ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
ulaş'ın hediye ettiği kitabı sahafa satan pelin
-
kusura bakmayın ama ulaş haketmiştir bunu.
ne biçim yazı lan o. paragraf sorusu gibi bir bok anlaşılmıyor. sonunda aşağıdaki öykünmelerden hangisi yanlıştır yazsaymış tam olacakmış.
ulaş kardeş, belli ki sen halkın seviyesine inemeyen chp'li bir arkadaşımızsın. kitap vereceğine iphone vereydin boy boy çocuklarınız vardı.
a. hakan'ın sokak röportajları yasaklansın önerisi
-
başlığın tam hali ahmet hakan'ın sokak röportajları yasaklansın önerisi olacaktı, malum sınırdan dolayı kısaltıldı.
ahmet hakan'ın bugünkü yazısında bahsettiği zırva
--- ilgili kısım ---
sokak röportaji yasaklansin
hayatimda hiçbir zaman yasakçı bir tutumum olmadı. tek istisnası var bunun: sokak röportajları.
yasaklansın istiyorum bu röportajlar.
* komşuyu komşuya, anayı oğula, amcayı yeğene, dayıyı bütün mahalleye, mahalleyi şehre, şehri ülkeye düşman eden bir fitne odağı sokak röportajları.
* öfke, nefret, kin duyguları ekiliyor tüm topluma bu sözüm ona röportajlarda.
* nasıl edilir, nasıl yapılır bilmiyorum ama ülkemizin esenliği açısından eline mikrofon alanın dayıları birbirine kırdırdığı bu zıpırlığa bir son vermenin vakti geldi de geçiyor.
--- ilgili kısım ---
gazeteciyim diyen birisinin gazetecilikle alakalı bir konu ile yasak kelimesini yanyana kullanması, halkın sesini duyurabildiği bir alanda yasak istemesi sadece dikta ile yönetilen bir ülkedeki gazeteci bozuntusundan beklenirdi.
yakışır
ayasofya'da namazın şartları
-
24 temmuz 2020 cuma günü tekrar ibadete açılacak olan ayasofya'da ilk namaz cuma namazı olarak kılınacak ve namazı diyanet işleri başkanı ali erbaş kıldıracak.
buraya kadar her şey normal; (müze-cami dönüşüm tartışmasına girmiyorum mevzu başka burada)
namaza katılacak 500 kişilik cemaate davetiye yollanmış. buyrun davetiye
(yoğun tepki üzerine özışık bu twitini silmek zorunda kaldı)
1. 18 yıllık akp döneminde vip müslümanlık (very imanlı person) diye bir müessese kurdunuz da bizim mi haberimiz yok?
2. davetiye gönderilenler kimler? neye göre seçildi? işte ayasofya davetiyesi
3. haydi namaza, haydi felaha diye günde beş vakit tekrarlanan ezan namaza çağrı/davet değil midir? allah'ın dinine yeni yorum getirdiniz de bizim mi haberimiz yok?
4. davetiye gönderilmeyenler namaza iştirak edemeyecek mi? bu namaza katılmak isteyen onlarca inançlı/mümin insanın vebalini diyanet işleri başkanlığı üzerine almış mıdır?
5. cami içerisinde saflar protokol derecesine göre mi belirlenecek? davetiye alanlar yada vip müslümanlar hangi bölümde namaz kılacak?
6. vip davetiye alabilmek için müslümanlar hangi hatrı sayılır kişileri devreye sokmalıdır? diyanette çalışan akraba falan yeterli olmakta mıdır? yoksa bakanlık, cumhurbaşkanlığı seviyesinde mi adam sokmak gerek araya?
7. vip müslümanlık kapsamında başka hangi icraatlarınız var? önümüzdeki günlerde gerçekleşecek olan kurban bayramında da vip listesi oluşturacak mısınız? kurban kesecekler-kurban kesemeyecekler diye?
8. vip davetiye uygulaması ile olayın tüm maneviyatını silip süpürdüğünüzün farkında mısınız?
9. türkiye'de ehl-i islam başka adam kalmadı da gazetecilere davetiye gönderiyorsunuz? başka kimler var davetiye listesinde buna benzer?
10. davetiye gönderirken bir iman ölçer mi kullanıyorsunuz? yoksa sadakat/biat ölçer yeterli mi?
özetle: ayasofya içinde namaz kılabilmek için gerekli şartlar nelerdir?
not: bana böyle bir davetiye gelse utancımdan yerin dibine girerdim o ayrı.
dipçe-1.: davetiye caminin açılı töreni için, namaz için davetiyeye gerek yok diyenler buyurun
dipçe-2: davettiye tören için namaz için davetiye yok diyen çomarlar, bu soytarıların boynunda ne yazıyor?
dipçe-3: yavuz bahadıroğlu kim amk
dipçe-4: diyanet işlerinin davetiye arkasına yazdığı ayet (tevbe 9/18)
keşke davetiye arkasına tevbe 107-108 ayetini yazsaydınız
ingilizce öğrenirken yapılan hatalar
-
okunan/duyulan sözcükleri veya cümleleri türkçeye çevirerek anlamaya çalışmak & söylenmek istenen şeyin önce türkçesini düşünüp ingilizceye çevirmek; kısacası devamlı kendi anadilin üzerinden çeviri yaparak yolu uzatmak. bu yanlış bir yöntem çünkü dil öğrenirken yapılması gereken kelimelerle görsel bağlantı kurmaktır. mesela apple dendiğinde beyninizde elma görüntüsü belirecek, "aa bu türkçede elma demek" diye düşünüp süreci uzatmamalısınız.
ikinci büyük hata da bence gramer öğrenmekle başlamak, tıpkı ilkokuldan beri bize öğretildiği gibi. anadilinizi öğrenirken önce cümle yapısını mı kavrıyorsunuz, yoksa günlük konuşmaları duydukça beyniniz o gramer kurallarını kendiliğinden mi benimsiyor? kimse konuşmayı yeni öğrenen bir çocuğa gramer bilgisi vermez sonuçta. bu yüzden dilin diyaloglar üzerinden geliştirilmesi lazım, tuğla gibi matematik formüllerini andıran kurallarla dolu kitaplarla değil.
