hesabın var mı? giriş yap

  • geçenlerde iş yerinden arkadaşım, eşi ve küçük oğlu misafirliğe geldiler. aslında gün içinde arayıp beraber program yapalım minvalinde bir şey söyledi arkadaşım ama bunu usulünce reddettim.
    neyse bu defa dönüş yolunda olduğumuz için eşi eşimi arayıp yarım saatliğine geçerken gelicez 15 dk. sonra oradayız demiş:)
    neyse kaçış yok gibi, gelebilir miyiz diyene gelme denmez.
    neyse efendim geldiklerinde akşam saat 8 'di.
    oturup muhabbet ediyoruz, bizim kız sağ olsun hiç durmuyor hep bir huysuzluk. laf lafı açıyor arada balkona bir salona çıkıyoruz saat oldu gece 12.
    arkadaşım kalkalım diyor eşine eşi cevap dahi vermiyor. ben de yarın iş falan yok oturuyoruz diyorum dilimin ucuyla. bir böyle, iki böyle, beş böyle belki ara ara arkadaşım eşine 10 defa hadi kalkalım dedi :)
    artık arkadaşım kalkalım uykum geldi dediğinde ben de dayanamadım baktım yine yengeden ses yok, benim de uykum geldi dedim. saat 3 oldu bu arada.
    yahu ayıptır ya. ev sahibi tabi ki gidelim dediğinizde oturun diyecek.

  • basit bir tanımla başlayalım: elmas; karbonun elementinin belli basınç ve sıcaklık altında 4 adet kovalent bağ yaparak elmas-kübik kristal yapısına sahip olacak şekilde meydana gelen bir yapıdır. yani karbon elementinin oluşturduğu allotroplarından biridir.

    esas çelişkili olan ise karbonun aynı zamanda dünyanın en yumuşak malzemesi olan grafit olarak da kristallenmesidir. diğer allatroplara baktığımızda mekanik ve elektronik anlamda çağ atlatan bu ürünleri grafit, grafen, elmas, fulleren ve karbon nanotüp gibi isimlendirildiklerini görürüz. şurada nanotüpleri anlatmıştık.
    (bkz: karbon nanotüp/@karanlikruya)

    --- spoiler ---
    grafit ve elmas
    --- spoiler ---
    grafit ve elmas karbondan oluşmasına rağmen grafit dünyadaki en yumuşak maddelerden biri, elmas ise en sert maddedir. 1-10 arasında değer alan ve sertlik sıralaması yapmamızı sağlayan mohs skalasında "10" ile temsil edilir. element aynıyken bu fark neden kaynaklanır? bunu atomların uzay dizilimine bakarak kolayca yorumlayabiliriz:
    şekil: grafit vs elmas (wiki)

    şekilde; solda görüldüğü üzere tek elmas atomu 4 bağ yapmıştır ki karbonun yapacağı maksimum sayıdır (4a grubu=4 bağ). 4 elektronda güçlü kovalent bağlarla birbirine tutunur ve güçlü bir 3 boyutlu iskelet oluşturur(buna sp3; yani s'den 1; p'den 3 elektron). hiç bir köşeden bağlara zarar veremezsiniz, bu yüzden çok serttir.

    --- spoiler ---
    görsel ve aşındırıcı özelliğiyle elmas
    --- spoiler ---
    elmas görsel niteliğiyle veya sertliği sebebiyle bir şeyleri kesmek için de kullanılır. örneğin testere, taşlama veya kesici matkap uçları elmasla kaplanır. yapı malzemeleri satan dükkanlarda çok ucuza bulabilirsiniz.

    --- spoiler ---
    elmas pahalı bir takıyken nasıl oluyor da ucuza satın alınabiliyor?
    --- spoiler ---
    burada mesele kristal şeklidir, kaplama olarak kullanılan elmas birkaç mikron kalınlığında sadece yüzeye kaplanırken, takı olarak kullanılan elmas doğal yollarla elde edilir. kristal yapısı mükemmel görünmelidir. oysaki yapay olarak bir elması -çalışmalar yapılıyor olsa da- bu formatta üretmeniz zordur.

    üstte verdiğim şekilde sağdaki grafite baktığımızda karbon atomlarının düzlemsel olarak birbirine 3 adet bağ ile bağlandığını görürüz ki buna sp2(s'den 1, p'den 2 elektron) hibritleşmesi diyoruz. haliyle 1 elektron bağ yapamamıştır ve düzlemler arası zayıf van der waals bağlarıyla birbirine tutunur. bunun fiziksel sonuçları nedir?

    a) van der waals kuvvetleri fizikseldir ve mekanik kuvvetle kırılır, örneğin bir kalem ucu yaparsanız düzlem tabakaları halinde kağıda iz bırakabilirsiniz. makro boyutta çizgi olarak görünse de yeteri kadar büyütürseniz; şeklinde altıgenlerden oluştuğunu görürsünüz.
    (bkz: geçirmeli elektron mikroskobu/@karanlikruya) *

    b) 4 elektronu olan bir yapının 3 elektronu bağ yapar da 1 tanesi açıkta kalırsa ne olur? bu elektron iletkenlik sağlar. yani grafit, aynı bakır gibi iletkendir. eskiden amd işlemci kullananlar bilir, çarpan kilidini kırmak için kalem ucuyla işlemci üstüne köprüleme yapardık. o zamanlar kalem ucu nasıl iletken diye hiç düşünmemiştim. hey gidi. günümüzde kalemler grafit-kil karışımından yapılsa da (2si de düzlemsel dilimli yapıya sahiptir), iletkenlik kısmından grafit sorumludur.

    gördüğünüz gibi aynı elementin 1 bağının yerinin değişmesi o maddenin özelliklerini tamamen değiştirmektedir.

    referans ve ileri okumalar için:
    william d. callister jr., david g. rethwisch, "materials science and engineering: an introduction, 10th edition", wlley, 2018.

