hesabın var mı? giriş yap

  • yanarak ölmek mi? yoksa 500 metreden çakılarak ölmek mi ?

    hayat koşullarının, sonu ölüm olan yolda insanı bu iki durum arasında tercih yapmaya zorlaması bana hep küstahça gelmiştir.olayın öznesi olan kişinin son dakikalarında kafasında ki psikolojik harbi o kadar merak ediyorum ki, son on senedir düzenli olarak, ölüm arefesinde olan bu kişiyi izleyerek empati yapıyorum.her seferinde dehşete düşüyorum.

    ölmekten korkmuyorum hayatın doğal akışında var olan hatta kanıksanan bir durum.fakat birazdan öleceğini bilmek ve bunun şekil itibari ile nasıl olacağına karar vermek oldukça ürkütücü.

  • dunyada ates sadece olimpos'un tepesinde yanmaktadir. insanlar soguktan ve vebadan kirilirken tanrilar atesi sadece kendilerine saklamaktadirlar. kendiside tanri olan prometheus'un gonlu buna razi gelmez ve atesi bir gece olimpostan calip insanlara verir. cezasi cok buyuk olur. zeus tarafindan kayalara baglanip cigerlerinin kargalar tarafindan yenmesine mahkum edilir. olumsuz oldugundan bu iskence sonsuza kadar hep tekrarlanicaktir.
    ates hirsizi olarakta bilinir. eger bir tanriya inanacak olsaydim o tanri kesinlikle prometheus olurdu.

  • inanılmaz bir tesadüf falan değildir. kazadır. takdir'i ilahidir falan da demeyin. hergün buna benzer yüzlerce olay oluyor. sadece düşenler çoğu zaman kimsenin kafasına denk gelmiyor. benim oturduğum semtin ana caddesinde üç kere apartmanlardan dökülen taşlara şahit oldum. iş işten geçtikten sonra belediye alanı çeviriyor. birisinde bir kızın başına düştü. haber olmuştu.

    buna benzer olaylar hergün yüzlerce kez oluyor. çünkü denetimsizliğin, kuralsızlığın, liyakatsizliğin tavan yaptığı bir ülke olduk. herkes sikinin ucuyla iş yapıyor. yaptığı iş patlayınca yaptırım da görmüyor. oh ne ala. kazadır deriz geçer.

    ulan elin isveç'lisinin kanadalısının başına niye gelmiyor böyle şeyler. neden bir alman böyle saçma sapan bir şekilde ölmüyor. yazık ya cidden. allahın lanetli kulları mıyız biz. o takdir norveçliye işlemiyor mu? o yüzden kader diyip, kaza diyip normalleştirmeyin bu vehameti. üzerim.

  • bu kadar da boş duyar fazla gerçekten. bi sik yapmayıp 5000 lira maaş alan meslek grubunu yumuşak bir dille (hatta fazla yumuşak) eleştirmişlerdir. meslek onurunu falan bırak böyle bir mesleğin olması bile abesle iştigal ve israftır.

  • şaka değil. komik değil zaten. daha önceden özelleştirilen ido'nun yabancı ortağı souter ınvestments türkiye'yi dava etmeye hazırlanıyormuş. çünkü özelleştirme yapılırken onlara da bir garanti verilmiş(!).

    demişiz ki biz bu adamlara, "biz bu köprünün ücretini 42 dolar olarak belirledik. bunun altına düşmeyeceğiz. yani sana bir etkisi olmayacak, çünkü kimse o parayı verip bu köprüyü kullanmaz. sana da bunu ihalede garanti ediyoruz, merak etme."

    osmangazi köprüsü içinde yapan firmaya bir güvence vermişiz. kimse kullanmıyor, ama parayı ödememiz lazım. kur da yükseldi. ne yapacağız? bari günde 5-10 kişi daha fazla kullansın diye indirim yapmışız. ne olmuş, 121 tl olması gereken ücret, 64 tl'ye düşmüş. ido'dan daha fazla. ido ne yapmış? "sen bana bunun garantisini verdin, bu indirimi yapman suçtur" diyerek bizi washington'da ki mahkemeye veriyormuş.

