ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
korsan içerik indirip ak parti'ye hırsız demek
-
(bkz: oo beyin alırım bi dal)
adam ciddi ciddi başbakan da çalmış ama sen de çalıyorsun bağlamış. şu entryi tayyip erdoğan'a okutsa bilmem neredinde çift hatlı otoyol açar lan. sen bana hırsız mı diyorsun diye?
aptallığın en güzel tarafı da bu... hakketen sınırsız lan...
mantığın ciddi ciddi şu lan farkında mısın? başbakan çaldı ama sen de film indirdin. dağılabiliriz o zaman.
(bkz: şecaat arz ederken merd-i kıpti sirkatin söyler)
28 aralık 2014 thy istanbul los angeles uçuşu
-
(bkz: uçakta internet var ona göre)
20 eylül 2011 fenerbahçe manisaspor maçı
-
enteresan karı koca diyaloglarına neden olabilecek maçtır.
adam: hayatım yarın akşam napıyoruz?
kadın: ben maça gidiyorum.
a: ne maçı yahu?
k: fenerbahçe'nin maçı!
a: hep böyle yapıyorsun pakize. maç! maç! maç! hiç benimle ilgilenmiyorsun. varsa yoksa maç. bıktım senin maçlarından.
k: la havlee...
a: ben napıcam tek başıma?
k: çağır ismeti oturun işte evde.
a: uff yaaa..! bu ayakkabılar ne böyle?
k: yeni aldım :) halı sahaya abone olduk. bu cumartesi başlıyo. çok güzel olmam lazım. en güzel ben olmam lazım..
ben evlenince kirada oturamam
-
bunu soyler kiz...
ustune bi de anadan emilen sutu burundan getirir.
sonuc olarak ne mi olur ?
baştacı.
hayat boyle. hayat cok adil.
ilber ortaylı'nın ilginç evlilik yorumu
-
adam diyor ki bizim toplumumuzda erkekler "özel hayat" kavramını suistimal ederler, karılarını evde bırakır giderler, aldatırlar. evde bırakılan, kendini oyalayacak işi gücü, aklını meşgul edecek bir fikri, meşgalesi olmayan kadınlar da dırdır ederler, adamı bezdirirler. ve hem kadınlara hem erkeklere genel bir eleştiri getiriyor ve diyor ki "türkler yalnız kalmayı, meditasyon yapmayı, tefekkürünü geliştirmeyi bilmez, dedikodu yapar, boş boş işlerle uğraşır." yani adam özetle diyor ki bu ülkenin insanları mıçmıç ilişkiler ve evlilikler yaşar, kendi iç dünyaları sığ olduğu için birbirinin tepesine biner, dedikodu eder, kadını da erkeği de yalnız kalmayı, kendini geliştirmeyi, birey olmayı bilmez, birbirine saygı duymaz, dolayısıyla bunların yapacağı evlilikten de bir halt olmaz, sadece zaman kaybıdır.
ben burada ne kadın düşmanlığı, ne evlilik karşıtlığı görebildim. eleştirinin gittiği yer belli, ve o eleştirilenler de muhtemelen bu videoyu izleyip, ana mesajı anlamayıp "ilber hoca da evlilik boş iş diyo yea" şeklinde konuşacaklar orda burda.
yaran inci sözlük entry'leri
-
başlık: dün kendinizi öldürmüş olsaydınız eğer
1. bugün ne kaçırmış olacakdınız?
2. lan zaten merakımdan öldüremiyom
istanbul'da taksicilerin kontak kapatma tehdidi
-
bize ne ya. turistler düşünsün.
konsolosluklara falan gidip dertlerini anlatsınlar.
tanım: türk vatandaşlarını ilgilendirmeyen durum.
yanlış anlaşılma editi: bu taksiciler türkler'i almıyor ya, alsa da mesafe beğenmiyorlar falan. ona gönderme işte. esprisini açıklamak zorunda kalan adam oldum ya la.
yalnız tipler hasta olunca kim bakıyor sorunsalı
-
üniversite son sınıftayım, mezuniyete 5 ay kalmış. ameliyat gününü stajlara denk gelmesin diye dönem arasına aldım, hem dedim arkadaşlarım gelir refakatçi olur, hem de ikinci dönem daha sağlıklı olurum.
neyse geldi ameliyat günü, gittim hastaneye, yatış yapılacak, yaptırdım neyse, refakatçi olmasını söylediğim arkadaşa mesaj attım nerdesin ben yatış yaptırdım diye, ya kusura bakma kanka ben onu unutmuşum dedi. bi' şey diyemedim tabi zaten az sonra da hasta bakıcı ameliyata gidiyoruz dedi, kimse yok mu yanınızda dedi, dedim gelmediler.
anesteziye girdik, doktor sohbet ediyor hangi fakültedensin falan, dedim dişteyim, oo bizden o zaman sana başka bi şey yapalım uçuralım seni dedi, 3 saat sonunda odada uyandım, hemşire geldi, kimse yok mu dedi, yine aklıma geldi, yok dedim, doktor geldi, kimse yok mu dedi, yok dedim.
sonra beni vip odaya aldılar, bölüm başkanı yanındaki vizit heyetiyle geldi, sohbet ettiler, 30 dk boyunca benimle ilgilendiler, herhalde diğer doktor hocalarına söylemiş.
ondan sonra zaten kendi kendime yetmeyi öğrendim. kimseye minnet eylemeden yaşadım.
yaran inci sözlük entry'leri
-
başlık:yaptığım espiri sayesinde sharapova gibi kız
entry:gibiyorum beyler.
arkadaş grubuyla çok elit bir mekana gittik beyler. ben zaten bu kıza hasta oluyorum bebek gibi bişey.
neyse bizi içeriye alan garson dedi ki '' efendim çin minderine oturmak ister misiniz ? ''
bende dedim ki '' el mikseri ile kafiyeli olan bişeyin üzerine oturmak istemem .''
daha fazla bişey söylemeye gerek yok sanırım.
