hesabın var mı? giriş yap

  • boş laf. gençler bir günde böyle umutsuz olmadı. işin en kolay yanı gençliği suçlamak. kolaycılıkla prim yapıyor.

  • botw’da gıcık olduğum çoğu şey bu oyunda çözülmüş:

    - shrinelar: botw’daki shrineların çoğu anlamsız derecede zordu. youtube’dan bakmadan çözmek imkansızdı. totk’ta ise shrineların %70-80’i sorunsuz çözülebiliyor.

    - silah dayanıklılığı: fuse mekaniğiyle bunu biraz iyileştirmişler ancak hala yetersiz. özellikle master sword’un şarjı yine çok az gidiyor. yine de botw’a göre baya gelişme var.

    - harita: botw’daki çabuk sıkan haritaya kıyasla, gökyüzündeki adalar ve labirentlerle on numara olmuş. yer altı haritası da güzel, ancak çabuk sıkıyor.

    hikaye kısmı epey kısa bu arada, o sebeple oynayabildiğiniz kadar oynayıp sıkıldıktan sonra hikayeye başlamak en mantıklısı. özellikle yer altındaki bosslardan öldürebildiğiniz kadarını öldürün, sakladıkları sandıklardan inanılmaz itemlar çıkabiliyor.

    oyun botw’un görsel açıdan aynısı. fakat switch gibi bir konsola böyle bir açık dünya yaratılmışken farklı bir grafik kalitesi beklemek de anlamsız olurdu.

    sonuç olarak, botw’u oynayıp beğenmiş herkesi başından saatlerce kaldırtmayacak mükemmel bir zelda oyunu.

  • bir rus fıkrası gelsin bakalım.

    başbakan medvedev gergin bir şekilde başkan putin’in odasına girmiş ve ondan saat dilimlerini kaldırmasını istemiş.

    putin: neden?

    medvedev: bu saat farkı meselesi yüzünden delirmek üzereyim. bir şehre seyahat ediyorum, telefonla evimi arıyorum ama herkes uyuyor oluyor. geçen gün sabah 4’te kalktım ama akşam sandım. doğum gününü kutlamak için merkel’i aradım ama bana “doğum günüm dündü” dedi. çin devlet başkanını yeni yıl tebriği için aradım ama “yeni yıl yarın” dedi...

    putin: bunlar küçük sorunlar.

    medvedev: küçük sorunlar mı?!. içinde polonya başbakanıyla düşen uçağı hatırlıyor musunuz? taziyelerimi bildirmek için aradım ama bana uçağın henüz havalanmadığını söylediler!

  • dinledim ve sevgilimle beraber denizde sırt üstü uzanmış, gözlerimizi kapatmış güneşten korurken bulduk birbirimizi.

    üstelik kasım ayındayız, en yakın deniz çok soğuk, güneş ısıtmıyor ve sevgilim yok. o derece gerçekçi bir şarkı.

  • "nesini seviyorsun su ruhsuz sehrin?" sorusuna cevap arama telasesi icinde, aslında, cunku burda dogdum, buyudum, cunku en yakın arkadaslarım, ailem burda, cunku her kosesinde bir anım var, cunku cok duzenli bir sehir* gibi basit yanıtların otesine, bir turlu adının konulamadıgını, dile getirilemedigini, senin gordugunu baskalarının da anlamasını saglamak icin hicbir seyin yapılamadıgını farkedip seviyorum iste var mı diyecegin diye kestirip atmak.. kendinin bile bilmedigin nedenlerden oturu sevdigin bu sehri, hissedilenleri anlamlandırma zorunlugundan sıyrılıp sevmeye devam etmek..

  • sık sık lafı geçen bepanthene hakkında dövme bakımı başlığı altında önemli olan husus şudur , bepanthene güzel ve etkili bir kremdir fakat çok önemli bir olayı vardır hızlı kurur , özellikle ilk 3 gün en az 2 saatte bir sürmek gerekir sürekli bakmak gerekir yoksa mutlaka kurur ve ilk 3 gün dövmeyi kurutursanız sonradan başınıza iş açılır ölü deri boya ile birlikte dökülür ve üzerinden geçilmesi gerekir , nemlenme süresini uzatmak ve dışarı çıkarken uyurken vs rahat etmek istiyorsanız kesinlikle vazelin kullanın çünkü bepanthene in en az 10 katı fazla süresinde nemli tutuyor ve e vitamini ile deriyi besliyor adeta dövme için yaratılmıştır (e vitaminli ve mümkünse parfümsüz aromasız olanları tercih edin)

  • zengin depresyona girince xanaxlar, prozaclar havada uçuşur, personal trainer eşliğinde spora başlar, tenis kursundan çıkıp golf kursuna gider, avmlere alışverişe gider eve dönüp kavanoz kavanoz nutella kaşıklar vs.

    fakir depresyona girince depresyon hırkasını giyer, buzdolabını açar, raftaki yarım limona bakar ve kapıyı kapatır.

  • cumhuriyet tarihinin en büyük vurgununu yapan adamın karısı.

    ebru gündeş, az önce programda "dilerim bu kara günler çabuk geçer çünkü çocuğumun incinmesini istemiyorum" dedi. her birinin cebinden 3221 tl para çalınan seyirciler, alkışlarıyla destek oldular.

    bu ülkenin başka bir noktasında ise maviş eşme'nin 40'ı çıkmamış oğlu ayaz, camı olmadığı için çerçevesi naylonla örtülen odada zatürreden öldü. eşi askerde olan maviş hanım'ın arkasında maddi destekçi kimse yoktu, her yoksula yetişemeyen devlet onlara da yetişememişti çünkü beslemesi gereken çok yandaşı ve kaçırması gereken milyon dolarları vardı.

    eminim maviş hanım da oğlu ayaz incinmesin isterdi.

    http://www.radikal.com.tr/…_zaturreden_oldu-1167883