hesabın var mı? giriş yap

  • milletin ölüm haberinin "şunu gömmüştür", "bunu gömmüştür" diye başlığından alınan oyuncu.

    bu arada başlığına gelmişken,

    adam öğretmeni oynuyor, öğretmen oluyor, ailesine düşkün baba'yı oynuyor, o oluyor. çirkef bir adam oynuyor, "çirkef" oluyor.

    büyük şizofren olduğunu düşünüyorum. yoksa bu kadar karakterden karaktere geçiş olmaz.

    mesela kenan imirzalıoğlu kendini çok geliştirdi yeaa ya, ulan adam yıllardır miroğlu'nu oynuyor. hangi role geçse miroğlu'nun bıyık bırakmış halinden öteye geçemiyor.

    ama münir özkul öylemi. salak milyonerler filminde çoluğu çocuğu olmayan, karısıyla bir evde yaşayan , sahaflarda kitapçı adamı öyle bir oynuyor ki bir an münir'in esas mesleği kitapçılık da, oyunculuğu ek iş yapıyor sanarsın.

    bu arada hababam sınıfında kalp krizi geçirdiğinde, yaşar usta ile oda bastığında, aynı yaşar usta bahçede gaz verirken ağlatandır. açar açar izlerim o ormandaki konuşmasını en zor durumumda gaza gelirim.

  • 1910lu yılların iki hava yolu taşımacılığı şirketinden biri.

    taşımacılığa posta ile başlamış, teknolojinin gelişmesiyle 1920 li yıllarda ticari amaçlarla insan taşımacılığına geçmiştir. asıl kuruluş amacı o dönemde bir dünya imparatorluğu olan ingiltere'yi hava yollarıyla biribirine bağlamak, avusturalyadan ingiltereye sürekli çalışan bir hat kurmaktır.

    1920 li yılların ortalarında hindistana uçuşu 9 güne kadar indirmiş, avusturalya uçuşlarına başlayarak dünyayı biribirne bağlar hale gelmiş, bugünün fiyatlarıyla on binlerce pounda varan bilet fiyatlarıyla deliler gibi kar etmeye ve büyümeye başlamıştır. aynı dönemde amerikaya uçuş konusunda da çalışmalara başlamıştır. ne var ki çok büyük kar getirecek olan ingiltere amerika uçuşları iki ülke arasında bir türlü paylaşılamamış ve uzun bir süre bu hatta yolcu taşımacılığı yapılamamıştır.

    sonunda iki ülkenin anlaşmasıyla eş zamanlı uçuşlara karar verilir. ne var ki yapılan anlaşmaya göre teknolojik açıdan çok daha ileride olan amerikan hava yolu şirketi pan am, imperial airways in yeterli teknolojik alt yapıyı tamamlamasını beklemesi karşılığında bu hat üzerinde daha fazla uçuş hakkı elde etmiştir.

    sonunda deneme uçuşları başlar, pan am yapılan bütün uçuşlarda başarılı olurken, imperial airways in bir çok uçağı denemeler sırasında kaybolur. sadece güzel havalarda yapılan uçuşlar başarıyla sonuçlamaktadır. aynı dönemlerde şirketin başka hatlarda uçuş yapan bir çok uçağı düşer ve dünyayı biribirine bağlamak amacıyla yola çıkan şirket popüleritesini kaybedip yerini en büyük rakibi pan am'e ve yavaş yavaş çoğalmaya başlayan diğer hava yolu şirketlerine bırakır.

  • 1 - resim galerisi'ni tartışmadan önce, esher'den konuşalım

    escher'in 1956'da yaptığı, ve, taş baskısı tekniğiyle çoğaltılmış olan 'resim galerisi' resim galerisinin ilk varyasyonuisimli eseri hakkında konuşmadan önce, sanatçıya dair ufak bazı hatırlatmalar yapacağım.

    hollandalı bir grafik sanatçısı, illüstratör ve ressam olan maurits cornelis escher, ya da, o çok popüler olan inisiyaliyle mce (1898 – 1972) mimarlık ve dekoratif sanatlar eğitimi aldı. 1937'de bazı çalışmalarını paylaştığı kardeşi berend'in teşvikiyle matematiğe yöneldi. perspektif, simetri, topoloji ve uzay geometrisi gibi disiplinlerde derinleşen sanatçı, kendisi matematikle beslenirken, matematikçileri de etkiledi ve besledi.

