ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
danimarka'da kağıt para kullanımının sonlanması
-
danimarka'da bahşiş alışkanlığı olmadığından mantıklı, muhtemelen değnekçiler olmadığından otopark sorunsuzdur. tr de ki gibi küçük 1 kron büyük 2 kron mantığında tuvalet kullanımı da yoktur. işporta desen bulamazsın varsa da kalkması için iyi yöntem. geriye dilenciler kalıyor. onların da danimarka vatandaşı olmadığını düşünüyorum. arkadaş bu ülke bu kadar mı mantıklı iş yapar.
2bin tl'ye sevdiğin iş vs 5bin tl'ye sevmediğin iş
-
sevdiğinle değil, seni sevenle mutlu olursun, 5 bin tl verdiğine göre sevmediğim iş bana daha çok değer veriyordur. zamanla severim belki.
yaran inci sözlük entry'leri
-
başlık: cuma namazında hoca yine tek forvet
entry: kadrolar açıklanmış. kendi camimizde bile böyle defansif bi anlayışla nereye kadar gideriz bilmiyorum. hoca ileride yalnız kalıyor. orta saha ve defansta gereksiz bir kalabalık var.
sadece başlığa bakarak bile dakikalarca güldüm.
tarık akan
-
reklam tekliflerini reddeden, tuncel kurtiz'in ölümüne bir köşede ağlayan sanatçı.
değerini pek bilemediğimiz, en sahicisinden.
ekşi itiraf
-
30 yaşında bir mimar arkadaş var. hem arkadaşım hem de iş yaptığım bir insan. bana 3 ay önce mimari bir proje gönderdi. statik proje çizdim buna istinaden. 2 hafta sonra projesini revize etti, ben de değiştirmek zorunda kaldım. sonra bir daha, bir daha. kızdım kendisine içten içe baştan yaptığı işi değiştirip beni uğraştırıyor diye. ama sonuçta müşterim, bunun için bana para ödüyor.
1 ay önce yeniden konuştuk. bir iki güne dönecem, belediyeden ruhsat çıkar, sana haber veririm dedi. 3 hafta önce mesaj attım dönmedi. 2 hafta önce mesaj attım dönmedi. ben de daha aramadım, mesaj da atmadım. ama çok kızdım kendisine, iş bitip para ödeme zamanı gelince cevap vermiyor diye.
3 saat önce öğrendim.belediyede bizim projeyi onaylatmaya çalışırken virüs kapmış. 1 hafta mücadele etmiş yoğun bakımda. ölmüş. ciğerim yandı. çok zor bir duygu. çok gençti. çok erkendi.
şimdi o projeye ruhsat çıkacak. o bina yükselecek. ama kimse bilmeyecek mimarın biri, hayatının baharında o projeyi onaylatma çalışırken ölüp gitti. insanlar yaşayacak o binada. arkadaşım çürüyecek.
bu kadar zırvaya ben bile bahane bulamam
-
"ben bile" derken kendisini çok güzel özetlemiş mehmet barlas beyanı. gemi batıyor mu ne?
scent of a woman
-
al pacino'nun trafik polisine yakalandigi sahnede kör taklidi yapmanin ustune bir de kör oldugunu gizlemeye calisan bir kör taklidi yaptigi film.
red bull'un hakkari güvenli değil demesi
-
bırak hakkari’yi iskenderun’da bile komutanlarımız bizi dağdan gelebilecek terör saldırısına karşı uyarırlardı. çok kez yaşandığını belirtirlerdi.
orta doğu kültürü yine iş başında, tuttuğunu linç ediyor.
tamam en güzel senin vatanın, en güzel senin ilin, en süper ülke burası. dağı taşı cennet. gerizekalılar.
tüm türkiye'ye yeşil pasaport dağıtılması
-
avrupalı ülkelerle vize muafiyeti için uğraşmadan tüm türkiye'ye kısa yoldan vize kazandıracak çılgın proje.
devlet "tc kimliği olan herkes benim kamu görevlim sayılır" diyerek döşeyecek herkese yeşil pasaportu ve avrupalının kriterlerini yerine getirmekle uğraşmadan vizeyi kapmış olacağız. (bkz: beyin bedava)
the man from earth
-
muhabbetin dibine baska turlu vuran film. bir antropolog, bir arkeolog, bir psikolog, bir biyolog, bir din bilimci, hocasinin pesine takilmis bir ogrenci ve tabii ki kahramanimiz; john oldman, bir evde, sominede yanan odun citirtilari arasinda yerinizden kimildamadan izleyeceginiz sekilde sohbet ediyorlar. aralarinda olmak bir soru da siz sormak istiyorsunuz zaman zaman. sonuc olarak bence muthis bir hikaye yazilmis, izlenmeli.
kitap isimlerini pompa ile değiştirmek
-
(bkz: daha adil bir pompa mümkün)
baba kız diyalogları
-
lise dönemleri.. baba elinde bir kutu doğum kontrol hapı karşıma dikilir;
baba - bu ne?
sehrazat - bilmem, ne?
baba - bu ne?
sehrazat - ilaç galiba?
baba - ne ilacı?
sehrazat - bilmem (kutuya bakılır) doğum kontol hapı mı?
baba - evet. ne işi var bunun bu evde?
sehrazat - bilmem.
baba - ne işin var senin doğum kontol hapıyla?
o sırada babaanne gelir yanımıza;
babaanne - o benim!
sehrazat - ne?
baba - neden?
babaanne - çiçeklerin toprağına karıştırıyorum, daha güzel açıyorlar..