hesabın var mı? giriş yap

  • vizesi olmayan, onun yerine grup halinde sunum yapılarak geçilen bir derste (henüz bilmiyorken) gruplar oluşturulurken derste olmadığım (zaten genel olarak olmadığım) ve vize öncesi hafta okula ne dönüp bittiğini öğrenmeye gittiğimde olaydan haber olduğum ve bütün grupların dolmasıyla grupsuz kalmam sonucu hoca tarafından iki tane çek cumhuriyeti kökenli erasmuslu kızdan oluşan bir gruba eklendiğim bir durumda (önce gidip kızlara sordum ve kabul edildikten sonra eklettim kendimi listeye tabi), sunumla alakalı iletişim kurabilmek maksadıyla kızlara ulaşmak için hocanın maille yolladığı listeden kızların isimlerini bulup facebook'tan eklemem sonucu kabul edilmeyecek kadar yakışıklıyım.

    daha sonra uzunca bir mesajla durumu izah ettim, "tamam biz halledicez sana senin kısmını yollarız" diye cevap attılar, ben de usulca arkadaşlık isteğimi geri çektim :(

  • markette satılan tavuk yerine özgür gezen köy tavuğu yenilmesi gerektiği yazılmış kitapta. nerden bulacağız özgür, cool, hipster tavukları, ha onu dememiş.

  • kamu ekonomisi adli bir dersin vizesinde,hoca 5 adet soru ve bunlarin her birinin altinda "a, b, c, d, e" siklari bulunan, yaklasik 25 soruya tekabul eden kol gibi bir klasik sinav yapmistir.(sinav ingilizcedir.) sorularin coklugundan ziyade muhteviyati daha da elem vericidir. fakat sinavin asagi yukari 15. dakikasinda siniftan gule oynaya cikan bir ogrenci, yaptigi beyanatlarda cok kolay bir sinav gecirdigini, butun sorulari da yaptigini deklare etmistir. sinifin geriye kalan tum ogrencileri biraz imrenerek biraz da hasetle bahsi gecen ogrenciye bakadururken, sinav sonuclarinin aciklanmasiyla olay apayri bir boyut kazanmistir. sinav panosunda "0" notunu goren ogrenci itiraz dilekcesi yazmaya niyetlenip, bir de ustune ustluk "ne guluyonuz lan. bir yanlislik var. 100 koyunca o zaman gorucem halinizi" gibi savunma stratejileri hazirlamaya calissa da daha elindeki dilekceyi not islerine ulastiramadan, ders hocasinin yaptigi "kim o sinavi test zannedip, soru siklarinin uzerini isaretleyip, bir de sinav kagidinin altina "cok tesekkur ederim hocam. bir de herkes sizin icin cok zor bir hoca diyordu" diyen sapsal?" sorusunu duymus olacak ki, hatri sayilir bir sure fakulte cevresinde gorulmemistir.
    (bkz: kafa izni)

  • maliyetler de maliyetler ...
    nedir bu maliyetler (sabit maliyetler)
    değişken maliyetler tekneyi ne kadar kullanacağınız ile ilgili ve oldukça değişken o yüzden ben sabitlerden bahsedeceğim

    küçük tekneler için konuşuyorum biz ölümlü insanların baktığı vw golf ten ucuz ama ondan çok daha fazlasını sunabilecek 5-7mt aralığında türlü türlü fiber tekne mevcut bunların dıştan takma içten takma dizel benzinli türlü türlü motor seçenekleri de var 15 bin ile 150 bin lira arasında hunharca seçenek var

    peşin söylüyorum benim dizel cliom şöyle, böyle ben yağını kudubik ustada 150 liraya değiştiriyorum orjinali yerine çıkma parça kullanıyorum insanı iseniz bu yazı size uygun değil yok eğer öyle iseniz pahalı akıllı telefonlardan ucuz tekneler de var 5-10 bin liraya 5 mt fiber sandal alıp kürekle biraz açılıp yine müthiş keyif alabilirsiniz ama vizyon meselesi gidip 15-20 bin liraya telefon alabilirsiniz.
    tekrar söylüyorum tekne cimri insan işi değil. deniz cimri insan işi değil (bakınız fakir demiyorum cimri diyorum) denizde bütçeniz dahilinde her şeyin en iyisini almalısınız. denizde en iyisi asla ucuz olan/ çıkma olan değildir. asıl olan bütçe meselesidir.

