdum kahveye, ha burda bir kahve içeceum...kalkti pirisu dedu baa "-ananu s..eyum.!!ha pen ne diyeceum ona, "altiyi çeyrek geçiii ???"
sandra blokları
-
bu bloklardaki evlerin neredeyse 40 tanesi devlet bahçelidir.
liseli 2 kızın uçurumdan atlaması
-
hemen yafta yapıştırılmış; "inançsızlık mı yoksa ???"
aynen kardeş. inançsızlıktır kesin. hak yolunu bulmuş olsalar, bu genç yaşlarında kendilerini uçurumdan atmazlardı. onun yerine kendilerini minareden atarlardı...
tanım: ölümde bile insanın dinini sorgulayanları ortaya çıkaran üzücü haber.