ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
tmmob'un yetkilerinin elinden alınması
-
yazık sizlere. gerçekten sizler adına utanıyorum. meslek örgütünüze sahip çıkacağınız yerde yazdıklarınız utanç verici. mimarlar odası sayesinde onlarca hukuksuz yıkım ve yapımın önüne geçildi. bu yıl ankara'da asbest olayının duyulması sadece odanın çabasıyla oldu. artık onun da eli kolu bağlı. başınıza bir iş geldiğinde -olur ya- hakkınızı bireysel olarak ararsınız artık.
bir de buradan okuyun: http://www.birgun.net/…kez-daha-hedefte-162403.html
yaran diyaloglar
-
kardeşim babama bağırır.
ben: niye bağırıyosun adama yaa?!
annem: babana adam demeye utanmıyo musun sen!
ben: babacım sana adam dediğim için özür dilerim.
babam: ulan ben adam değil miyim yani?!
ayasofya kararı ile başlayan süreç
-
siyasal islam'ın final yaptığı süreçtir.
ayasofya'nın ibadete açılmasıyla siyasal islam'ın elinde kalan son vaadi de harcanmış oldu. lost'un final bölümü gibi. onlarca yıldır bu anı bekleyen siyasal islamcılar dışarıya itiraf edemeseler de içlerinden "bu muymuş amk" diyecekler. reisçiler de bir hafta bayram edip sonra unutacaklar. bütün o gereksiz mega projeleri unuttukları gibi. çünkü siyasal islamın tüm vaatleri hayatın gerçekleri, çağın gerekleri ve halkın sorunlarıyla örtüşmeyen hamasi ve hayalci vaatlerdi. ister evinde namaz kıl ister ayasofya'da, bu senin ay sonu borçlarını ödemeni sağlamıyor. ve siyasal islam'ın gerçek sorunlar konusunda yapabileceği hiçbir şey yok.
türklerde mesai sonrası bar kültürünün olmaması
-
adam minibüs parasını zor denkleştiriyor eve giderken, bir de bara mı uğrayacak.
yaran facebook durum güncellemeleri
-
paran kadar konuş dediler , " tamam " bile diyemedim.
hiç evlenmeyecekmiş gibi hissetmek
-
kesinlikle bende de var bundan. sevgilimle aynı ev içinde yaşayayım fakat hiç evlenmeyeyim istiyorum. bunun altında da "kimsenin ailesini ve ailesinin isteklerini kabul etmeme" duygusu yatıyor. ben oğullarını sevmişim iyi hoş ama onların kültürel getirilerini ve üzerimde yaptırım uygulamalarını istemiyorum. "bizim gelin saçını mı boyatmış? bizim gelin düğünde askılı gelinlik giydi.. bizim gelin tatillerde bikini giyiyormuş.. bizim gelin iş olmadığı günlerde şort giyiyormuş.. bu gelin de iyi hoş ama hiç konuşmuyor sinsi bir şey.." bunlara maruz kalmak istemiyorum. ve gerçekçi olalım türkiye'de yüzde doksan beşimizin ailesinde bunları yapacak tipler var. hele doğu ve iç anadolu bölge aile yapısını saymıyorum bile. diğer yüzde beş ise sabancılar, koç ailesi falan.
daha annem babam hariç diğer akrabalarıma katlanamıyorken bir de ek akraba sayısı bana dayanılmaz geliyor.
edit: yanlış anlaşılmışım, evlenmeyi hiç istemediğim sanılmış. öyle değil, zamanı gelince isterim tabii ki aile olmayı fakat bu saydığım tipte bir aileye girmemek daha iyi. o tipte aileler de çoğunlukta olduğu için, evlilikten değil onlardan kaçıyorum aslında^^
karizmatik cevaplar
-
--- spoiler ---
uçakta giderken hem beni hem yanımdaki teyzeyi koltuklarımızı tekmelemek suretiyle rahatsız eden ve adının rafael olduğunu öğrendiğim velede "yeter ama artık!" diye çıkıştım. yolculuk boyunca çocuğunu uyarmak zahmetine bile girmeyen pişkin adam bana "çocuk bu hanımefendi, bağlamamızı mı bekliyorsunuz?" diye karşılık verdi. ben daha elimi belime koyup ağzımı açamadan yanımda oturan teyze cevabı patlattı: "bak hele oğlum, sen daha gavur karına ağırlığını koyup evladına türk ismi koyamamışsın, şimdi de çocuğuna söz geçiremiyorsun da bize mi dilin yetiyor? o çocuk büyüyünce senin gibi olacaksa bağla evladım çocuğunu şimdiden, bağla elbet!" ben bu dobra yurdum insanını çok seviyorum çok!
--- spoiler ---
tema'nın cengiz holding'in bağışını iade etmesi
-
doğru ise ülkede son zamanlarda gördüğüm en dik ve onurlu duruş.
tıpkı bir çınar gibi..
cambly.com
-
oha reklam gordum de boylesine flood reklami ilk kez goruyorum ekside. yakisir benim eksime yakisir benim tosunuma ooooh.