hesabın var mı? giriş yap

  • kesinlikle var böyle bir şey. 21 yaşında tarih bölümünden mezun oldum. evlilik hayalleri kurduğum kadın 22. yaşımda beni terk etti. 'tarih bölümünün ataması zor ya o puanı yapamazsın ayrıca doğu görevinde var kim gelecek hakkâri'ye' diyerek.
    işte bu söz öbekleri beni ateşleyen şeyler oldu. oturdum düşündüm. lcw'de tezgahtar olarak işe başladım. çok sağlam bir yerden yazılım öğrenmek için kursa yazıldım. şimdi ise meslekte 13. yılını deviren bir yazılımcıyım.
    amerika'ya taşındım çok güzel bir işim ve de eşim var.
    bana 'tarih bölümünün ataması zor ya o puanı yapamazsın' diyen kız ne mi yapıyor? karı koca becayiş yapma derdinde. siz siz olun savaşmaktan asla korkmayın denemekten vazgeçmeyin. hayat kısa ve kuşlar uçuyor maalesef.

  • doktora gitseler yok karımın saçını gördü yok şöyle oldu böyle oldu diyecek ve arıza çıkaracak, belki de doktora saldıracak tipler bu hocalara hiç seslerini çıkarmıyorlar. adam, kadına başka bir şey yapsa hiç itiraz edecek gibi görünmüyor. cidden şu zihniyeti anlamak mümkün değil.

  • şu şekildedir:

    ayağı yerden kesik sol avanakla, köle tüccarı sağ avanak el ele göçmen politikasızlığını savunup duruyorlar.

    suçladıkları ise her zamanki gibi makuliyet ve öngörü.

    yani biz.

    kendini sola yerleştirmiş hıyarın biri diyor ki, “sizler göçmenlere karşı çıktığınız için altındağ’da böyle oldu”

    tek kelime var bu durumu çok da terbiye dışında çıkmadan tanımlayan.

    “dangalaklık”

    herif apartmanın 20'nci katında balkon demirine çıkmış aşağı atlamaya hazırlanıyor. birisi diyor ki, bak atlama, atlarsan ölürsün” adam atlayıp ölüyor.

    bu solcu hıyara göre sorumlu “atlarsan ölürsün” diyen.

    sonra bu gibiler türkiye'nin düşün hayatına yön verdiklerini düşünüyorlar.

    haliyle bunların yön verdiği düşün hayatı da böyle oluyor işte.

    aynı dangalak devam ediyor.

    “iklim krizi nedeniyle bu göçler olacak.”

    suriye’den gelenler ve afganistan’dan ipini koparanlar iklim krizi nedeniyle mi geliyor peki.

    buna sorarsan evet.

    kendi gibi salaklar inanabilir.

    ama ben inanmam.

    bu gibilerin ilk kez duyduğu ve millete sattığı bilimsel kavramları yıllardır türk halkına anlatmaya kendini adamış biri olarak söyleyebilirim ki, iklim krizi ve 6. büyük yokoluş sürecinde olacak olan göç başkadır, dış politika hataları ve abd politikalarına aptalca biat nedeniyle ortaya çıkan bu göç başka.

    bu ikisini aynı yerde değerlendirmek katıksız bir cehalet değilse, okuyanı kendi kadar dangalak zannetmektir.

    sağcısı ile solcusu ile sözde fikir adamı bu kadar cahil, ya da saf, aptal ya da belki kötü niyetli ve satılmış olan bir ülkenin burnunun boktan çıkmaması ise normaldir.

    çünkü bu aptallıklar yanlış politikaların mimarlarına “bak doğru yoldayız” dedirten aptallıklardır.

    https://m.haberturk.com/…avanak-solumda-salak-amp?_

  • olabilir diyenler ilkokul terk sanırım. borsadan çok para kazananlar var ama bu rakamlara inananlar kendine dikkat etmeli.

    size 1 saat verseler ve son 3 aydaki borsa hareketlerini bir deftere yaz sonra da seni zaman makinesiyle 3 ay öncesine yollayacağız deseler bile büyük çoğunluk o parayı 1500 katına çıkaramaz.

    boğa falan diye mal mal konuşmayın.