    bugün 15 -20 bin liraya harika ahşap 6-7 mt kik( kik kabaca kamarasız demek) tekneler var üzerilerinde 9,5-11 bg pancar motor var bakım masrafı yok yakıt tüketimi yok gibi balıkçı barınakları ayda 300-400 tl ister bunlara yıllık bakımları 1600-2500 (ustanın fiyatı) alır bu tekneleri karaya almak için paranız varsa vinç(500-750) yoksa traktör (50-150) tutarsınız
    en üst seviyeden hesapla 2020 yılında yıllık 4800 (barınak) 2500 usta, 1500 vinç gideri çıksa 8800 tl eder balıkçılar bu maliyetleri en alt seviyeden halledebiliyor bilginiz olsun. yani zengin işi değil vizyon meselesi o sebeple bam güm sıkanlara kanmayın

    diyeceksiniz ki o ahşap tekne pat pat motor hiç karizma değil kızlar sevmez ( yanlış bakımlı ahşap tekne çok karizmatik ve konforlu) o halde sizi fiberlere alalım

    iyi bir fiber tekne 5 mt boy 2mt endir yani 10 m2 marinalar genelde minimum 20m2 tekne parası alıyor aslında 7 mt ye kadar fiber teknelerden hep aynı para alınıyor. 2020 itibariyle çeşme marina 8500 tl alaçatı(port alaçatı) 12bin sığacık marina 10bin levent marina 7 bin çeşme dalyan marina(marinadan ziyade lüks balıkçı barınağı) 5800 tl alıyor fiber teknede karaya alma: römork varsa 0 tl yoksa yerine göre 50-350 tl bakım yok (0 tl) zehirli boya 1500-2000 tl
    en pahalısından alırsak tüm yaz alaçatıda dursa tekneniz en pahalı zehirliyi sürdürseniz 14500 lira para harcarsınız ayda 1000 liradan biraz fazla. çok para diyecekseniz çeşmede hafta sonu bir mekana gitmenizi öneriyorum izmir de şezlonglar günlük 100 lira otopark tı içilen yenene şeylerdi derken aklınızı alırlar haberiniz olmaz.

    ayrıca römorkunuz (4000-8000) çeki demiriniz (1500-2500) var ise zaten yakınınızdaki bir rampadan at çek yaparsınız marina barınak ile uğraşmazsınız. 6mt altı fiber teknelerin barınak fiyatları 250-350 tl aylık dır o da köşede dursun. at çek yaparsanız yılda bir kez 1500-2000 tl zehirli masrafı da yapmazsınız

    özetle tekne sahibi olmanın bütçeden ziyade tercihler ile bir alakası vardır. bakın ucuz demiyorum lakin zengin işin ya da çok manyakça pahalı kısmına katılmıyorum. en nihayetinde bu bir hobi insanların hobilerine harcayabilecekleri zaman ve para konusu çok göreceli. bugün hakkı ile motor sürüp güzelce bundan keyif almak isteyecek kişi de az buz para harcamıyor. ya da tam teşekküllü kamp için de ucuz değil. ama hepsini her bütçeye göre yapabiliyorsunuz.

    vergi konusu 1.5 dizelcilere gelsin dizel araba mtvsinin 4/1 i sadece tekne boyuna göre limana kaydettirirken 1 kez harç ödüyorsunuz o da 5mt için 450 6-7 mt için 750 tl civarı bir şey

    son söz ufak bir tekne alıp kendinizi denize atmak istiyorsanız lütfen sözlükteki sığ yorumlara çok takılmayın.
    en iyi tekne arkadaşının teknesidir diyen insanlar çoğunlukla otlakçıdır. panpa bi sigara versene diyip paket taşımayanlardır. sorunsuz doğru düşünülüp planlanmış bir tekne sahibinin keyfinden geçilmez. biraz araştırın bakın yakın çevrenizde teknenizi bağlayabileceğiniz yerleri araştırın, römork ile tekne indire bilinecek rampaları araştırın, aramaya inanın. kendi bütçenize uygun tekneye karar verdikten sonra onu satın almadan önce ise çok araştırın öyle ki bir süre içiniz dışınız tekne olsun zira o "tekne almeayın yeeeaaa" tiplerinin şahit olduğu anılar deneyimler hep tekneyi acelece iyi düşünmeden planlamadan alan insanların maceralarıdır.

    güzel bir havada kıytırık bir sandalla bile kürekleriniz ile denize çıkabilecek imkanınız var ise çıkın meşrubatınızı açın ve kulaklarımı çınlatın. allah selamet versin pruvanız neta olsun saygılar sevgiler.

