hesabın var mı? giriş yap

  • avamlık, varoşluk, kalitesizlik, bayağılık içeren video.

    kargocunun tarafında olacağım hiç aklıma gelmezdi ama bu kezbanlık karşısında başka çarem yok.

  • kendisinin söylediği iddia edilen metin tam olarak şöyledir ve bhagavad gita'dan alıntıdır:

    "if the radiance of a thousand suns were to burst at once into the sky that would be like the splendor of the mighty one... i am become death, the shatterer of worlds"

  • vertical'la horizontal'dan daha fazla karıştırdığım işaretlerdir.

    "kar=kış modu(ısıtır) - güneş=yaz modu(serinletir)" de
    "kar=soğutma modu(serinletir) - güneş=ısıtma modu(ısıtır)" da olabilir gibi geliyor ve bu farklı iki durumda klimanın yaptığı işin tanımı taban tabana zıt oluyor.

    her iki fonksiyonun sıcaklık aralıklarının da aynı olması (16-30) durumu iyice karıştırıyor. 30 dereceye soğutmak diye bişi olamayacağı için, soğutma fonksiyonu 24'ten yukarısına çıkamasa mesela anlamak daha kolay olurdu.

    ha zaten en nihayetinde seçtiğim dereceye getireceksen o zaman da iki mod koymanın ne anlamı kalıyor?

    (belki bu iki mod arasında sıcaklıktan daha başka fonksiyonel farklılıklar da vardır ama çoğu klimada öyle bi özellik olması yönünde bi umudum yok.)

    vertical limit gibi bi şifre lazım...

    edit: yalnız olmamak iyiymiş. ama özelden "kar tabi ki kış modudur amk mal mısın?" yazanlarla "ahah mal değneği kar tabi ki soğutmaktır" yazanları birbiriyle eşleştirip izlemek istiyorum... sadeleşsinler kendi aralarında. iyi olan kazansın...

    (cevap “kar sembolü soğutur” olarak netleşti)

  • vardır, araçlar için trafik lambasının önünde çizilmiş beyaz beyaz kalın çizgiler, kırmızı ışığa denk gelirsen bu çizgilerin üzerinde dur ki hiçbir allahın kulu yaya geçidini kullanamasın anlamına gelmektedir.

  • erkek yazardir. bu gözler 15 entryli 200+ takipçili kadın çaylaklar gördü. herşey bir profil fotoğrafına bakar.

  • - 7 ocak 1961 gecesi rhode island polisi, soteye yattıkları yer civarında turlar atan şüpheli bir aracı durdurur .. silahlarını çekip araca yaklaşan polisler aracın içinde siyah maske ve eldivenler takmış 3 şahıs farkeder .. araçta yapılan aramada ayrıca ruhsatsız silah da bulunur .. şahıslar silahlı soyguna teşebbüs süphesiyle gözaltına alınır, kefalet 2.000 dolar olarak belirlenir ve elemanlarda bu para olmadığı için tutukluluk halleri devam eder .. 3 gün boyunca tutuklu kaldıkları süreçte yapılan sorgulamada polisi, oyunculuk eğitimi aldıklarına ve o gece de bir oyunda rol almak üzere yola koyulmuş olduklarına, araçtaki silahın da oyun ile alakalı olduğuna ikna ederler sonunda .. şahıslardan en genç olanı 21 yaşındaki 'al pacino'dur .. görsel

    - 'the godfather' ile dünya çapında üne kavuşmuş aktördür .. romanda ve senaryoda, tamamen kurgu olan mafya ailesinin kökeni, baba 'vito corleone'nin çocukken kaçarak çıktığı ve 'new york'a vardığında da ona soyadı olarak kayıtlanan sicilya'nın ünlü kasabası 'corleone' olarak resmediliyor .. kasaba gerçek hayatta da çok ünlü mafya patronlarına ev sahipliğiyle tanınmakta .. gerçek hayatla alakalı bir diğer detay da al pacino'nun anne tarafından dedesi ve anneannesinin de (james ve kate gerardi) 'corleone' orijinli olup, oradan amerika'ya göç etmiş olması .. görsel

    - gerçek adı 'alfredo james pacino' .. çocukluğundan itibaren lakabı da 'sonny' .. 'the godfather'da hayat verdiği karakter 'michael corleone'nin erkek kardeşlerinin adları da ilginç şekilde 'sonny' ve 'fredo' .. görsel

    - serinin ilk filmindeki rolleri için akademi, 'al pacino'yu 'en iyi yardımcı erkek oyuncu' ve 'marlon brando'yu da 'en iyi erkek oyuncu' dallarında oscar'a aday gösteriyor .. al pacino bu duruma içerliyor ve törene, akademiyi protesto ederek katılmıyor, gerekçesini de filmde marlon brando'dan çok daha fazla sahnesi olmasından mütevellit, adaylığının 'en iyi erkek oyuncu' dalı olması gerektiği şeklinde açıklıyor .. marlon brando oscar ödülüne layık görülüyor ama al pacino ödülü kazanamıyor .. bu arada aynı törene marlon brando'nun da farklı gerekçelerle katılmadığını hatırlatmakta fayda var .. görsel

