hesabın var mı? giriş yap

  • utanın lan ekşiciler. elin yufkacısı 2 kadını birden ayağına kadar getiriyor, siz yıllardır buradasınız bi kız düşüremediniz hahhahahahha

    tanım: garip eltiler.

  • eşimin yaptığı eylemdi. kızımıza hamileydi. allaam o ne kusmalar. arabayı filan yolda durdurup kaldırıma yapacak kadar. o kadar ani olurdu ki bu his, kusulacak yerin müsaitliği vs. hiç önemli olmazdı. banyoya koştuğunda da klozete yetişemezdi mecburen lavaboya.....

    bir gün, yine o klozeti temizlerken farkettim, hiç rahatsız olmadığımı. sonra bu kusmalara sebep olan o küçük kız yüzüme kustu başka bir gün, kustu dediğim içtiği tüm sütü çıkardı şerefsiz. o zaman da hiç rahatsız olmadım. hatta gülmekten sütün bir kısmını çocuğa geri püskürttüydüm.

    velhasıl hep öyle içilen, sıçılan, iğrenilen ortamlarda olmuyor bu iş diyip, aile bakanlığı kamu spotuna çeviririm mevzuyu.

  • 2002 yılından itibaren almanya'da faaliyete başlayan, yaklaşık 30 ülkeye yayılmış, 2009 yılından itibaren türkiye’de de yalnızca tıp doktorlarının kontrolünde uygulanan, kilo ve metabolizmayı düzenleyen beslenme programı.

    başlangıç olarak verdiginiz kan testleri almanya'ya gonderiliyor, size özel bir beslenme programı yazılarak 4 etapta uygulanıyor.

    programda yer alan besinler sadece içerdikleri kalori, yağ, protein, karbonhidrat miktarlarına göre seçilmeyip, aynı zamanda kişinin sağlık durumu ve hormon düzeyi de göz önünde bulunduruluyor. bu sayede metabolizma ve hormon dengeleri duzenlenirken kilo kontrol altına alınıyor. program sonunda vücudun olması gereken kiloya ulaşırken aynı zamanda yağ azalıp kas ve bağ dokusunun dengelendiği, verimlilik / konsantrasyon / enerji düzeyinin arttırıldıgı iddia edilmekte.

    programdaki özel beslenme maddeleri dışında herkesin uygulayabilecegi 8 kural ve mantığı:

    1- günde üç öğünü asla aşmayın. (ara ögün kesinlikle yasak. aralarda sadece şekersiz sütsüz çay, kahve, sade mineral suyu içebilirsiniz.)

    2- öğünler arasında minimum 5 saat ara verin, hiçbir şey yemeyin. (vücut sadece uyurken ve insülin belli seviyenin altına düştüğünde yağ yakar. insülin en ufak bir badem tanesi bile yerseniz vücutta 4 saat kaldıgı için aralarda agzınıza en ufak bir şey atmamanız, meyve dahi yememeniz kritik. amaç insülin salgılanmadıgı ve kritik seviyenin altına düştüğü 4. saat sonrasında vücudun yağ yakımını sağlamak.)

    3- öğünler max 60 dk olacak

    4- her öğünde ilk lokmanız protein olsun. (mideye ilk protein girdiğinde vücut kan şekerini düzenleyip yağ yakan glukagon hormonunu salgıladıgı için)

    5- her öğünde tek çeşit protein tüketin. (bunu farazi anlatacak olursam: proteinler çeşitli aminoasitlerden oluşur, ve alınabilecek miktar o proteinin yapısındaki en düşük aminoasit kadardır. 2 farklı protein alımında ikisinin toplam aminoasitlerinden en düşük seviyeli olan baz alındıgı için proteinin vucuda sağlayacagı fayda maximize edilmeye çalışılmak istendiği için tek tip protein tüketimi önerilmekte)

    6- son öğününüzü en geç 21:00'da bitirin.