  • süleyman soylu çizmelerini giyip, sel ile mücadele ettiği için bu konuda bir şey yapamamistir. çünkü içişleri bakanının görevi, kaçak göçmenlerden ziyade, istanbula yağan yağmur ile mücadele etmektir.

    ayrıca bu insanlar marmarise nasıl gitmişler?

    milasta polis kontrol noktası var.

    bodrum sapaginda var.

    marmaris, akyaka arasında var.

    bu kontrol noktalarının bazılarında araçlara tek tek bakılıyor.

  • istiklal makzume anadolu lisesi'nin efsanevi müdürü zekeriya kara'nın ağzından dökülen müthiş sözlerdir nazarımda. şöyle ki;

    "bu sene öss'de ilk üçe on kişi sokucaz. özellikle lise sonlardan."

    "kızıım konuşmayın. şş sen beyaz gömleklii!"*

    "benim bi hocam vardı rahmetli, şimdi noolmuştur ölmüş müdür kalmış mıdır bilmiyorum."

    "çocuklar hepinizin kurban bayramını ve sevgililer gününü kutluyorum."

    sigara içen öğrenciler kalabalık bir grup halinde tuvalete girerken; "ne işiniz var oğlum tuvaletin önünde? bok mu var lan orda?"

    ve yüzyılın bombası;

    "kızlar ne bu? her okul çıkışında kapı önünde başka okullardan çocuklar, gözümüzün önünde öpüşüyosunuz, sarılıyosunuz... niye bizim okuldaki çocukların suyu mu çıktı? bakayım... cillop gibi hepsi!"

  • kendimle giriştiğim bu muhabbet yüzünden affetmediğim kişi, unutmadığım üzüntü, boşvermediğim olay yok.

    laf lafı açarken -ki ucu bucağı cidden olmuyor- bir bakıyorum, "amaan ne büyütüyorum ki, vardır bir sebep bunda da" deyip, başka şeylere odaklanmışım. kendime en iyi teselliyi ben veriyorum, kendime en acımasız eleştiriyi ben yapıyorum, hayır kendimi de en iyi ben savunuyorum kendime.

    bazen araya başka kendimler karışıyor, sesi cılız çıkan ya da sesi tüm seslerimi bastıran kendimler bunlar. sonra bir fark ediyorum hepsimi toplasam ancak bir ben ediyorum ve kendimi bu bir sürü kendimli halimle kabul edip (sevmek demeyelim) uykuya geçiyorum (bazen geçemiyorum).

    sonuç itibariyle her şeyiyle güzeldir aslında, insanın kendini tanımasına yarar ve iç seslerine kulak vermesine olanak tanır. kendini dinleyen, başkalarını da dinlemeyi öğrenir; en zoru kendini dinlemektir çünkü.

  • az ceza almak için sorulan sorulara bilinçli cevaplamamistir. ınstagramda yazısarak tanismislar. okuma yazma bilen adam şempanze ile aynı zeka seviyesinde olamaz.

    getir bana test yap, 10-15 alırım istesem.

  • neuschwanstein şatosunda tek bir resmi bile yoktur, o kadar da mütevazidir. ömrü vefa etmediği için şatoyu da bitirememiş zavallı.biraz da müsrifmiş, yaklaşık 5.5 milyon mark senelik geliri yanında toplam 13 milyon mark kıymetinde de bir varlığa sahipmiş, ama 21 milyon mark masraf etmiş .ailesi de isyan bayrağını çekmiş tabi.akıl sağlığı yerinde değil diye el çektirmişler zavallı krala, sonrası da malum 1.90'lık kral dizine bile gelmeyen gölde boğulmuş. sabretselermiş de şatoyu bitirseymiş bari, içeri girince hayalkırıklığına uğruyor insan.