hesabın var mı? giriş yap

  • hocanın sınavı okurken vereceği puana fazla etki etmediğini düşündüğüm eylemdir. belki sadece bir tebessüme yol açar. şöyle örneklenebilir:
    "hocam hesap makinem yoktu elle anca bu kadar hesaplayabildim. sonuçlar yaklaşık. idare edin."

    bi de hocanın önceki yıl sorduğu soruları ve çözümlerini ezberleyen bi arkadaş, girdiği sınavda algoritması biraz karmaşık ve çözümü hayli uzun bir sorunun önceki yılınkiyle aynı olması üzerine utanmadan şöyle yazmıştı:
    "hocam ben bunu evde çözdüm cevap şu."

  • okur-yazar oranının %5'lerden %95'lere çıkması,

    1925 - ankara hukuk fakültesi'nin kurulması

    1928 - hıfzısıhha müessesesi'nin kurulması

    1932 - türk dil kurumu'nun kurulması

    1935 - maden tetkik arama enstitüsü'nün kurulması

    yüksek ziraat enstitüsü, devlet istatistik enstitüsü, halkevleri, türk kuşu gibi bilim öğreten kurumların kurulması... saymakla da bitmez.

    en çarpıcı olanı ise, 1936 yılında ilk türk uçağının imali için araştırma geliştirme çalışmalarının başlatılıp, 1940 yılında ilk türk uçağının imal edilmesinden sonra, atatürk'ün ölümünün ardından 1950'de uçak fabrikasının adnan menderes tarafından amerikadan alınan maddi destek karşılığında kapatılması.

    bu kez kendi ayağına sıktın sıtark.

  • muhtemelen enfekte birisi geldi , acilde parolü takıp reçeteye de augmentin yazıp evine yolladılar.

  • senin kontrolsüz tohumun binlerce liralık televizyonumu kıracak, sen de 'eheh çocuk işte yapmış n'olacak canııım..' diyerek sıyrılacaksın öyle mi?

    yemezler canım. çocuguna nasıl davranılması gerektiğini öğretmeyi becerememişsen o parayı seve seve ödeyeceksin.

    edit: ne işsiz heriflersiniz lan hasta mısınız oğlum siz? tabak, çanak, vazo gibi değersiz bir şey kırmıyor velet. bakın bakalım kaç bin lira led televizyonlar. kimse kusura bakmasın benim elalemin keyfine çöpe atacak o kadar param yok. sizin başınıza gelse o aileye dava açarsınız samimiyetsiz davarlar sizi.

  • bu gece 6. kez aldığı ballon d'or ödülünden sonra yaptığı balkon konuşması ve türkçe tercemesi aşağıdaki gibidir:

    'me acuerdo que para mi primer balón de oro vine a parís con 22 años, con mis tres hermanos, era algo increíble, ahora 10 años después estoy en un momento diferente, muy especial en mi vida personal con mi mujer y mis tres hijos, que me acompañan junto con mi hermano y un sobrino. como decía mi mujer en el mensaje, en todo este tiempo nunca dejé de soñar, de seguir queriendo crecer, de seguir mejorando día a día y sobre todo disfrutando del fútbol. gracias a dios puedo hacer lo que amo desde que tenía uno o dos años y dios quiera que me queden varios años más para seguir disfrutando. soy consciente de la edad que tengo y estos momentos se disfrutan muchísimo más porque se va acercando el momento de la retirada y es difícil. repito, si bien me quedan varios años más, en estos momentos parece que el tiempo vuela y que pasa todo muy rápido. espero seguir disfrutando del fútbol, de mi familia, de los rivales y de esta vida que tengo. muchisimas gracias y buenas noches.'

    '22 yaşımdayken, üç biraderimle paris'e ilk altın top ödülümü almaya geldiğimi hatırlıyorum - inanılmazdı. şimdi 10 yıl aradan sonra farklı bir anın içerisindeyim, özel hayatımda çok anlamlı - karım ve üç çocuğum abim ve yeğenimle birlikte bana eşlik ediyorlar. mesajında [oyuncular için hazırlanan kısa videolara atıfta bulunuyor] karımın da dediği gibi, tüm bu zaman zarfında hiç hayal etmekten vazgeçmedim, inanmayı bırakmadım, gün be gün daha da iyi olmaya çalıştım ve her şeyin ötesinde futboldan keyif aldım. allah'a çok şükür bir ya da iki yaşımdan beridir sevdiğim şeyi yapabiliyorum ve inşallah keyif almaya devam edeceğim birkaç yılım daha kaldı. yaşımın farkındayım ve bu anların tadını daha da bir çıkarıyorum çünkü emeklilik vakti yaklaşıyor ve [kabullenmek] çok güç. tekrar ediyorum, işler yolunda giderse birkaç yılım daha kaldı. bu anlarda öyle görünüyor ki zaman uçup gidiyor ve her şey çok hızlı geçiyor. futboldan, ailemden, rakiplerimden ve sahip olduğum hayattan keyif almaya devam etmeyi umuyorum. çok teşekkür ederim ve iyi geceler'.

    bu konuşmanın hüzünlü ve buruk tonundan işkillenen gazeteciler törenden sonra 'emeklilik' meselesini ve barcelona'daki geleceğini sordular. bu soru üzerine lionel messi:

    "la gente del barça me conoce y sabe que no hay problema con esos temas, más allá de lo que diga un contrato. lo que siento por este club va mas allá de cualquier papel y firma. repito, es simplemente porque quiero estar bien mientras esté en el barça y pasa por ahí, no por otra cosa".

    dedi. yani türkçe mealen:

    'barça'dakiler beni tanırlar ve bilirler ki bu konularda, kontratın söylediğinden öte, herhangi bir problem yok ortada. benim bu klüp için hissiyatım herhangi bir sözleşme ve imzanın ötesindedir. tekrar ediyorum, basitçe barça'dayken iyi olmak istediğim için [öyle dedim], başka bir şey değil'.

    tekrar hayırlı olsun.

  • bolulu teyzenin mantarı için: - "çok güzel. fransa'da bunu şaraplı lüdon sosu ile yaparlar." teyze: - "o da güzel olur."

  • 1993-94 eğitim öğretim döneminde ilkokula başlamıştım babam hergün 500 lira verirdi. simit ise 1000 liraydı. hacı abi diye bir adam vardı simit satardı ilk teneffüs okulumuz çok küçük kantini olmayan bir okul olduğu için sadece simit alabilirdik. hacı abi ilk zamanlar bana yarım simit verirdi. sonraları ise vermemiş, geri kalan yarısını satamıyorum kimse senden başka yarım simit almıyor demişti. bende bana göre fazla harçlık alan arkadaşlarımla ortak simit alır arkadaşa aldığım simitten yarısını verirdim. benim sayemde bir buçuk simit yiyen çok arkadaşım oldu. ikinci dönem 500 lira tedavülden kalkınca çok sevinmiştim. çünkü babam artık bana 1000 lira veriyordu. ama simit 2500 lira olmuştu. enflasyonu daha 7 yaşında tatmışım. şimdi ne zaman simitçi görsem fazla fazla alır etrafımdaki çocuklara veririm. belki ceplerinde sadece yarım simit parası vardır diye.

    edit; imla.

  • 7 sene boyunca evden ise, isten eve birakmak. adim servisciye cikmisti. ayrildiktan sonra da belli saatler arasinda krize girmeye baslamistim. birilerini isine veya evine birakmaliydim. iste o gun bu gundur servis cekiyorum. bekarim. evim ve arabam var. gidecegi yere kadar birakabilecegim kadin taliplilerimi bekliyorum. tesekkurler.