23 ocak 2019 yılmaz özdil açıklaması
-
ya abicim tamam sen bi kitap yazıyorsun alan da alıyor bize ne de her boktan kurtuluş savaşı çıkarmayın ya. sosyal medyadan savunan yurtseverlermiş. üff
kocasını başka bir kadınla yakalayan kadın dayağı
-
şiddeti kadın uygulayınca neden bu kadar mutlu olduğunuzu anlamadım. aynı kafayı erkek kadına atsa burnunu muhtemelen kırmış olsa bu kadar sevinecek miydiniz? ülke olarak kafayı yiyoruz yavaş yavaş
çocukları vakumlu pompa gibi öpen akraba teyze
-
günlerdir bu anı bekliyorlar. hazırlandılar. yarın doğan güneşle birlikte sokaklara inecek ve buldukları tüm çocukları ıslak ıslak öpecekler. nice tazeler bayrama küsecek. nice canlar yanacak.
mehmet şimşek'in kızının yoğun bakımda olması
-
ahmet davutoğlu'nun iğrenç bir şekilde çıkar sağlamaya çalıştığı olay.
"davutoğlu, "işte dava adamı budur. nasıl kızı, ailesi hastanedeyken buraya mitinge gelmişse, bu nöbeti terk etmemişse bu batmanlı kahramandan örnek alacaksınız, sandıklara gidip terk etmeyeceksiniz" ifadesini kullanmıştı."
işte bu öğrencinin adı albert einstein'dır
-
saçmasapan bir hikaye anlatıp, sonunu bu cümleyle bitirirseniz herkesin ağzı açık kalır. %100 çalışıyor.
coca-cola'nın tersten yazılışı
-
henüz kimsenin farkedemediği yazılış ve şifresidir. the coca cola code..
coca cola isminde geçen harflerin alfabemizdeki yerlerine bakacağız..
c: 3
o: 18
c: 3
a: 1
c: 3
o:18
l: 15
a:1
topla şimdi bunları; 3+18+3+1+3+18+15+1= 62 !
sonuç 62. peki biz hangi yıldayız ? 2011. at ortadaki sıfırı 2 11. çarp bunları, 2x11: 22 !
62'den 22'yi çıkar ?
62- 22 = .... ben bir şey demiyorum arkadaş..
çipli kimliklerin 1 gb olması
-
fotoğraf, el izi ve kimlik bilgilerinin azami 1-2 mb tutacağını düşünürsek, muhtemelen flash disc olarak da kullanabileceğiz. ben 1-2 sene bekleyip 32 gb'lik 3g'li kimlikleri bekleyeceğim.
thassos
-
"yaaah şurda da fotoğraf çekelim poz veriyim duur" diyen çeşme ciksi türk kızlarımızın renkli uzun kıyafetleri, fötr şapkaları ve büyük aynalı gözlükleriyle adanın belli başlı plajlarında fink attığını görebilirsiniz.
ama mesele şudur ki, bu hanım kızların yakalamaya çalıştığı instagram filtreli fotoğrafların kaynağı olan plajların çoğunda, bebekli-çocuklu aileler bulunmakta, kızlarımızın hayal ettiği şeyi vermemektedir. ortam bir ayvalık iken, yanınızda "yeaaa miami beaach!" kıvamında takılmaları komik duruyor.
neyse, arabası olan biriyle gidiyorsanız kralsınız. tur vs. olmadan gelindiyse toplu taşımaya dair hiçbirşey görmedik. o 2 km.'lik marble beach yolunu insanlar yürüyerek inip çıkıyorlardı ki, aman diyorum.
son nokta ise, "arılar" : 4 kişi gittik, iki kişiyi arı soktu. şimdi bana gelip "arı falan yok sallıyolar" diyene ne diyeyim?
sanıyorum ki arılar bu adada belli bir dönemde ortaya çıkıyor (ağustos sonu?). öyle burada yazılanlar gibi "arı falan yok abartıyolar korkmayın" diyenlere güvenmeyin, gideceğiniz oteli arayıp arı durumunu sorun.
bizim gittiğimiz tüm restoran ve plajlarda, görevliler arıları kovması için insanların yanına küllük veya folyo kaplar içinde kuru kahve getirip yakıyorlardı.
hele bir akşam üstü plajdan çıkarken adam başı 4-5 arı etrafımızda vızır vızır dönüyordu arabaya girelim derken birimizi arı soktu.
yine burada birileri "kahve yakınca kaçıyorlar" demişti diye yanımızda kahve de bulundurduk, bol bol yaktık, buna rağmen yoğundu.
sonuç olarak, euro 2.5 tl iken ucuz olan yer, şimdi "eh neyse" denecek kıvamda, ama gidip görülmesi gerektiği kesin.
güzel güzel planınızı yapın, bayram seyran haricinde bir tatil planı ile basın sınırı geçin gidin. (sınırda 6 saat beklemek istemiyorsanız.)
telefon dinlemesine karşı alınacak önlemler
-
kısık sesle konuşmak