hesabın var mı? giriş yap

  • hukuka göre, kanuna göre değerlendirilmesi gereken husus.

    şöyle ki; kat mülkiyeti kanununa göre apartmandaki giderlere kat malikleri arsa payları oranında katılmak zorundadırlar. kanunda maalesef; zemin katta oturanlar asansör masrafına katılmak zorunda değildir" yazmadığı için apartmanda asansör kullanılsın veya kullanılmasın kat malikleri bu masrafa ortak olmak zorundadırlar (neye göre: kanuna göre). eğer bu masraftan kaçılırsa, açılacak bir dava sonucu, kat mülkiyeti kanununa göre bu masraf, yükümlülükten kaçınan kimseye mahkeme tarafından rücu edilecektir. duruşmada zemin katta oturulmadığı için bu masraftan kaçınıldığı belirtilen savunma geçersiz olacaktır. muhtemelen hakim de hak verecektir ama hakimi bağlayan kanun olduğu için kanuna göre karar alacaktır.

    bunun çözümü, yukarıda bahsedildiği gibi, diğer kat maliklerinin bir araya gelerek "yahu bu zemin katta yer alan daireler asansör kullanmıyor ki bu vatandaşlardan asansör masrafı alalım. kanun burada tam adaleti temsil etmemiş. biz de adaleti göz ederek zemin kattaki dairelerden asansör masrafı almayalım veya cüzi miktar alalım" demeleridir.

    yalnız burada dikkat edilmesi gereken husus bu kararın çoğunluk ile değil oy birliği ile alınmasıdır. ve bu oy birliği toplantıya katılacak olanlardan değil toplantıya katılsın veya katılmasın tüm maliklerin bir araya gelmesi ile oluşmalıdır. çünkü kat malikinin kanuni hakkıdır, ve bu hak diğer maliklerin ortak kararı ile sınırlandırılamaz. kanun önce gelir.

  • beşiktaş'lı olmaktan gurur duyma sebebidir. tarihi centilmenlik vakaları ile dolu olan bir camianın yeniden süleyman seba ruhunu, baba hakkı ruhunu tüm futbolseverlere aşılamak istercesine yaptığı aleni çağrıdır. türk futbolunda alışık olmadığımız bir psikoloji bu son yıllarda. yazıyı kaleme alan, sitede yayınlatan kişilere kocaman bir helal olsun!

    --- spoiler ---

    beşiktaş jimnastik kulübü olarak, bu zamana kadar türk futbolunun gelişmesi ve dönüşmesi için de hizmet ettik. herkes biliyor ve kabul ediyor ki, futbol dünyanın en güzel oyunudur. ancak futbol taraftar varsa vardır ve her şey taraftarın güzel futbol seyretmesi, eğlenmesi ve coşması için vardır.

    bu nedenle çok önemli bir konuya dikkat çekmek istiyoruz. bilindiği gibi 2013-2014 futbol sezonunun sonuna yaklaştık ve ezeli rakibimiz fenerbahçe, bir puan daha alarak şampiyonluğunu ilan etme amacında. fenerbahçe bu puanı alır ya da alamaz; işin bu noktası futbolun cilvesi içinde. fakat gerek fenerbahçe spor kulübü yöneticileri, gerekse de taraftarı, tff’nin verdiği bir maç seyircisiz oynama (kadın ve çocuk izleyicilere açık) cezası nedeniyle şampiyonluk kutlaması planlarını ertelemek zorundalar. tahkim kurulu bu cezayı onadı, fenerbahçe’nin erteleme talebini de reddetti.

    biz de diyoruz ki; madem futbol sevgidir, dostluktur, kardeşliktir. madem futbol taraftarla bir olma, coşma ve kutlama yapmaktır. işte bu yüzden türkiye futbol federasyonu, şampiyonluk coşkusu yaşamak isteyen fenerbahçe taraftarı için bu cezayı ertelesin ya da kurallar dahilinde başka bir formül bulsun.

    saygılarımızla,

    beşiktaş jimnastik kulübü

    --- spoiler ---

  • ulan 55 yaşında adam 15 yaşında çocukla sidik yarıştırıyor. bu ali koç’tan hiç bir şey olmaz.1000 sene fenerin başında kalsın 1000 sene başarısız olacaktır.

  • pkknın nasıl büyüdüğünün özeti olan bir görüntü. doksanlarda bu tip olaylar çok yaşandı. bu çocuk ömrü boyunca polisten nefret edecek, korkacak, ülkesini sevmeyecek.

    edit: adının bahoz olmasından dolayı yapılanı normalleştiren, "güneydoğuda askere ve polise bisey olmasında geri kalanı çok da önemli değil" diyen atarlı milliyetçi yazarlar hemen damlamış. bu arkadaşlar o çocuğun yerinde olsaydı veya güneydoğu'da büyüseydi muhtemelen pkklı terörist olacaklardı. bakın arkadaşlar abartmıyorum pkklı terörist değil de milliyetçi olmalarının tek sebebi doğdukları yerdir.

    edit2: neymiş efendim çocuklar polis aracına taş atmış. o zaman filistin’de taş atan çocuklara silah doğrultan israil askerini de destekliyorsun demekki. kafa yapını değiştir kardeşim. benim için çocukların dini, dili, ırkı yoktur. çocuk her yerde çocuktur. filistin’deki de, nusaybin’deki de.

  • evinde bir kediyle yaşayanların sıklıkla şahit olduğu bir tür kedi davranışı.

    efendime söyleyim kedi evin herhangi bir köşesinde kendini unutturmuşken, bir tıkırtı, şangırtı, patırtı olur. hani böyle siz bir an böyle irkilmiş kırık döküğe bakarken, kedi içeriye koşar adım gelir, durur, olay mahaline, size benlik bi şey var mı der gibi bakar sonra ki sessizliğin akabinde kafasını çevirir sanki hiç bi şey yokmuş gibi karizmatik, soğuk kanlı adımlarla yine bilinmez bir köşeye doğru kendi döktü kendi toplasın dercesine çeker gider.

  • merhaba duygu nasılsın ?
    son zamanlardaki ruh halin nasıl ?
    imkanın olsa hangi ülkede yaşamak isterdin?