  • "ulan peyami safanın yazdığı 100 sayfalık romanı 5tl ye aldım bizim muhtarın yazdığı tek sayfalık ikamet kağıdını 3 tl ye. demek kitap yazsa milyarlar istiyecek pezevenk"

  • bölük astsubayının giriş mülakatında sorduğu "ibnelik var mı?" sorusu..

    10 kısa dönem çömez asker birliğe katılış sırasına göre tek sıra halinde dizilmiş karargahta beklemekteler, içeride bölük astsubayı tarafından bir mülakat yapılmakta.

    - baba adı?
    + vs vs
    - anne adı?
    + vs vs
    - evli misin?
    + hayır

    asıl soru ise şu:

    - ibnelik var mı?

    birliğe en son katılanlardan birisi olmamdan mütevellit önümdeki kişi sayısı 3e 4e düşmeye başladıkça herkes aynı şeyi söylemeye başlamıştı:

    + lan adam içerde ibne lik var mı diye soruyor lan ne diyeceğimi şaşırdım..!

    içses: evlat önlem al, sana da soracak kesin, sen sordurma, böyle bir sorunun sorulması bile delikanlı adama gelmez.

    asker1: ben evliyim diye bana sormadı.
    asker2: bana sormadı da eliyle böyle yaptı, var mı? dedi (işaret parmağı ve başparmak ile yuvarlak yaparaktan)
    asker3: bana direkt sordu, komutanım olur mu öyle şey dedim, güldü pezevenk.
    asker4: abi iyi de, sanki öyle olsam karşısında "evet komutanım hafiften meyilliyim mi" diyeceğim, sonra cümle alem nabar lan adamı?

    içses: görüyorsun olanları, üstelik bu adamdan sonra sen giriyorsun içeriye, bulamadın hala çözüm yolu. soracak sana da, sana da soracak!

    içeri girilir, bölük astsubayının karşısında esas duruşa geçilir.

    - baba adı
    + vs vs
    - ana adı
    + vs vs
    - evli misin?
    + hayır...! am.. ama evleneceğim kızı buldum komutanım. (içses: süpersin oğlum bravo, yırttın, soramaz bundan sonra)

    - nerde buldun lan, burda mı buldun?
    + (bu program geçersiz bir işlem yürüttü ve kapatılacak,devam etmek için bir tuşa basın)

  • taraftari,ozhan canaydin anisina yapilan saygi durusunda alkislamistir, bu yuzden elestirilmektedir.

    sanki elestirenler, lisedeyken, saygi duruslarinda "pipih pipih" diye alttan alttan gulmedi. adamlar ezeli rakibinin baskanini, alkisliyor. protesto etmek, alay etmek,olumunu kutlamak, farkli olmak amaciyla degil, can-i gonulden alkisliyor.

    ben de galatasarayliyim. cogunuzdan da fazla galatasarayliyim.

    ezeli rakibinin eski baskaninin vefati uzerine,tesislerinde ve lokallerinde bayraklarini yariya indiren, taraftari bassagligi pankartlari acan ve mac oncesi alkislayan bu kulubun yoneticilerine ve taraftarina tesekkur ediyorum.

    28 mart'ta da bu inceligin karsiligini vermemiz gerektigini dusunuyorum.

  • mutfakta fare görülmesi üzerine, ev arkadaşıyla para toplayıp fare zehiri almaya karar verilmesi; ancak ay sonu olması münasebetiyle de paranın denkleştirilemeyerek eve fare zehiri alınamaması. yaşanan parasızlık sorunu yüzünden gözü dönen ev arkadaşının, aynı günün akşamında, eve sokak kedisi getirmesi ve sokak kedisinin iki gün boyunca evde yaşaması.