    'imkânsız üçgen'in de arasında olduğu bazı eserlerinin, başta roger penrose olmak üzere, çok sayıda matematikçi için yoğun bir heyecan, ilgi ve ilham kaynağı olduğunu biliyoruz.

    2 - escher, bir grafik sanatçıdan fazla bir şeydir

    escher, bir grafik sanatçıdan çok daha fazlasıdır. zirâ, onun eserlerinin ima, işaret ve nispet ettiği anlam uzaylarından yola çıkarak; bir çok ekolüyle felsefenin; başta grafik sanatlar ve müzik olma üzere sanatın; insana vaat ettiği kişisel kurtuluş (selâmet) yollarıyla her tandansdan teolojinin; fiziğin (insani gözlem ve deneyimlemenin) henüz dokularına sızamadığı 'fizik ötesi'ne düşen o meçhul aleme dair konuşmayı deneyen metafiziğin; pür matematiksel olan (soyut-uygulamasız-teorik) fiziğin; sadece 4 boyutlu einstein uzay-zaman sürekliliğinin değil, 11 boyutlu sicim teorisinin, ve, onun bir level üstünden konuşan 'm-teorisi'nin teklif ettiği kozmolojiler ve kozmogonilerin içerdiği paralel, ya da, iç içe evrenlerin; perspektif, uzay geometrisi, simetri ve topolojinin başını çektiği alt kırılımlarıyla matematiğin ve nihayet mantığın derin dip sularında ilerlemek, oradan da sonsuzluk(lar), paradokslar, perspektifin görsel algıya kazandırdığı zenginlikler, boyutlar, imkânsız boyutlar, imkânsız nesneler, kendi kendine göndermeli çevrimler / döngüler / dolaşıklıklar, en genel anlamda imkânlar ve imkânsızlıklar hakkında kapsamlı, kuşatıcı ve verimli tartışmalar yapmak mümkündür.

    3 - resim galerisi'nin iki farklı varyasyonu arasındaki fark nedir?

    yukarıdaki resmin bir de şu versiyonunu yapmıştır escher resim galerisi'nin ikinci varyasyonu

    bir kompozisyonun iki farklı versiyonu (varyasyon) şeklindeki bu iki resim galerisi tablosu arasındaki çok küçük bir farklılık vardır.

    ilkinde, genç adamın ve ona bakan penceredeki kadının bakış açıları resmin merkezindeki bir odak noktasında kesişmekte, ve, tam orada, resmin merkezinde (ortasında, ağırlık merkezinde), bu iki farklı algının bir nokta etrafında sarmal oluşturduğu, düğümlendiği resmedilmektedir.

    resim galerisi'nin daha çok tanınan ve bilinen ikinci versiyonunda ise, genç adamla ona bakan kadının bakış açılarının bir nokta etrafında sarmallaşarak düğüm oluşturduğu odak noktasında (orta nokta, merkez noktası, ağırlık merkezi), daire biçiminde beyaz bir leke ve onun tam göbeğinde de ressamın mce biçimindeki alâmet-i farikası, inisiyali yer almaktadır.

    4 - resim galerisi kompozisyonu, izleyicisine hangi hikâyeyi anlatmaktadır?

    limana nazır, ve, denize (rıhtıma) birkaç metre mesafede olan, zemin hariç, 3 katlı köşe bir binanın ilk katının penceresinden bir kadın limana (ufka) doğru bakıyor. genç bir erkek, bize sırtını dönmüş, bir resim galerisindeki bir resme (tabloya) bakıyor. genç erkeğin, duruşu yüzünden, hem sırtını, hem de sağ cephesinin bir kısmını görebiliyoruz.

