ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
maden suyu ve soda arasındaki fark
-
içilebilir nitelikteki herhangi bir suya karbondioksit * eklendiğinde soda yapmış oluruz. yani musluk suyuna da co2 eklersek bundan da soda elde etmiş oluruz. maden suyu ise yerin en derin katmanlarından çıkar ve çıktığı yerin jeolojik özelliklerini taşır ve magmadan aldıkları karbondioksit gazının basıncıyla yeryüzüne çıkarlar. yeryüzüne çıkarken geçtikleri yolda mineraller de alırlar yani mineralce yüksektir ama sodada mineral yoktur. ikisi de mideyi rahatlatma özelliği taşır ama sodanın bundan başka işlevi yoktur oysa maden suyu aynı zamanda doğal bir mineral deposudur.
maden suyuna ruhsat sağlık bakanlığından alınır , sodanın ruhsatını ise tarım bakanlığı verir.
bir de şöyle bir laf söylemişler ki aslında bu kısaca özetliyor: "maden suyu bir ihtiyaç , soda ise bir tercihtir"
zimbardo deneyi
-
her insanin gerekli sartlar olusursa ve kontrolsuz guc verilirse zalimlesebilecegini gostermisti bu deney. ayrica dunya'da iyi insan kotu insan diye bir seyin olmadigini, bir cok seyin sartlardan (power of situation) ibaret oldugunu gostermisti.
deneyi bitiren de soyle bir olaydir: deney devam ederken zimbardo'nun o zamanlar nisanlisi olan kiz olay yerine gelir ve olanlari gorunce sok olur. kiz kendisi de o siralarda psikoloji'de doktora yapmaktadir. kiz deneyi gorunce "burada ne cehennemler donuyor lanet olasi" diye kizar. zimbardo da "sevgilim gormuyor musun deney yapiyoruz" der. kiz "peki su deneyde su ana kadar neler ogrendin?" diye sorar. zimbardo da "insanlara sinirsiz guc verince ne kadar canilesebileceklerini gordum" der. kiz da "peki deneyi niye sonlandirmiyorsun?" der. zimbardo da "belki daha net sonuclar elde ederim" der. kiz "aslinda burada deneye tabi tutulanin kendin oldugunu gormuyor musun?" der. zimbardo "nasil yani?" deyince kiz da "bu deneyin sahibi sensin, yani deneyin baslayip bitirilmesi senin kontrolunde, yani deney uzerinde senin sinirsiz gucun var, insanlarin aci cektigini goruyorsun ama hala deneyi durdurmuyorsun. demek ki deneydeki deneklerden biri de sensin" der. zimbardo uykusundan uyanmistir artik ve deneyi iptal eder.
donut'ın türkiye'de tutmamasının sebebi
-
donut'un dünyanın en dandik tatlılarından biri olmasındandır.
asya ve avrupa kıtaları arasında köprü konumunda olan güzel ülkemiz gerek sütlü, gerekse şerbetli tatlılar açısından zengin yataklara sahiptir.
böyle bir ülkede amerika'nın donutuna kim bakar?
go hom yankis
3 kasım 2011 beşiktaş d. kiev maçındaki karambol
-
o kadar uzun sürdü ki, ilk şutun veli'nin elinden dönmesine itiraz etmeyi düşünen kiev'li futbolcular pozisyon bittiğinde bunu unuttular.
defne samyeli ve kızının evde kal pozu
-
daha çok anasına bak anasını al pozu olmuş.
kadınları çekici yapan detaylar
-
gizemli olmaları. herkesle, özellikle de her erkekle içli dışlı, samimi bir pozisyonda olmamaları. kendi kişisel yakınlık alanlarının varlığını girdikleri ortamdaki insanlara hissettirebilmeleri. onlara yakınlaşmanın cesaret ve özgüven gerektiğini hissettirebilmeleri. tabii ki bu 'reserved' hayatın içini 'bilgi' ile doldurmaları ve sahip olduklarını da sonuna kadar koruyabilmeleri.
formula 1'in türkiye'de tutmamasının sebepleri
-
pistin yanlış şehre kurulmuş olmasındandır.. o zamanlar da gündemde olan antalya seçilseydi pist için yarış biraz daha devam ederdi türkiye'de.. antalya hem konaklama ve tesis açısından, hem türkiye'de yarışın yapıldığı mevsimin turizm yoğunluğu açısından, hem de çok adam bilmez bunu, antalyalı'nın motor sporlarına ilgisi yüzünden daha mantıklı bir tercih olurdu, olmadı, nedendir bilmem.. bu işin meraklısı da zaten istanbul, ankara, izmir'den koşa koşa giderdi yarışları izlemeye..
iltifat edilince ya alay etme diyen şirin kız
-
tam olarak şöyle bir şeydir:
http://sketchtoy.com/51625818
(tabi mausle bu kadar anca)
edit akbayram: "mausle" ne lan. neyse kalsın barı.
hayat felsefesi yapılabilecek en güzel söz
-
''hayatta daima gerçekleri savun. takdir eden olmasa bile, vicdanına hesap vermekten kurtulursun.”
che guevara
berkay'a görülmemiş büyüklükte bir dava açacağım
-
(bkz: dava adamı)
ortanca hanım konuştu
-
zengin ve evli adamla ilişki yaşayıp çocuk sahibi olan bir kadının karşı tarafı masum, kendini de haklı çıkarmak için yaptığı röportaj...nikahlı, nikahsız, ahlaklı veya değil bu benim zerre umurumda olmaz, herkes istediği gibi yaşasın bana ne ama şu ''ama çok aşık oldum bik bik'' lafı yok mu yalanın tillahı...parası olmayıp, dağda çoban olsa yüzüne bakılmayacak adamlar için aşık oldum lafını eden böyle kadınların aşağılanmasına da gram üzülmüyorum...sarayda padişahtan hamile kalmak için sıraya girenlerden farkı olmayan, ikinci, beşinci, ortanca her neyse olmayı kabul etmiş bir kadın için çok bir şey söylemeye gerek yok zaten....
istanbul'da açlıktan ölen sokak köpekleri
-
köpeklerin yeri sokaklardır insansız sokaklar istiyoruz diyen ruh hastalarının eseridir. buyrun işte. insansız sokaklar ve köpekli sokaklar. hani köpeğin yeri sokak ya.