ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
iyi yedik
-
yigit özgür'ün 2012 tarihli bu karikaturunun neredeyse aynisi 140 yil once 1872'de namik kemal'in ibret gazetesi'nde yayımlanmıs.
https://eksiup.com/p/ib180728dtws adresinden ulasilabilecek olan bu karikaturde sunlar yazıyor:
kayigin ustunde: "servet-i osmaniye"
karikaturun sol tarafinda: "kanun-u esasiye'nin ilanindan evvel fıçılarını doldurup milleti aç bırakan mürtekipler"
ficilar icinde resmedilenler:
bahriye nâzırı rami paşa : "yedim yedim kaçarken tutuldum"
zeki paşa: "bunları kandırırım ya!"
serasker rıza paşa: "acaba bunlar bize kalacak mı?"
izzet paşa: "avrupa'ya kaçabilsem"
kabasakal mehmet paşa: "ah hepsi benim olsa"
selim paşa: "siz çok yiyorsunuz"
not: 1) karikaturu tolga gerger den aldim ve cevirmedigi yerleri cevirdim.
2) kayigin ustundeki yaziyi suret-i insaniye diye okumustum ama sagolsun marionette duzeltti: servet-i osmaniye
spotify
-
dünya çapında en çok dinlenen şarkısı lean on iken, ülkemizde take me to church olarak ülkemizin dine bağlılığını bir kez daha kanıtlamış olan servis.
ahlam albashir
-
muhtemelen ülkeye sığınmacı kisvesi altında sorgusuz sualsiz giriş yapmış suriyelilerden biridir. teröristtir.
yeni sözlük için isim önerileri
-
(bkz: sanica boru ekşi sözlük)
1971'den istanbul fotoğrafları
-
insanların o zamanlar daha temiz giyindiğinin göstergesi olan fotoğraflar. sakallar sinekkaydı, saçlar taralı, elbiseler ütülü. hamal bile beyefendi gibi giyinmiş.
dhkp-c'nin sultanahmet açıklamasını geri alması
sevdiğinle değil seni sevenle ol
-
neden benim sevdiğim kişiye değil de bana yöneltildiğini merak ettiğim tavsiye.
karton toplayan babayı yalvartan polisler
-
128 milyar dolar nerede?
umut sarıkaya tipi mutsuzluk tanımları
-
delik çorapla misafirliğe gitmek ve bunu kapının önünde ayakkabıyı çıkarmak üzereyken hatırlamak.
kardeşler arasında çok büyük yaş farkı olması
-
23 yaş farkı ile rakip tanımıyorum. teşekkürler baba
en yakın arkadaşla evlenmek
-
2.5 sene en yakın arkadaşımdı, beraber en çok gülüp eğlendiğim insan. benim hayatımda birileri oldu bitti, onun hayatında da... beraber üzüldük, dertlestik aşk meşk konularında. sonra bir gün biraz kıskançlık sezdik ikimizde birbirimizde, şaşırdık ne alaka diye.yok ya yanlış anladık heralde deyip konuyu kapattık. o evlenip hayatını kurmak istiyordu, ona yönelik kadınlarla tanışıyor yada tanıştırılıyordu. ev bakıyordu evlendiğinde oturabileceği, akıl verdim çocuğun nerde oynayacak site içi olsun boşver orası güzel değil diye vazgeçirdim bir gün. sonra iş değiştirdi, o sıra beraber yaptığımız işten çok farklı bir sektöre geçti, daha güvenli daha saygın bir iş. evrak hazırladığı gün aradı biraz konuşabilir miyiz diye. gittim bu biraz buruk, her zamanki gibi değil. dedi ki; bugüne kadar kendimi sana layık görmedim işimden dolayı, ailen de öncekini işi yüzünden istememişti, şimdi memurluk kadar olmasa da daha garanti bir işe geçiyorum o yüzden buna cesaret edebildim bugün, eğer bunu denemezsek günün birinde hayatına biri girip evlenip gideceksin ve ben seni bir daha arayamayacağım, göremeyeceğim. bunu düşünmek beni çok korkutuyo, gel deneyelim, seni bugüne kadar beraber olduğum en uzun ilişkimden bile daha iyi tanıyorum, becerebilirsek sevgili olmayı evlenelim...
sonuç;
11.yıl, 8 yaşında mükemmel bir çocuk, her günü kahkahalarla geçen site içinde bir ev :)
börekçinin 1.5 liralık böreği geri alması
-
aile işi olarak börekçiyiz. 20 senedir bu işi yapıyoruz.
1.5 liraya sebep böreği geri alıp tepsiye koyan adam esnaf değildir. tamam abi 50 olsun canın sağolsun der geçersin. müşteriyi memnun edersin. bunun adabı budur. eğer ki o müşteri sürekli benzer şeyler yapıp 1-2 lira geçirmeye çalışan biriyse ancak o zaman o 1.5 liralık böreğin hesabını sormaya kalkarsın bu iş böyledir.
bir de bir ihtimal o an tezgahta olan eleman iş yerinin sahibi değilse ve çok detaylı bir şekilde ondan hesap soruluyorsa adam kasada bir dengesizlik olmasın diye o 1.5 liranın peşine düşmüş olabilir. ama yinede çalışanından 1.5 liranın hesabını soracak işletmeden de hayır gelmez. neresinden tutsan ofsayt. eyyorlamam bu kadar.
garip giyimi ile metrobüste şeytanı andıran kız
-
1. kul, euzü birabbin nâs,
2. melikin nâs,
3. ilâhin nâs,
4. min şerril vasvasil hannas,
5. elleziy yuvesvisu fiy sudûrin nâs,
6. minel cinneti ven nâs.
mecidiyeköy'den mecidiyeköy'e 40 dakikada gitmek
-
süper bir olay lan. o kadar yol gitmişim, farkında bile değilim. düşünsene abi, mecidiyeköy'den mecidiyeköy 40 dakika diyorum. annem duysa terlikle kovalardı yemin ederim, bu kadar hız mı yapılır diye. şimdi çağlayan'dan çağlayan rekorumu kırmayı düşünüyorum, bi dünya yolum var önümde, neyse kazasız belasız ulaşırım umarım.
genç girişimcilerin çoğunun batmasının sebebi
-
bunun biri benim,
kısa vadeli yıllık, orta vadeli 5 yıllık ve uzun vadeli 10 yıllık iş planlarım vardı.
hiçbirine, insafsızlık, komisyonculuk, vefasızlık, kanun bilmezlik, gözünün yaşına bakmama gibi unsurları dahil etmemişim.
siz dahil edin.
ha arada bir de hırsızlık var.
dikkat edin.
edit: şimdi ne yaptığımı soranlar fazla,
beyaz "yakalılığa" devam.
edith piaf: ulan ne entry tuşu aşığıymışım be.