    yani ne olursa olsun biz kaybediyormuşuz. ordu'da oturan ve belki bu köprüyü de, ido'yu da hayatı boyunca hiç kullanmayacak hikmet amca kaybediyormuş. çoğ güzel projeğ. megağğğğ proje.

    haber linki

  • açılın, en iyi mayonez tarifini vermeye geldim.
    gordon ramsey'den tutun, jamie oliver'a, global master chef yarışmalarından, türk şeflerin videolarına kadar geniş bir araştırma yaptım, defalarca denedim, yanıldım ve en sonunda o kapkalın kıvamlı ve tadına doyamayacağınız mayonezin sırrını sizlerle paylaşmaya geldim.

    hazırsanız başlıyoruz...

    öncelikle mayonezimizin mükemmel olması için insan elinin hiç ulaşamayacağı hızlara ulaşan blender denen aleti kullanacağız. mixer değil yalnız blender. burası önemli. çünkü blender yumurta yağ ve havayı mixer'den daha güzel bağlıyor.

    malzemeler:
    3 yumurta sarısı
    1 tatlı kaşığı hardal
    1 çay bardağı sızma zeytinyağı
    1 kaşık limon suyu
    1 kaşık üzüm sirkesi
    1 tutam tuz
    taze çekilmiş karabiber

    öncelikle 3 yumurta sarısını ve 1 tatlı kaşığı hardalı blender'a koyuyoruz. (linkte verdiğim video'da yumurtayı akıyla koyuyor ve tüm malzemeleri aynı anda ekliyor. benim tarifim böyle değil sadece sarıyı koyuyorum. sadece sarının kullanıldığı durumda sirkeyi, hardalı ve yağı aynı anda ekleyip çalıştırınca kıvam tutmuyor. akını işin içine koyunca bu şekilde bile kıvamı hızlı tutuyor ama tadı o kadar lezzetli olmuyor. tercih sizin.)

    blender'ı 5 saniye en yüksek güçte çalıştırıyoruz. daha sonra kapağını açıp içine iki üç yemek kaşığı zeytinyağı koyup kapağı kapatıp 10-15 saniye kesintisiz çalıştırıyoruz.
    bu işlemi çay bardağındaki zeytinyağı tamamen bitene kadar tekrarlıyoruz. unutmayın blender en yüksek hızda olacak! bir süre sonra mayoneziniz kıvamını almaya başlayacak, o aşamalarda kapağı açtıkça yeniden yağ koymadan önce kaşıkla bir iki karıştırın sonra koyun yağı.
    kıvam tutmaya başladıkça her seferinde koyduğunuz zeytinyağı miktarını arttırabilirsiniz.

    en son olarak ise limon suyunu, sirkeyi, tuzu ve karabiberi ekleyip blenderı tekrardan 15-20 saniye kadar açık tutun.

    mayoneziniz hazır, afiyet olsun.

    not: 1 çay bardağı zeytin yağı dedim ama siz daha fazla kullanabilirsiniz. ben az yağlı olmasını yerken gönül rahatlığı olması açısından tercih ettim, tadı da baya hafif oluyor ekmeğin üstüne sürüp sürüp yiyorum.

    kamu spotu: zeytinyağı; ayçiçek yağı, mısır özü yağı vb. ile kıyas kabul etmeyecek derecede sağlıklıdır ve yanma derecesi onlardan yüksek olduğundan en güzel ve sağlıklı kızartmalar da zeytinyağı ile yapılır. “zeytinyağı ile kızartma yapılmaz” ülkemizde geçmiş yıllarda uygulanan zeytinyağını itibarsızlaştırma politikası yüzünden ortaya çıkmış yanlış bir bilgidir. mayonezde de ayçiçek yağı vs kullanmayın, zeytinyağından şaşmayın. sevgiler...

  • işte o heykeli yapılan adamın savunduğu değerler
    sayesinde seni rencide eden adam yalandan da olsa yaptırımlara maruz kaldı. umarım anlamışsındır kenan kardeş.