hesabın var mı? giriş yap

  • eskiler öyle derler... haksız da sayılmazlar hani...

    edit: erkeğin huyu yokluktan varlığa geçince; kadının huyu varlıktan yokluğa düşünce belli olur.

    şunu da ekleyelim;
    “seni iki şey anlatır.
    hiçbir şeyin yokken gösterdiğin sabır,
    her şeyin varken sergilediğin tavır…”

  • bir yaz günü, arkadaşınızı oyuna çağırmaya gittiğinizde, evin önünde onu beklerken annesinin "aaa sen toz toprak olmuşsun oğlum, ayıp böyle gezilmez" deyip bahçe hortumuyla kafanızı, yüzünüzü köpürte köpürte bir güzel yıkadığı günleri yaşamış olmaktır. seni kendi evladından ayrı görmeyen, senin kirli gezmeni kendi ayıbı sayan o kadının hakkı ödenir mi hiç? bir ömür ödenmez.

  • bir deli kuyuya taş atıyor bizim koyun ekşiciler de peşinden şuku yağmuruna tutuyorlar. festivalden festivale ödülden ödüle koşan başarılı ekşiciler dünden beri önce ödül alınır sonra konuşma yapılır diye aynı şeyi papağan gibi tekrarlıyor, ödül töreni adabından* bahsediyorlar kdjfksd kimse de zahmet edip izlememiş daha öncekiler ne yaptı diye. bilin bakalım ne yapmışlar? evet birçoğu ödül almadan önce konuşup sonra ödülü almış ki öyle olmasa bile heyecandan unutabilir insan. ama yok ya organizasyon böyle olmaz en iyisini ekşiciler bilir önce ödülü alıp değerli kıymetlimiss efendimisss çok sayın tamer karadağlı hazretlerini bekletmeyecekti di mi?

    ayrıca kadından daha çok konuşanlar da oldu ama onlara böyle bir saygısızlık yapılmadı. yüksek ihtimalle kimsenin zamanını almamak için kısa süreye çok mesaj sığdırmak istedi nihal yalçın ama her şey birbirine girdi ve beceremedi. kadının söylemeye çalıştıkları işinize gelmediği için, sizin düşüncelerinize ters olduğu için ön yargılı davranıyorsunuz. aynısı başınıza gelse ne hissedersiniz diyeceğim ama empati yoksunu yıkıklar olduğunuz için gerek yok.

    bir yazar 'nihal hanımın yerinde bir erkek olsa mevzu bu kadar gündem olur muydu' diye sormuş ama belki de doğru soru 'nihal hanımın yerinde bir erkek olsa tamer karadağlı böyle davranır mıydı?' olmalı.

    başka başlıklar varken, herkes tamer karadağlı başlığında vs bunu tartışıyorken entrysi yeterli ilgiyi görmez diye yeni bir başlık açarak dikkatleri üstüne toplayan ilgi delisi yazarımızı da tebrik ediyorum, erkeğin kezbanı da böyle oluyor sanırım. umarım dediği gibi tanrı kendisini böyleleriyle karşılaştırmaz, kadınlar için olumlu bir gelişme olur.

    edit: ekleme

  • msn' i açıp saatlerce hoşlanılan kızın online olmasını beklemişliği de vardır bu neslin.

    msn discovery, msn plus gibi uygulamaları yükleyerek hoşlanılan kızın kendi penceresini açıp açmadığını merak etmiştir.

    güzeldi o günler, güzel. ergenliği tam olması gerektiği gibi yaşattı.

  • mesleğe yeni başlamış bir hakim/savcının 22.000 lira, 4-5 yıllık olanların ise neredeyse 30.000 lira kazandığı skalada bir hekimin 10-12 bin liralara çalışması gülünç ve daha da ötesi korkunçtur.

    adaletin tecellisi için yargı erklerinin kafa rahatlığı açısından gelir durumu ne derece önemliyse sağlığımız için doktor hekimlerin de geçinebilme kaygısı gütmeden, son derece insani şartlarda yaşayabilmesi adına bu paraları istemeleri ne tartışmaya açık ne de fazla bir istektir.

    edit: yoğun mesajlar üzerine ufak bir düzeltme ihtiyacı hasıl oldu, 4-5 yıllık olanların maaşı 24-25 bandında değişiyormuş.

  • niye kan dondurması gerektiği anlaşılamayan twit. illa kanın donsun istiyorsan berkin'in 14 kilo olarak gömüldüğü gerçeğini hatırla, yeter sana.

  • maalesef! en güzel alanlar sigara içenlere ayrılıyor; bize de kıyıda, köşede oturmak kalıyor ki kapalı alanda bile sigara kokularına maruz kalıyorsun çünkü yan tarafta yarı açık-yarı kapalı sigara içenlere ayrılmış yerden kokular buram buram geliyor.
    ama tabi sigara içme özgürlüğü, saygı duyacaksın falan...
    içmeyene saygı yok, özgürlük de yok. buram buram içine çekeceksin dumanı, içmediğin sigaranın kokusu sinecek üstüne, parkta bile pofur pofur maruz kalacaksın, çocuk varmış umurlarında değil! parklar da onlar için her yer onlar için ya da otobüs durağında duraktan uzakta duracaksın; cafelerde kıyıda, köşede oturacaksın maalesef!

    sonradan gelen düzenleme: tabi her zamanki gibi bencillikleri malum "kendinize göre sigara içilmeyen mekana gidin" diye salık veriyor! acaba sigara içilmeyen cafe dışarıda nerede?
    kışın totonuz donmasın diye açık alanda ısıtıcılar harıl harıl çalışıyor nerde donuyor toton yalana bak!

    açık alanda duman altı olmuyormuş muş! yanında sağdan soldan bir sürü kişi içsin bakalım duman altı oluyor mu, olmuyor mu! nefes alamıyorsun.