2.esprine gülebilen özürlü bi kızı istismar ediyosun
monaco doktorunun falcao için verdiği son rapor
-
aynı babaannemin yaşadığı sorunlar, yürüyüş sonrası sızlamalar, merdiven çıktıktan sonra diz titremesi, sabah uyandığında uyuşukluk, aynısı.
lockheed martin'in kompakt füzyon reaktörü
-
anneye anlatır gibi anlatıyorum.
2 çeşit nükleer reaksiyondan enerji elde edilir.
fizyon ve füzyon.
fizyon, izotopların parçalanması sonucu enerji açığa çıkarır, füzyon birleşmesi sonucu.
uranyum, plutonyum gibi radyoaktif elementler ve izotoplarının fizyonu, yani parçalanması, klasik anlamda bildiğimiz nükleer santrallerdir.
füzyon ise güneşte ya da hidrojen bombasında olduğu gibi yüksek sıcaklık ve basınç altında plazmaya dönüşen hidrojen izotoplarının birleşerek helyuma dönüşmesi ve bu sırada enerji açığa çıkarması reaksiyonuna denir.
dünyadaki yaşamın kaynağı bu enerjidir. fizyona göre temiz ve çok daha güçlüdür.
fakat füzyon gerçekleştirmek için çok yüksek ısı ve basınçlara ihtiyaç vardır. güneşte süregelen ve dünyamızın yakıtı füzyon, güneşin sıcaklığı kadar korkunç kütlesinden kaynaklanan muazzam yerçekiminin oluşturduğu basınç sayesinde mümkündür.
insanoğlu şu ana kadar füzyonu kontrollü şekilde gerçekleştirememiş, hidrojen bombası gibi yapıcı değil yıkıcı amaçlarla kullanabilmiştir. çünkü ne reaksiyonun gerçekleştirilmesi için gerekli ısı ve basınç ne de reaksiyon sonrası açığa çıkan enerji kontrol edilebilir değildir.
bu son gelişme ise bir süper mıknatıslama tekniği ve düzeneği sayesinde oluşturulan çekim kuvvetinin hidrojen izotoplarını plazma haline getirerek kontrollü füzyona olanak sağlaması hakkında. bu teknoloji geliştirildiğinde nispeten çok küçük, mobil ve çevre dostu reaktörlerde akılalmaz boyutlarda enerji üretilebilecek. yakıt olarak da tehlikeli radyoaktif elementler yerine hidrojen izotopları kullanılacak.
üretilecek enerji yine ısı ve dolaylı yoldan elektrik enerjisi, ısınan suyun çevrimiyle jeneratörler döndürülecek, orda işin temelinde bir değişiklik yok. sadece çok daha ucuza, kolay ve temiz.
uçağın kanadında aniden beliren kedi
-
kedinin sanki orada saatlerce uyumuş da rüzgardan rahatsız olup kalkmış gibi bi hali var. bu ne saçmalık. pilot ben olsam gülmekten çakılırdım.
playtest
-
black mirror'ın 3. sezon 2. bölümünün ismidir.
kurt russell’ın oğu wyatt russell ve hannah john kamen‘in başrolde yer aldığı sezonu ikinci bölümü “platest”in senaryosu charlie brooker tarafından yazılmıştır. dan trachtenberg’in yönetmenlik koltuğunda oturduğu bölüm, arttırılmış gerçeklik teknolojisinin gelecekte alabileceği boyut ve bunun sonuçları üzerine kurulu.
evden habersiz bir şekilde çıkan ve dünyanın çeşitli yerlerini gezen cooper, gittiği yerlerde hayatın tadını çıkaran ve parası bittiğinde ise geçici işlerde çalışarak yolculuğuna devam eden bir gezgindir. teknolojiyle arası bir hayli iyi olan ve kısa süreli işlerini sanal ortamdan bulan maceraperest ruhlu karakterimiz londra’dayken yine aynı sorunla karşılaşır ve büyük bir oyun firmasının piyasaya sürmeden önce insanlar üzerinde test edilmesini amaçladığı bir oyunda kobay olmayı kabul eder.
bir anda kendini gereğinden fazla “arttırılmış” bir gerçekliğin hakim olduğu oyunun içinde bulan cooper, kendi iç dünyası ve bilinçaltından beslenerek korku öğeleri yaratan, oynayan insanın sınırlarını zorlayacak korku gelirim türündeki oyuna ne kadar süre tahammül edebilecektir?
günümüzde dahi oyun sektöründe büyük bir hızla yer etmeye başlayan sanal gerçeklik ve arttırılmış gerçeklik teknolojilerini düşündüğümüzde, dizide karşımıza çıkan böylesine korkutucu olayları ilerleyen zamanlarda görmemiz işten bile değil. ınceptionvari bir finale sahip olan playtest’in zaten en vurucu kısmı da son bölümünde yer alıyor.
ayrıca bölümün bir sahnesinde 2. sezon 2. bölüm “white bear”a ufak bir gönderme yapmayı da ihmal etmemiş brooker. buna ek olarak, edgar allan poe’nun “kuzgun”unu görmek de güzel bir olay olarak hafızalarımızda kalıyor.