  • bilimsel merak, gözlemcilik, araştırma ruhu ve gerizekalılığın ilginç bir bileşimi sayılabilecek eylem. bitkilerin gündüzleri karbondioksit alıp, oksijen vermesi; geceleri oksijen alıp karbondioksit vermesi şeklinde son derece güdik bir şekilde körpe zihinlere sokulmuş olan bu tabiat atraksiyonu bana hep ilginç gelmiştir. fotosentez konusunu öğrendiğim o andan itibaren oturma odasındaki aşk merdivenini takibe aldım. bitkinin gündüzleri verdiği oksijeni görebilecekmişim, o ana tanık olabilecekmişim gibi gelirdi hep. kimi zaman "aha oksijeni verdi herhalde" diyerek içime boş boş hava çekerdim. o zaman ebru şallı'nın tv8'deki pilates dersleri yoktu ama fotosentez esnasında ebru şallı'nın şimdi çıkardığı gibi "vüüüüüühhhhh ev-veet kaburgalar harika vüüüüüühhh ev-veet sırtımız börek gibi" lafları eşliğinde, sanki böyle vüüüüüüh vüüüüh diye bir oksijen verme sesi duyar gibi olurdum. oksijen veriyor muydu bilmiyorum gerçi. oksijen verdi verecek diye aşk merdivenini izlerken uyurdum bazen. akşama doğruysa büyük bir korku içinde uyanırdım. zira akşamları karbondioksit verip beni öldürebilirdi aşk merdiveni.

    öğrendiğim her konuyu annemle babamla paylaşma alışkanlığımın bir sonucu olarak geceleri aşk merdiveni ile aynı ortamda bulunmamamız gerektiğini anlattım onlara. karbondioksit veren aşk merdiveni sağlığımıza zarar verebilirdi çünkü. babam, annem, küçük kardeşim ve babannem beni gülümseyerek dinlerlerdi. bana hiç inanmadılar... bir sabah uyandığımda oturma odasında cansız bedenlerini gördüm. ahahaha yok lan şaka... allah etmesin töbe estağfurullah... babannem oturma odasında aşk merdiveninin gölgesinde yatmasına rağmen maşallah 94 yaşına kadar yaşadı. arkadaşlarıyla konken oynarken çıkan kavgada vurulmasaydı belki de hala yaşardı...aslında yaşlı-masum-sevimli demeyeceksin, kızgınlıkları çok fena oluyor nenelerimizin dedelerimizin. ölenlere rahmet, yaşayanlara sıhhat dilerken bu entryimi de milli eğitim bakanlığına seslenerek bitirmek istiyorum: yıllar yılı yanlış anlatmışsınız fotosentezi, bitki gece karbondioksiti verdi verecek diye çocukluğumun en güzel günlerini acıyla, gerilimle geçirdim. olmadı milli eğitim bakanlığı, yanlış yaptın, seni şimdi kınamaya başlasam ömrüm yetmez.... yazık.

  • bir adet piçin ve onu dünyanın en önemli varlığı sanan anasının haksız olduğu tartışmadır. bakamayacaksanız çocuk yapmayın. sizin piçinizin nazını da diğer insanların çekmesini beklemeyin.

  • eskiden, osmanlı zamanından günümüze ulaşan bir uygulama, bir çeşit gelenek.
    osmanlı'da eve gelen misafire "aç mısın?" diye sormak ayıp sayıldığından hemen bir kahve pişirilir, yannda su ile ikram edilirmiş. misafir açsa suya uzanır, sudan içermiş. o zaman derhal sofra kurulur, yemek çıkarılırmış. toksa zaten mesele yok, keyifle kahvesini içermiş.
    güzel bir gelenek ha!

    ekleme; aldığım "kaynak nedir?" mesajları üzerine yaptığım eklemedir. bu bilgi kulaktan bilgidir. islam eserleri müzesi restoranı'nda katıldığım bir iftar programında, müzenin kahve köşesinde biz misafirlere kahve yapımı ve tarihçesi anlatılmıştı. kaynak budur.

    debe editi: debeye girmiş ilk ve tek entrymi gecikmeli olsa da şöyle bir seveyim ben.

  • rixos’ta bir hafta tatil yapmanın bedelinin 60 bin lira olduğunu öğrendiğimiz hadise. o paraya giderim malezya’da krallar gibi tatil yaparım 2. sınıf vatandaş muamelesi de görmem rixos çalışanlarından.

  • güzel bir muhitte güzel bir plazada çalışıyoruz. günlük yemek ücretimiz 45 tl. etrafta yemek yiyebileceğin en uygun fiyat 75 tl. bütün şirket çalışanı hep bir ağızdan üst yönetime mail attık "biz bu lüks muhitte plazada çalışmak istemiyoruz verdiğiniz paranın yetebileceği bir muhite geçiş yapalım ya da yemek ücretini ortam koşullarına göre düzeltin lütfen" diye.

    yönetim dudullu'ya taşınmaya karar verdi.

    muhit: batı ataşehir

    10.06.2022 editi: 65 tl oldu.
    11.04.2023 editi: 130 tl oldu.
    03.10.2023 editi: 167 tl oldu.
    21.01.2024 editi: 240 tl oldu.