hesabın var mı? giriş yap

  • tüylerimizi diken diken eden 3. sayfa haberi. "kocaeli’nin gölcük ilçesi’nde 13 yaşındaki ilköğretim okulu öğrencisi ö.y. ile ilişkiye girdiği iddiasıyla 29 kişi gözaltına alındı." haberde aynen böyle yazıyor. 13 yaşındaki ilköğretim okulu öğrencisi ile ilişkiye girmek. hay senin13 yaşındaki çocuğa tecavüz diyememiyen gazeteciliğine tüküreyim. o 29 ahlaksız kadar ahlaksızsın sende.

  • ekşi sözlük açıp bu tip entry’leri okumak. zira tam sıçarken okumalık şeyler yazıyorsunuz.*

  • tespit degil bu yapmak istedigim,
    sairlik kim ben kimim?
    kursam cumleleri devrik devrik,
    anlatim bozuklugundan yarragi yerik.

  • yalnız bu ikramiye işi için ilk önerge veren cehape zihniyeti değil miydi?

    peki neden bu kadar nefret ettiğiniz cehape zihniyetinin önergesini alıp aradan zaman geçtikten sonra hayata geçirdiniz?

    sonradan gelen ekleme: pratikte mukemmel adam ekledi meğer cehape zihniyetinin önerisi 1000tl degil, asgari ücret kadar ikramiye imiş ve neticede kuş olup uçmuş.

  • gördüğüm en huzurlu şehirdi. 80 ildeki insanın dilinde olan diğer insanlara gösterilmesi gereken "saygı" kavramı hala yaşıyordu bu memlekette. biz turist rehberleri bir şehri beğendirmek için şöyle anlatırız; "buranın esnafı siftah yaptıktan sonra komşusu siftah yapmadıysa ikinci müşterisini komşusuna gönderir." 81 ili defalarca kez gezdim ben. hiç unutmam komşusu siftah yapsın diye beni dükkanından çıkaran hataylı amcayı. diğer şehirler için bu anlatı sadece hikayedir.

    kutlarım seni insanoğlu; huzurun son kalesini de ele geçirdin. kanlı ölümü hatay'a da getirdin! umarım kendini çabuk toplarsın güzel şehir... acını yüreğimde hissediyorum.

    10 yıl sonra bugünlerde yine ve hala acını yüreğimde hissediyorum.

  • call of duty modern warfare 2 oyunundaki general shepherd kadar şerefsizini görmedim.
    ghost u vurup yakma sahnesi hafızalardan silinmemiştir.

  • yakışıklı erkeklere gelen arkadaşlık istekleri:

    - pelin
    - selin
    - buse

    bana gelen arkadaşlık istekleri:

    - günahkar sokakların tövbekar kızı
    - cemaati döven girl
    - vefasız alemin yorgun bacısı

    yazıklar olsun....

  • helikopter ebeveyn terimi 1969 yılında yayınlanan dr. haim ginott'un "ebeveynler ve gençler" adlı kitabında ortaya atılmıştır.

    dr. ginott gençlerle konuşurken gençlerin anne ve babalarından bahsederken "helikopter gibi sürekli üzerimizde dolaşıyorlar" demelerinden
    etkilenerek bu kavramı oluşturmuştur.

    terim 2000lerin başlarında amerikan üniversite yötetimleri tarafından sıklıkla kullanıldığı için popülerleşmiştir.

    1980lerde doğan milenyum kuşağının en yaşlıları üniversite çağına eriştiklerinde anne ve babaları tarafından her sabah okula geç kalmamaları için
    uyandırılmaktan şikayetçilerdi. okul yönetimi de ailelerin kendilerini arayarak çocuklarının durumu hakkında devamlı bilgi istediklerini kayıtlara
    geçiriyorlardı. ikinci dünya savaşı ve sonrasındaki ekonomik refah döneminde dünyaya gelen ve "baby boomer" kuşağı olarak adlandırılan kuşağın
    çocuklarına yönelik aşırı kontrolcü tutumu üniversite idarelerinin dikkatini çekmiş ve helikopter ebeveyn kavramının tekrar gündeme gelmesine
    neden olmuştur.

    genelde lise ve üniversite çağındaki çocukların kendi başlarına yapabilecekleri işlerde onları yalnız bırakmayan
    ebeveynleri için kullanılsa da her yaştaki çocuk için geçerli bir ebeveyn tipidir. yeni yürümeye başlamış bir bebeği hiç yalnız
    bırakmadan sürekli onun hareketlerini düzeltmeye çalışan, bebeğe kendi başına geçirmesi için zaman tanımayan ebeveynler de helikopter
    ebeveyn sınıflandırmasına dahildir.

    helikopter ebevenyler çocuklarına yardımcı olmak isteyen iyi niyetli insanlar olsalar da çocukların özgüven geliştirmesine engel olarak ilerde
    tek başlarına sorun çözme yeteneği olmayan birer yetişkin olmalarına neden olabilirler. başarısızlıklar ve zorluklar çocuklara yeni yetenekler
    kazandırır ve var olan yeteneklerini geliştirme imkanı sunar. helikopter ebevenyler çocuklarının bu deneyimlerden yoksun kalmalarını sağlayarak çocuk gelişimine
    olumsuz etkide bulunurlar.

  • ondokuzuncu yüzyılın başlarında venedik’te yaşamış bir ayakkabıcı. ekşi sözlük’te başlığı açıldığına göre önemli biri olmalı değil mi? evet öyle. bu ayakkabıcımızın mazoşist bir saplantısı var: herkesin gözü önünde çarmıha gerilmek. dahası bunu kendi kendine yapmak istiyor. yani amacı crucifixion değil, self crucifixion.

    kerbela’yı anma törenlerinde caferilerin zincirle kendi sırtlarını parçaladıklarını düşünürsek mattio’nun self injuryi dini bir yöntem olarak düşünmesi o kadar da büyük bir sapkınlık değil gibi duruyor aslında. eline ayaklarına çivi çakıp san marco meydanı’na çok yakın olan bir sokakta -ki sokağın bugünkü adı çalle crosera, yani çarmıh sokağı- kendini çarmıha germiş. yoldan geçenler hemen hastaneye yetiştirip kurtarmışlar ama dedim ya adam saplantılı; kısa bir süre sonra bu saçmalığı tekrarlamış. fakat bu sefer daha profesyonel davranıp odasına kurduğu bir düzenekle pencereden kendini sarkıtarak ve yine elini ayağını çivileyerek isa pozlarına bürünmüş. ahali apar topar mattio’yu kan kaybından ölmeden hastaneye yetiştirmiş ve kurtarmış. fakat doktorlar kendisinin yerinin artik akıl hastanesi olduğuna hükmedip san servolo adasindaki tımarhaneye yatırmışlar, lakin yaralarının enfeksiyon kapması nedeniyle bir kaç gün içinde ölmüş. mattio’nun ünü de burdan sonra başlıyor zaten. kendisini tedavi eden doktoru cesar ruggieri bu ilginç vakayı kaleme alır ve boylece mattio lovat olayı dilden dile aktarilir. bu arada mattio’nun hastalığına sonradan doktorlar şu teşhisi koyarlar (bkz: pellagra)

    konunun 19.yy avrupa tıp tarihi bağlamında ele alındığı yakınlarda çıkmış bir maria bohmer kitabını da buraya bırakayım: "the man who crucified himself - readings of a medical case in nineteenth-century europe" https://brill.com/view/title/35719