    genç erkeğin baktığı tabloda denizde bir gemi, bir kayık, rıhtım, rıhtım boyunca dizilmiş üç ve daha fazla katlı binalar, rıhtımda birkaç kişi, limana bakan kadının ilk katında oturduğu binanın zemin katında yer alan bir resim galerisi, o galeride, sırtı bize dönük olarak duran ve bir tabloya bakan genç bir adam; genç adamın baktığı tabloda denizde bir gemi, bir kayık, rıhtım, rıhtım boyunca dizilmiş üç ve daha fazla katlı binalar, rıhtımda birkaç kişi, limana bakan kadının ilk katında oturduğu binanın zemin katında yer alan bir resim galerisi, o galeride, sırtı bize dönük olarak duran ve bir tabloya bakan genç bir adam; genç adamın baktığı tabloda denizde bir gemi, bir kayık, rıhtım, rıhtım boyunca dizilmiş üç ve daha fazla katlı binalar, rıhtımda birkaç kişi, limana bakan kadının ilk katında oturduğu binanın zemin katında yer alan bir resim galerisi, o galeride, sırtı bize dönük olarak duran ve bir tabloya bakan genç bir adam; genç adamın baktığı tabloda ............o ne, sonsuz çevrime girdik yâhû!

    yukarıdaki sonsuz çevrimi kırıp, döngüden dışarı çıkmaya çalışalım. bu durumda, tablonun anlattığı hikâyeye dair şunları da söyleyebiliriz: 'genç adam, galeride baktığı tabloda aynı zamanda kendisine bakan kendisini de görüyor'. tablo galerinin içindedir, galeri de tablonun içinde!

    5 - bu tablo sözel paradoksun görsel halidir!

    evet, resim sergisi tablosu, 'kendi kendisine gönderme yapan', 'kendisiyle konuşan', 'kendisine dair konuşan' iddiaların neden olduğu sözel paradoksun görsel boyuta taşınmış halidir. 'ben yalancıyım', 'sonraki cümle yanlıştır; önceki cümle doğrudur' türünden 'kendine göndermeli ifadeler' nasıl bizi 'sonsuz bir çevrim'e sokarak, ifadenin doğru mu, yoksa yanlış mı olduğuna karar vermemizi engelliyorsa; 'resim sergisi' tablosu da, bu sözel paradoksların harekete geçirdiği dinamiklerin görsel mütekabillerini tetiklemekte, ve, bu suretle de 'kendisine referans verdiği', 'kendisiyle konuştuğu', 'kendisine dair konuştuğu' için, izleyeni sonsuz bir döngüye sokarak görsel bir paradoks oluşturmaktadır.

    işte bu yüzden de, resim sergisi tablosunda genç adamın ve kadının nereye baktıklarını hem söyleyebiliyoruz, hem de söyleyemiyoruz! diğer bir deyişle, bunlar hem birbirlerine, ve, hem de kendilerine bakmakta; ya da, birbirlerine bakarken aslında kendilerine bakmaktadırlar.

    'sonraki cümle doğrudur; önceki cümle yanlıştır'ın görsel versiyonu ile karşı karşıya olduğumuz ortadadır.

    bu yazı ile ilgilenenler, şunları da sevecekler: 1 - resim galerisi tablosu hakkında enteresan bir bakış açısı için bknz. http://escherdroste.math.leidenuniv.nl/…?menu=intro
    2 - 'kendi kendisiyle konuşan', 'kendisine dair konuşan', 'kendisine referans veren' antitelerin neden olduğu sonsuz döngüler ve paradokslarla ilgili olarak bknz. [http://en.wikipedia.org/wiki/gödel,_escher,_bach http://en.wikipedia.org/wiki/gödel,_escher,_bach], ve, bknz. 'gödel, escher, bach: bir ebedi gökçe belik, lewis carroll'un izinde zihinlere ve makinelere dair metaforik bir füg'; douglas r. hofstafter. kabalcı yayınevi, istanbul, 2001.
    3 - escher'in resmi sitesi: esher'in resmi sitesi
    4 - escher müzesi: esher müzesi

  • yüzellibinsekizyüz kez yazıldı yeniden kısa ve öz yazalım, mrna aşıları hücre çekirdeğine girmediği için dna'yı etkilemez ve etkileşime girmez. dolayısıyla teknik olarak öyle nesilden nesile kalıtsal bir değişime sebep olması mümkün değil.

  • ekşi sözlük işleme düzeni.

    öğretmene saygısızlık yapan öğrenci başlığı altında;

    - öğretmen bir güzel dövse yapamayacak olan öğrenci.

    öğrenciyi döven öğretmen başlığı altında;

    - inşallah çocuğun babası öğretmeni bir güzel döver.

    olayın öncesi yok, sonrası yok, fikir yok neden yok. ama yorum var. popülizm var.

    şiddetin her türlüsüne karşıyız.