hesabın var mı? giriş yap

  • "yeni tanıştığım kızdan telefon numarasını istedim. 0 900 esprisi yaptı, iş değil cep istiyorum dedim.. bir daha espri yapamaz sanırım."

  • bir saheseri de sudur :

    sokakta 3 genc sohbet etmektedir...

    -abi isvicrede 1 erkege 4 kiz dusuyomus...
    -olm kizlar teklif ediyormus orda...
    -lan bizim bi arkadasla kizin babasi kavga etmis "niye benim kizimi skmedin" diye...

    bu esnada sagdan sarisin , acik renk gozlu birisi , elinde sopayla kosarak gelir :

    -bizim de anamiz bacimiz var ulan , ayiptir be!
    -kacin lan isvicre kultur atesesi geliyo
    -ehehe mehehe

  • (4. sinif, yas 9.5, 10; bir ogrencinin ogretmenine duydugu saygi, sevgi ve hayranligin hala yerinde oldugu donemler...)

    bugun sinifa girer girmez, ilk dersimizin tanisma vesilesiyle kaynamasindan mutevellit hemen acin defterleri, kitaplari dememle birlikte, sinif defterini imzalarken gorup gorebilecegim en tatli erkek ogrencilerimden biri, boncuk gozlerinden saril saril akan yaslarla ve elinde minik bir kagitla birlikte masama yaklasir. elindeki kagidi gostererek:

    - ogretmenim, annemleri arayabilir miyim?
    + hayrola, neden aramak istiyorsun?
    - ogretmenim lutfen arayayim, bakin bu kagitta telefon numaralari yazili, anneanneminki de yazili, isterseniz onu arayalim ogretmenim lutfen, nolur.
    + ne oldu ki, neden arayalim, tamam aglama dur bi saniye.
    - ogretmenim gecen sefer ders islemedik diye defterimi ve kitabimi getirmeyi unutmusum bugun ogretmenim. napicam ben? arayalim getirsinler hemen ogretmenim lutfen.
    + olabilir canim benim, ne var bunda bu kadar aglayacak, hadi bakalim otur yerine, aglama ama artik, bos bi kagida yazarsin bugunluk, bunun icin aglanir mi hickira hickira bu kadar? diger defterlerin nerde hani, koparalim bi sayfa hemen...
    (umursamayip elindeki numara yazili kagidi tekrar gostererek)
    - ama ogretmenim......
    + ne oldu?
    - cok utaniyorum...!
    + ...........

  • not: sen güzel kardeşim bu entryi okumayıp geçtiğinde veya bu entryi okuyup uplamadığında bir sonraki dolandırılan sen veya bir yakının olacaktır. dolandırılanın ünlü olmaması bunlara kimsenin dokunmamasını sağlıyor. sabah programlarına meze olmaz çünkü sıradan vatandaşın dolandırılması

    not 2: destekleyen herkes için çok teşekkürler. olumlu olumsuz bütün yorumlarınız önemli, hala yeterince insana ulaşmış değiliz. entrylerinizle de destek vermeniz gündemde kalması için çok önemli.

    bir dolandırıcılık şebekesi var. 2 yıldır kimse dokunmuyor muazzam paralar kazanıyorlar. ben devlet memuruyum. bunlara gücüm yetmez elim uzanmaz ama burada eli kolu uzun olanlar mutlaka vardır. zamanında ekşi sözlükte yazdığım entryi aşağıya bırakıyorum.

    dolandırıcılık kabaca şöyle işliyor. bu dolandırıcı grubu önce bir site açıyor. ve büyük alışveriş sitelerinde de mağaza açıp kendi açtıkları hesaplarla yorumlar yapıp mağazalarının puanlarını yükseltiyorlar.

    sonra ekşi sözlükten hesap satın alıp açtıkları siteyle ilgili olumlu geribildirim yapıyorlar.

    şikayetvar.com dan da açtıkları siteye olumlu yorumlar yapıyorlar. puanları yüksek oluyor anlayacağınız.

    sitelerini ticaret bakanlığının etbis sistemine kayıt yaptırıyorlar. ve siteye tamamen güven sağlanmış oluyorlar. ve bu insanlar nasıl hemen etbis kaydını alabiliyorlar orasını bilmiyorum.

    son olarak bütün siteyi hazırladıklarında bir haftasonu yada iş günü olmayan bir tatil gününde google'dan reklam çıkıyorlar. ve ürünleri değerlerinin %40 altına yazıyorlar (cep telefonu gibi resmi distribütör harici kimsenin %40 indirimle kar elde edemeyeceği kalemlerde yapıyorlar bunu)

    ve sepette ekstra şu kadar indirim ve haftasonuna özel diye reklam yapıp insanları haftasonunda bankaya ve hiçbir devlet kurumuna ulaşamayacakları günlerde düşünmeden alışveriş yaptırıyorlar. ve insanları eft/havaleye yönlendiriyorlar çünkü hemen karşıya geçiyor. eft ye özel ekstra %10 indirim yapıyorlar ve kimse kredi kartıyla almıyor. kredi kartında provizyonda kaldığı için zaten hedefleri de size eft yaptırmak.