    7- kilonuza göre günlük su tüketiminize dikkat edin

    8- günde 1 adet yeşil elma tüketin. öğün sırasında ya da hemen sonrasında. (yuksek lif ve mineral içerdigi, kolesterolü düşürdüğü, diyabeti önlediği, metabolizmayı hızlandırdıgı için)

    benim şu ana kadarki deneyimim ise şöyle:

    hiçbir zaman ciddi bir kilom olmadı, programa başlama amacım daha saglıklı olmak ve metabolizmamı düzenlerken dogru beslenmeyi ögrenmek idi. programı doktor kontrolunde 3 aydır uygulamaktayım ve 2. hafta itibariyle gözle görülür sonuç aldım.
    3 ay sonunda (ki bunun 1 ayı tatil ve iş seyahatleri oldugu için birebir uygulayamadım) hepsi yağ olmak üzere 4 kilo vererek 20 sene önceki kiloma döndüm. işin asıl güzel tarafı ise sadece 4 kg olmasına rağmen karın ve kalçadan şu an için 8er cm, bacaklardan 5er cm incelmiş ve 2 beden küçülerek 34 bedene düşmüş olmam. ayrıca metabolizmam hızlandı, daha enerjiğim ve yaşadığım bazı cilt problemleri tamamen yokoldu.

    gittiğim doktorun (diyetisyen değil) vucudun işleyişini detaylı anlatması mantığını anlamama yardımcı oldugu için dogru beslenme biçimini ögrenmenin verdigi keyif ise cabası.

    benim için en önemli kısmı kalıcılıgı ve sürdürebilirliği, onun cevabını henuz o aşamaya gelmedigim için veremiyorum. süreci tamamladıgımda güncelleyecegim.

  • 1) en üretken dönemlerinde inek gibi ders çalışmak zorunda bırakılarak zekalarının eritilmesi. (milli eğitimin insanları bildiğin aptallaştırması)

    2) özellikle anneleri tarafından doğru yanlış hemen herşeyiyle gurur duyulması sonucunda aşırı şımarıklık ve kendilerini dünyanın en harika varlıkları sanması. (yeni nesil acaip türk anneleri sağolsun)

    3) başkalarında olan şeylerin kendilerinde neden olmadığı sorusunu sorarak herşeyi ve herkesi kıskanarak etrafa bakmaları. (bu da bir üsttekinin bir sonucu)

  • facebookta giotine paylaşmış, ben de gördüm ve çok beğendim, sözlükte paylaşayım istedim.

    doyuran kareler, bir sosyal sorumluluk projesi. düğün fotoğraflarınızı, barınaklara mama bağışı karşılığında çekiyorlar. herhangi bir ücret (mama karşılığı da olsa) kabul etmiyorlar. sadece, herhangi bir yolla barınağa mama bağışı yapıyorsunuz. o kadar.

    facebook sayfalarında kendilerini çok güzel anlatmışlar: https://www.facebook.com/doyurankareler?fref=ts

    sözlükteki tüm evlenecek çiftlere tavsiyemdir. ömür boyu mutlu olun :)

  • şimdi o kuyruktakiler gerçekten açlık çekiyor olmasına rağmen bu kuyruğu oluşturabilmişse bu ülke için hiçbir zaman umut bitmeyecektir diye düşündürmüştür. kimsenin aç açıkta olmadığı iddia edilen cennet vatanımda 3 kuruşluk yardımları yağmalarcasına birbirini ezen insanların görüntülerini akıllara getirerek düşünün bunu.

  • poisson (puason diye okunur)* dağılımı neleri varsayar?

    1-) herhangi bir zaman noktasını seçersek, bu noktadan sonraki gelecek bu noktadan önceki geçmişten bağımsızdır. deneyin görün nasıl da sadeleşiyor o güzel exponentialcikler...

    2-) poisson vukuat sayısının 54 kere olmasının olasılığını verir. ya da 34 kere olmasının. kısaca x kere olmasının. bu x kere olmasının olasılığını adam gibi (unbiased)* hesaplayabilmek için bi de demeliyiz ki:
    herhangi bir anda* sadece bir tane olay olabilir ya da olmaz. (yani aynı anda mükerrer olmaz)

    3-) olaylar birbirinden bağımsız gelişir.

