ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
atacama çölü
-
adini atacameño kabilesinden alir. mineraller bakimindan cok zengindir. ozellikle sodyum nitrati unludur. 1883'te biten pasifik savasi sonucunda bolivya'dan sili'ye gecmistir. 19. yy sonu ile 20. yy basinda sili ekonomosine buyuk katki saglamistir. bolivya ile sili arasinda hala sorun teskil eder. bolivya entellektuelleri ulkeleri ekonomik olarak kotu bir durumdayken, sili'nin latin amerika'nin en guclu ekonomilerinden birisi olmasini kaybedilen bu topraklara baglar.
ayrica (bkz: san pedro de atacama)
demba ba'nın istanbul başakşehir'e attığı gol
-
saatte 124 km hızla atılmıştır. maç sonu röportajında demba ba'nın hızı öğrenince verdiği tepki ise ibretliktir;
-elhamdulillah.
almeida sana kurban olsun be kara oğlan!
yaran baba oğul diyalogları
-
oğul- baba bak şimdi ben senin omzuna vurucam ve hey dostum derdin ne senin diycem.
baba- tamam ben ne diycem
oğul- sen de "benim sorunum mu dostum benim tek sorunum senin o pis zenci kıçından büyük olan koca kafan" diyceksin
baba- tamam
oğul- hey dostum derdin ne senin ha
baba- ........(bilimum düşünme süresi)...... kıçın.
evlendikten sonra çok daha iyisiyle karşılaşmak
-
çok daha iyisinden kasıt maddiyat veya fiziki güzellik ise bunun sonu yok , böyle düşünen insan bir ömür boyu hem yalnız kalır , hem de mutsuz olur.
eğer evlendiğin insan ile çok iyi anlaşıyorsan , mutluysan ve birbirinizi seviyorsanız samanlık seyran olmuş demektir ; gerisini çok da karıştırmayın.
martin scorsese
-
martin scorsese daha 11 yaşında iken zihninde, antik roma'da geçen kurgusal bir kraliyet hikayesi olarak tanımladığı ilk filmini yapmayı düşledi. öyle ki marlon brando, richard burton, virginia mayo ve alec guinness gibi isimlerin başrolde oynadığı bir filmin hayali idi bu, 11 yaşında bir dizi kurşun kalem ve boya kalemiyle storyboardlar çizdi.
görsel
görsel
görsel
görsel
görsel
görsel
görsel
görsel
görsel
görsel
görsel
2 haziran 2021 tff yabancı sayısı kararı
-
bu kadar türk futbolcu yurt dışında başarılı olurken bu kararı almak önce milli takıma sonra kulüplere ihanettir.
karantinadan kaçan umrecileri anlatacak filmin adı
-
(bkz: hızlı ve mübarek)
abdullah öcalan atakürt
-
(bkz: istikbal dağlardadır)
ailemi bu işe karıştırmak ahlaki değil
babadan soğunulan ilk an
-
çok alkol alan bir babaydı. evde de huzursuzluk, tartışma sık yaşanıyordu. hiç detaylara girmeyeyim, bir çocuk ne hissederse onu hissediyordum.
ama hiç unutmuyorum anne tarafımın bir tanıdığı olan kişinin düğününe gitmiştik. dayımla babam düğün sonunda yerlerde oynuyorlardı. ikisi de küfelik olana kadar içmişlerdi. 8 veya 9 yaşlarındaydım daha.
o kadar utanmıştım ki! onun sarhoşluğundan çocuk halimle ben utanmıştım.
zaten ilerleyen yıllarda ev içindeki sorunlar daha da artmış, annem daha fazla dayanamamış, yurtdışına iş vesilesi ile gitmiş ve bir daha da dönmemişti.
beni aldırtmaya çalışmıştı ama velayetim babaya verilmişti. kendi kurtulmak istediği cehenneme beni bırakmıştı.
yıllar sonra "eğer gitmeseydim, dayanamazdım" demişti ama benden dayanmamı beklemişti! ya ben de dayanamasaydım, ya öyle sorunlu bir insan yüzünden yanlışa sürüklenseydim, kendime bir şey yapsaydım?
ama yapmadım, güçlenmeyi seçtim. ufacık yaşımda söz verdim kendime "pes etmek yok" dedim.
anneannemin yanına kaçtım 17 yaşımda. sonrasında bir şekilde hayatımı toparladım derken eşimle tanıştım, uzun bir birlikteliğin ardından evlendik. hani hep denir ya "kız çocukları babasına benzeyen insanları bulur" diye. eşim babamın tam tersiydi.
hayatımda verdiğim en doğru kararlardandı. güzel bir ailem olmadı ama kendim güzel bir aile kurdum. ileride ne olur bilmiyorum ama 2 yıllık birliktelik ve 20 yıllık evliliğin ardından ben de ondan razıyım ve eminim o da benden razıdır.
beraber elele verdik, çok çalıştık, çabaladık ve şimdi birçok şeye sahibim hayatta, şükrediyorum.
yıllar sonra baba kişisi telefonumu bulmuş, beni aradı görüşmek için. 22 yıl aramadı, ne haldeyim sormadı. evlenmişim, çocuğum olmuş, maddi olarak iyi durumdayım, arıyor!
hayatıma sokmadım çünkü aradığında bile sarhoştu. ama onun tarafından olan akrabalarımdan duydum "hayırsız evladım" ben. ne kolay birini yaftalamak hayırsız diye. bir kendi evladıma bakıyorum, içimdeki sevgiye, gösterdiğim ilgiye, verdiğim çabaya bir de kendi babama.
hayatta herkesin bir sınavı var. kiminin içine doğduğu aileyle, kiminin kurduğu aileyle, kiminin maddiyatla, kiminin çevresiyle, dış görünüşüyle, sağlığıyla vs.. ama herkesin öyle ya da böyle bir sınavı var. kiminin sınavı ağır, kiminin daha kolay. bazı şeyler kader ama bazılarını da biz seçiyoruz. başımıza gelen kader ama seçimlerimiz bize ait.
o yüzden mümkün olduğunca isyankarlığa yönelmeden durumu kabul edip seçimlerimizi sağlıklı yapmalıyız. başka hayatımız yok çünkü.
ayakta dimdik durmaktan başka bir yol bilmiyorum ben.
sonradan gelen düzenleme:
kimileri de içerliyor, mesaj atıyor "ne de olsa babadır" diye. keşke herkes sizin gibi çiçek çocukluk yaşasa keşke. ama maalesef her evin içi kendi eviniz gibi değil. en son görüşmemizde benim yüzüme karşı "seninle görüşsem de olur görüşmesem de. benim için önemli olduğunu mu sanıyorsun?" diyen bir babayla, yirmi iki yıldır arayıp sormayan bir babayla görüşmediğim için kusura bakmayın kendimi suçlu hissetmiyorum.
bana babalık ettiyse rahmetli k.pederim etti. beni öz çocuklarından ayırmadı, bağrına bastı. gönlüm sadece onu baba biliyor. içimden gele gele de hep "babacım" dedim.
herkes aynı değil. her gün haberlerde görüyorsunuz harcanmış çocukları. çocuk dünyaya getirmek ayrı, anne/baba olabilmek ayrı.
kendi ebeveynlerimden nasıl ebeveyn olunmayacağını öğrendim en çok.
ilk kimin aklına geldiği merak edilen şeyler
-
yeşil zeytini içine sokulan biber