    ve sonra birden site kapanıyor ve kaçıyorlar. yeni siteleri zaten yapılmış oluyor o esnada. yeniden aynı oyunu tekrar tekrar oynuyorlar.

    ciddi mağdurları var.

    artisepetim.com
    cepbilek.com
    televizyonn.com

    ve daha nicesi

    hatta sonuncusu sevgievim.com şikayetvardan bakabilirsiniz mağdurlar oluşmaya başlamış bile

    ara not: sevgievim.com da kapatıp kaçmışlar.

    en az 15 20 kere bu döngü tekrarlandı. yerel mahkemeler atıl kalıyor.

    dolandırıcılıklar bu kadar modayken vatandaşı dolandıranlar hakkında kimse bir şey yapmayacak mı ?

    kendi göbeğimizi kendimiz keseceğiz. bu rezaleti üste taşıyın size güveniyorum sevgili suserler.

    ilgili entry: #148553795

    edit: arkadaşlar ben dolandırılmadım, çok akıllı olduğum için değil. şansım olduğu için. ama siteler gerçekten çok profesyonel hazırlanmış. ben artisepetim.com la karşılaştım bu çeteyle siteleri için epey para harcamışlar belli ki. ilk defa karşılaştığında üniversite mezunu bir insanın bile dolandırılma ihtimali var. boş anına denk geliyor insanın. bu başlık tamamen iyi niyetle açılmıştır başka insanların dolandırılmaması derdim. bu bir rezalet başlığı değildir.

    —————————————

    son edit: başlık debeye girmiş hepinize gösterdiğiniz hassasiyet için teşekkürler bunun üzerine başımdan geçen bir dolandırıcılık hikayesi daha anlatayım.

    1 yıl önce ev internetimin taahhütü bitmesi sonrası yeni internet servis sağlayıcı arayışına başladım. ve turk-nette karar kıldım. internetten başvuru yaptım. önce türknetten arandım gerekli onaylamaları yaptım.

    ardından türknet kampanya biriminden aradığını söyleyen birileri türknetle birlikte digiturk kanpanyası olduğunu söyleyip digiturk + turknetin aynı fiyata geleceğini söyledi. o zamanlar yalın internete ek vergi gelmişti. uydu yayınıyla vergiden kurtulmuş oluruz gibi bir mentaliteyle okeyledim.

    ertesi gün digiturk geldi başlandı ancak turknet in altyapı süreci uzayınca 1 hafta sonra turkneti arayıp hizmet sunumu yapamadınız digiturkle birlikte paketinizi iptal etmek istiyorum dediğimde aldığım cevap şuydu “ ne digiturk'ü”

    devamında digiturkü cayma süresi içerisinde iade ettim. gelen faturayı ödedim ve tüketici hakem heyeti tarafından ödediğim parayı da geri aldım.

    anlayacağınız digiturkte bayiler sizin yaptığınız üyelik üzerinden komisyon kazanacağı için böyle bir yola başvuruyor. digiturk desen bana üye geldiği sürece sorun yok diyerek ses çıkarmıyor. türknet desen daha senin kendilerine sunduğun kişisel bilgileri ve iletişim numaralarını dahi koruyamıyor.

    nerden tutsan elinde kalır. bu rezalet gerçekten.

  • buraya bakarlar 1: (bkz: bir çocuk kitabının tırt olduğunu anlamak)
    buraya bakarlar 2: (bkz: kaliteli çocuk kitapları veritabanı)

    ebeveynlere bir nebze de olsa yardımcı olmasını umduğum başlık.
    çocuk kitapları 101 için yukarıdaki ilk başlığa bakmak isteyebilirsiniz.

    hem mesleki deneyimlerimden hem de oğlumla yaşadığım deneyimlerden yola çıkarak hangi yaş grubuna ne tür kitaplar alabilirsiniz, onlarla ilgili kısa bir yazı hazırladım.
    uyarı: ortalama bir çocuğu baz alarak yazdım bunları. siz çocuğunuza gebelik sürecinden beri kitap okuyorsanız yazdıklarım sizin çocuğunuza uymayabilir, bu mümkün. "ooo bu ne yaa benim yumurcak bunları çerez niyetine tüketir" diyebilirsiniz, orasını bilemem :) her ebeveynin çocuğuyla ilgili yapmak istediği her şeyde ilk rehber çocuk olmalı, ona kitap alma konusunda da bu geçerli.
    ben tavsiyeleri yazarken çocuğun kitapla ilgili bir geçmişi yok gibi değerlendirdim. yani daha hiç kitap okunmamış çocuklar için aşağıda yazdığım tavsiyeler.

