hesabın var mı? giriş yap

  • sporda çıtkırıldımlığa hiç dayanamam, hele takım sporlarında.

    allen iverson benim fiziğimde, hatta benimle aynı boyda olmasına karşın benden beş kilo da zayıf olan bir oyuncuydu. ama o dev siyahi pivotların, acımasızca sert dört numaraların arasına korkmadan drive eder, kimi zaman üstlerinden smaç bile vurduğu olurdu. hiç kimseden korkmazdı, kendisinden elli kilo daha ağır olan kas yığınlarından dirsek, omuz, kalça yemekten hiç çekinmezdi. zayıf takımının zaferi için canını dişine takardı, kaybetmeye tek başına direndiği kaç maçını seyrettim, hatırlamıyorum sayısını. bir maçta korkunç bir dirsek darbesi tam ağzının ortasında patlamıştı. gıkını çıkarmadan maça devam etti ve maçı bitirdi. maçtan sonra ambulansla acile kaldırılmıştı. maç boyu bir litreden fazla kan yutmuş olduğu açıklandı. halbuki kılını bile kıpırdatmamıştı.

    allen iverson, inanılmaz doğaüstü yetenekleri, minicik çelimsiz vücudunun devasa başarıları ve yenilgiye isyan eden hakiki winnerlığı bir yana, modern basketbol arenasının bir numaralı gladyatörüydü. bu büyük, yiğit sporcunun sadece bir yıl için de olsa şanlı beşiktaş formasını giymiş olmasından hep kıvanç duydum ve hep de duyacağım.

  • şurada verilen krallar gibi yaşama örneklerine bakınca bu nerenin krallığı demekten kendimi alamıyorum.

    2000 lira maaşı normalleştirip kralım ben diye kendinizi inandırırsanız, patronlar, işverenler sizi daha çok kullanırlar.

    mesela çok kralım bakın diye döküm çıkaranların hiç birinde bence iyi yaşamanın önemli kalemlerinden birisi olan seyahat yok. seyahatin en ucuz hali bile şu denklemleri altüst eder.
    dışarı çıktığında çayın kahvenin hesabını yapıyorsan, biradan başka alkole elin gitmiyorsa, ihtiyacın olan kıyafeti almak için sezon sonuna kadar indirim olsun diye bekliyorsan, sinemaya gitmek için indirim gününü bekliyorsan kral değilsin arkadaşım.

  • bir kaç markette bu ifadeyi gördükten sonra anladım ki, herhalde yumurtası lezzetli ve kaliteli bir tür tavuk ya da bir kızılderili ismi, artık bilmiyorum.

  • piyasa ortalama fiyatı 170 tl/litre olan virüslere karşı en etkili dezenfektanı yarı fiyatına almışlar. hem de mübarekler için alkolsüz. bu dezenfektan su içerisine 1/20 oranına kadar seyreltilebiliyor.yani kullanımda litresi 3.5 tl’ye kadar düşüyor.

  • o zamanlar ülkücü gençlerin hakim olduğu bir lisede okul genelinde yapılan sınıf aramasından sonra
    toplanan sigaraların hepsinin amerikan malı olması sebebiyle
    cuma istiklal marşı töreni öncesinde müdürün kalabalığa
    - milliyetçiyiz diye geziyorsunuz, hepiniz marlboro içiyorsunuz puştt herifler
    samsun için, maltepe için demesi. *

    (bkz: kasımpaşa lisesi)

  • o zaman arkadaş bile olmadığımız, 2. kez görüştüğümüz - başbaşa değil, aynı ortamda olmak sadece- bir şekilde yan yana oturduğumuz bir anda, " elindeki dikiş izleri de nedir? geçmiş olsun" dediğimde, memnuniyet, çokça da şaşırma ifade eden şekilde bakmıştı bana ve :
    "bunca yıldır arkadaşlarım bile farketmezdi.. sen nasıl farkettin, şaşırdım.." dedi.
    aradan yıllar geçti..
    bir akşam kendi evimizde, kucağımızda bebeğimiz varken dedi ki, "işte o soruyu sorduğun gün var ya, o an ben senle evleneceğimi biliyordum.. buraya kadar geleceğimizi biliyordum.. o an hissettim, sen benim eşimdin"..
    bir erkeğe yara izinin hikayesini sormak, tüm hayatınızı değiştirebilir, hikayeniz olabilir...

  • - oğlum bi kapat onu teyzenleri arıycam.
    - mp3 indiriyorum, 4 hafta 3 gün 19 saat sonra arasan olmaz mı anne?