    şimdi toparlayalım bakalım: neymiiiş, zaman noktası değiiil zaman dilimi önemliymiş. yani belli bir zaman intervali içerisinde hesaplıyacağız bu olasılıkları (x kere vukuat olmasının olasılığı).

    hemen bir örnekle karışmış beyinleri ütüleyelim, düzlüğe kavuşturalım:

    ahmet abi mahallemizin güzel abilerindendir. velinimet ise mahallenin zillisidir. velinimete ortalama günde 40 herif girmektedir. velinimetin 24 saat çalıştığı ve velinimete girişlerin poisson olduğu düşünülürse, 1 saatte karıya 4herif girmesi olasılığı nedir?

    hemen formüle (bkz: #1924214) bir bok atalım ve düzeltilmişini sunalım sonra da oturtalım ve görelim.

    f(x) = exp(-1*lambda*t) * (lambda*t) ^x / x!

    siz şimdi sibopluk yapıp anlamazsınız da bu formülü sizi gidi ampirikukular sizi.

    lambda: zaman birimi başına ortalama giriş (burada 40 herifin 24 saatte girdiği düşünülürse hemen bölünür (zaman noktasından bağımsızlık özelliği) ve saatte 40/24 herifin girdiği anlaşılır)

    t: zaman intervali (burada bir saatte 4 kişi girmesi ihtimali soruldu o yüzden t=1)

    x: vukuat sayısı (istiklal marşı okunması adedi)

    f(4) = exp(-1*40/24*1) * (40/24*1) ^4 / 4! = 0.0607

    bu cevabı bulanlar bokunda boncuk bulmuş gibi sevinebilirler. bunla yetinmeyenlere ise bir tane daha finansal soru:

    ahmet abi kapının önünde kankası hikmet'le durmaktadır. ahmet abinin ziki dikilmeye başladığından beri 1 saattir ne gelen vardır ne giden. ahmet abi hikmet'e "ulan yarım saatte kadar bi herif gelmezse velinimete ben girecem".
    ahmet abinin mala vurma olasılığı nedir?

    şimdi önemli varsayımları kullanalım. ahmet abinin mala vurması için önümüzdeki yarım saat kimsenin gelmemesi lazımdır. ama bi saattir zaten kimse gelmemiştir. o zaman belirtilen zaman intervali için 0 adam gelmesi olasılığını hesaplayalım ve direk ahmet abiyi gönderelim.
    bu zaman intervali ne kadar peki? sizi kefaller. nah bir buçuk saat! ne demiştik? belli bir zaman noktası belirtildikten sonraki vukuatler öncekilerden tamamen bağımsızdır. yani biz önümüzdeki yarım saat 0 adam gelmesi ihtimalini hesaplayacağız. inanmayan conditional probability hadiseleriyle bunu görebilir.
    t=1/2
    f(0) = exp(-1*40/24*1/2) * (40/24*1/2) ^0 / 0! = 0.4346

    böyle 0 tane olay olması veya 1 tane olay olması gibi sorularda dikkati çeken bir nokta ise f(1) = exp(-1*lambda*t) * (lambda*t) şeklinde formülümüzün sadeleşmesidir. biz buna exponential distribution diyoruz. poisson'daki vukuatlerin arasındaki zaman aralıkları exponentially distributed olmak gibi bir özelliğe sahiptirler.
    işte böyle bu poisson.
    bir çok dağımın buna yakınsadığı rivayet edilir. mesela binomial dağılımda n ve p kullanılarak poisson approximation yaratılabilir. ama poisson'un felsefesi farklıdır. öyle yakınsamalar bozar onu.

  • tribi iyice abartmak için..:

    - aa alp film başlıyor napıyorsun kulaklıkla..
    - yeni bir cd aldım izlerken onu dinleyeceğim..
    - saçmalama lütfen, film alt yazılı değil ki..
    - olsun ben dudak okuyorum..
    - müthişsin..(hemen veresim geldi)