ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
persons unknown
-
senaristlerine teşekkür ve beddua sunmak istediğim dizi.
yıllarca bekletmeden, yüzlerce bölüm süründürmeden, konuyu sündürmeden 13 bölümde tamamladıkları için teşekkür ediyorum ve son derece güzel düşünülmüş ve kurgulanmış sinir bozucu finali için de allah belanızı versin demek istiyorum. sinirlerim bozuldu yahu.
8 nisan 2020 abb'nin veresiye defterlerini ödemesi
-
az önce markete giderken bu manzarayla karşılaştım. market sahibi, birkaç belediye çalışanının sessiz sedasız, kimseye reklam yapmadan gelip defteri hesaplattığını, sonra da ödeyip gittiklerini söyledi. twitter'dan mansur yavaş tagine baktığımda da tek marketin bizimki olmadığını fark ettim. ne diyeceğimi bilmiyorum, bir oy en fazla bu kadar hak edilir, bir şehir en fazla bu kadar iyi yönetilirdi sanırım.
t: sosyal devlet vizyonunu tek başına üstlenmiş başkanın yeni icraatı.
edit: uyarı üzerine eksiup linki değiştirildi
bir alttaki susere ithafen edit2: zaten şehrimizde ihtiyacı olup başvuru yapan ailelere gıda yardımı yapılıyor. ben öğrenciyim, benim de borcum vardı, gelip kapatmışlar. oturduğum yerde de öğrenciler ve emekli insanlar var genelde. sizin kalplerinize kötülük hakim olduğu için iyilik kavramından haberiniz yok. mansur yavaş'ın bu kadar iyi çalışması kimyanızı bozdu biliyoruz. korkunuzda da haklısınız çünkü bu adamı cumhurbaşkanı yapacağız
çekilişle bir şeyler kazanmış şanslı yazarlar
-
köyümün festivalindeki çekilişten leğen kazanmıştık. çok duygusal anlardı. annem: "koş oğlum git al!" dediğinde herkesin arasından sıyrılıp kürsüdeki adamın yanına çıkmıştım.. herkes bana bakıyordu. hayalimdeki leğene kavuşmak üzereydim.. teyzem, abim, annem, ananem... herkes ama herkes benim o leğeni iki elimle tutup adeta bir ülkenin bayrağı gibi taşıyor oluşuma şahit oluyordu. mikrofonu elime aldığımda ağzımdan şu cümleler dökülmüştü: "ben.. biz bugün sadece bir leğen değil, çok daha fazlasını kazandık.. köyümüzü!" teyzem, abim, annem, ananem... herkes ama herkes beni alkışlıyordu.
kabede filistin bayrağı açan türk hacıya gözaltı
-
hep söylerim bizim araplar, ortadoğu'nun arabından daha araplar
albert camus
-
"insan parası warsa çalışmak zorunda kalmaz.böylece zamanı satın alır.bu kalan zamandada kendini mutlu edebilcek şeyleri yapar.yani para mutluluğu satın alır."
yılmaz özdil'in fazıl say'a verdiği tarihi ayar
-
istediğin
kadar, çal!!!
"yıl"dıra"maz"sın..
boyoz...
şeklinde verilen bir ayar olabilir.
çorum'a 160 milyon liralık stadyum yapılması
-
doğrusu, çorum'da yandaşa 160 milyon lira aktarmak için yapılan stadyum olmalı.
vedat milor'a yapılan büyük saygısızlık
-
seviyesizliğin mizah zannedilmesi
dersten atılırken oluşan ilginç diyaloglar
-
bizim bölümden alpaslan ve bahadır adlı iki arkadaşın 2-3 sene evvelinde lineer cebir dersinde yaşadıklarınıda geçtiğimiz günlerde daha yeni duydum.
bu iki eleman küçük bir sınıfta yapılan derste canları sıkılınca "hangimiz daha uzun süre bacaklarımız sıranın üstünde durabilecek" yarışması yapmaya karar veriyorlar. hoca tabi bunları farkedince çıldırıyor ve;
hoca - siz ikiniz...çıkın dışarı!
b & a bu çağrıyı üzerine alınmıyor
hoca - size dedim! o ayaklarınızı indirip çıkın!
bahadır - yürü alpaslan yürü, bize ders mi yok!
alpaslan - heee sanki ne..
14 nisan 2020 terhislerin ertelenmesi
-
mahkumlar dışarı çıktı, askerler içerde kaldı.
12 haziran 2016 türkiye hırvatistan maçı
-
reklamlar başlasa da arda turan'ı oynarken izlesek dediğim maç.