    - serinin ikinci filminde de (the godfather 2) 'oscar' detayı mevcut .. baba vito'nun gençlik zamanlarını canlandıran 'robert de niro' 3 saat 22 dakika süren filmin yalnızca 46 dakikasında görünür .. 'robert de niro', 'en iyi yardımcı oyuncu' dalında aday gösterildiği oscar ödülünü kazanırken 'al pacino' bu sefer 'en iyi erkek oyuncu' dalında aday gösterilir ama yine ödül nasip olmaz .. geçmiş-gelecek örüntüsünün resmedilmesinden mütevellit filmde paylaştıkları hiç sahne yok, çekimlerde bir araya gelmemişler .. öte yandan ikili, gençlik yıllarından (60'lardan) bu yana çok yakın arkadaşlar .. görsel

    - 80'lerin sonuna kadar günde 4 paket sigara tüketiyor .. 90'larda günde 2 pakete iniyor ve nihayet 1994'te doktorların 'devam edersen sesini kaybedersin' uyarısıyla tütünü bırakıyor ama zaman zaman bitki özlü sigaralar içtiği biliniyor .. sigaraya 9 yaşında başladığını not edelim .. görsel

    - 1973 yılı yapımı 'serpico' filminde bir gerçek hayat karakteri olan polis memuru 'frank serpico'yu takdir edilesi bir inandırıcılıkla canlandırıyor .. şimdi yazacağım anekdotu kesin teyid eden bir kaynak yok ama dilden dile dolaşan efsaneye göre kendini role öyle kaptırıyor ki karakteri çalışmak amacıyla şehrin kimi tehlikeli semtlerinde gerçek bir polismiş gibi dolanırken bir kamyon şoförünü durdurup araçtan indiriyor ve eksoz muayenesinin eksik olduğu bahanesiyle adamı tutuklamakla tehdit ediyor .. görsel

    - 13 yaşında tanıştığı alkolü 1977 yılında bırakıyor .. bir röportajında, '70'leri pek hatırlamıyorum' diyor, alkolizmin pençesinde geçirdiği yılları kastederek ..

    - 'scent of a woman' (kadın kokusu) filmindeki rolüyle ilk ve tek oscar ödülünü kazanıyor .. filmin unutulmaz tango sahnesinde rol arkadaşı olan 'gabrielle anwar' ile 2 hafta boyunca dans provaları yapıyorlar .. bir kaç dakikalık sahnenin çekimleri 3 gün sürüyor .. scent of a woman tango sahnesi

    kaynak : soberinfo, quora, imdb, en.wikipedia, mirror.co.uk, newyorker, messynessy, godfather.famdom.. kaynaklar teyid amaçlı kullanılmıştır .. görseller için herhangi bir telif problemi göremedim ama eğer hak ihlali söz konusu ise lütfen uyarın, kaldırırım .. kastı aşan amacım yoktur ..

  • burak yılmaz'ın haklı olduğu olayın görüntüleri. bu halk otobüsü, minibüs ve taksi şoförleri hiç yol, yordam bilmiyor. diğer şoförlerin haklarını tamamen gasp ediyorlar.

    hemen ünlü ve zengin biri diye burak yılmaz'ın haksız bulunması doğru değil.

    yahu bu kadar insan neden bu otobüs, taksi, minibüs şoförleri ile kavga ediyor sizce ? emekçidir, şudur, budur diye hep toplu taşıma şoförleri haklı bulunuyor. ama bunlarla kavga eden herkes mi haksız arkadaş ? herkes haksız da bir tek bu toplu taşıma şoförleri mi haklı ?

    bir de kocaman beyzbol sopası gibi sopa çekiyor. burak üzerine gelse vuracak kafasına muhtemelen. o sopa ile darbe yemenin ölüme sebebiyet verebileceğini hesap etmiyor şehir eşkiyası. burak sadece uyarıyor oysa, babam yaşında adamsın diyor. ama şoför maganda diğer toplu taşıma şoförlerinin çoğu gibi.

    bu olayda da burak önce uyarıyor. şoför tehdite devam edince, her insan gibi burak da sinirleniyor. hoş olmayan bir durum ama oluyor işte.

  • mete - 3 yaşında
    mekan eczane. mete hapşurur.

    mete : sümüğüm aktı.
    baba : burnum aktı demen gerekiyor oğlum.
    mete : hayır burnum yerinde duruyor, sümüğüm aktı.

  • nazim hikmet'in kimi insanlari cok iyi anlattigi bir siiri... (bkz: onlar kendilerini bilirler)

    akrep gibisin kardeşim,
    korkak bir karanlık içindesin akrep gibi.
    serçe gibisin kardeşim,
    serçenin telaşı içindesin.
    midye gibisin kardeşim,
    midye gibi kapalı, rahat.
    ve sönmüş bir yanardağ ağzı gibi korkunçsun, kardeşim.
    bir değil,
    beş değil,
    yüz milyonlarlasın maalesef.
    koyun gibisin kardeşim,
    gocuklu celep kaldırınca sopasını
    sürüye katılıverirsin hemen
    ve âdeta mağrur, koşarsın salhaneye.
    dünyanın en tuhaf mahlukusun yani,
    hani şu derya içre olup
    deryayı bilmiyen balıktan da tuhaf.
    ve bu dünyada, bu zulüm
    senin sayende.
    ve açsak, yorgunsak, alkan içindeysek eğer
    ve hâlâ şarabımızı vermek için üzüm gibi eziliyorsak
    kabahat senin,
    — demeğe de dilim varmıyor ama —
    kabahatın çoğu senin, canım kardeşim!

    1947