    bebeklik (0-2 yaş)
    dil gelişiminden dolayı bol bol konuşmalısınız arkadaşlar bu dönemde. kitap da okuyabiliyorsanız okuyun elbette, ama çocuğunuzu sizden duyacağı sözcüklerden mahrum bırakmayın. kendinizi kitap okumak zorunda hissetmeyin. ona kitap alın, ortalık yerde bırakın, eline alsın incelesin, yemeye çalışsın, ısırsın (aman dikkat yutmasın), yırtsın, atsın. sizi, o çocuk kitaplarını okurken görsün, kitap okuma denemeleriniz olsun ama istemiyorsa zorlamayın. 3 boyutlu kitaplar, bez kitaplar ve sesli kitaplar bu dönemlerinde ilgilerini çekebilir, bunları da edinebilirsiniz.

    okul öncesi (2-3 yaş)
    * bol resimli az yazılı olmalı.
    * yazı/resim konumlandırması mümkünse ayrı olmalı.
    * kitabın resimleri hem çizim hem de renkleri açısından mümkünse sade olmalı.
    * sayfalardaki cümle sayıları çok olmamalı. (1-2 cümle aralığında)
    * seçme şansınız varsa kısa cümleli kitaplar seçin. (az sözcükten oluşsun yani cümleler.)

    okul öncesi (3-4 yaş)
    * yukarıda yazdığım ilk üç kriter yine geçerli.
    * sayfalardaki cümle sayıları artabilir. (2-4 cümle aralığında)
    * kısa cümleli kitaplar seçmeye çalışın yine ama çocuk kitaba ve yazı dilinin akışkanlığına artık alıştığı için aralarda uzun cümleler de yer alabilir elbette.
    ** ek tavsiye: çocuğunuzun ilgisini çeken ve alıp okumak istediği kitaba hayır, olmaz, alamayız demeyin. yaşının çok üstünde bir kitaba yönelmişse ilgi alanlarını düşünüp başka bir kitaba yönlendirmeye çalışabilirsiniz onu.

    okul öncesi (4-6 yaş)
    bu dönem artık çocukların genellikle kreşe ve ana sınıfına gittikleri bir dönemdir. yukarıda yazdığım kriterleri bir üst noktaya taşıyabilirsiniz. yani:
    * kitaplar yine bol resimli az yazılı olsun.
    * yazı/resim konumlandırması çok önemli değil, iç içe de olabilir yazılar ve resimler (ama yine de en üstte verdiğim başlıkları mutlaka okuyun).
    * kitabın resimleri (sade olmasını yine tercih ederim ama) zengin (karışık?) içerikli de olabilir. sayfaların her tarafından resim fışkırabilir.
    * uzun devrik cümleleri de anlamdırabilirler bu dönemde, daha doğrusu anlamlandırmaya başlarlar, o yüzden kitap skalanız biraz daha genişler, alabileceğiniz kitapların sayısında gözle görülür bir artış yaşanır. daha bir rahat nefes alırsınız bu sayede.

    1. sınıf (ilk okuma dönemi 1)
    aynı kriterler hala geçerli aslında ama çocuklar artık sizden dinledikleri kitapları kendileri okumaya başladıkları için önemli birkaç noktayı belirteyim.
    * kitap setlerinden mümkünse uzak durun zira genellikle kaliteli kitaplar çıkmaz bu setlerden.
    * okuyacağı kitabı çocuğunuzun kendisinin seçmesine izin verin. (öğretmeninin "oku" dediği kitaplar haricinde sizin alacağınız kitapları kastediyorum.)
    * "bol resim az yazı" kuralından şaşmayın.
    * "kitabımı bitirdim" hissi çok önemli, o yüzden önüne kalın kalın kitaplar koymayın. 16-32 sayfa aralığındaki kitapları rahatlıkla okuyabilirler. (çocuktan çocuğa fark var tabii, daha kalın kitapları okuyan çocuklar da var bu dönemde.)
    * birlikte kitap okuma rutininiz varsa onu bozmayın, nasıl olsa öğretmeni okutuyor diye düşünmeyin. siz aslında çocuğunuzla kitap okumuyorsunuz, onun size olan özlemini dindiriyorsunuz, birlikte güzel vakit geçiriyorsunuz, belki de sesinizle onu mest ediyorsunuz, ona her kitap okumanızda onun size olan güvenini perçinliyorsunuz. bunu unutmayın. ödev ayrı ebeveynle kitap okumak ayrı.
    * sizin aldığınız her kitabı sevmesini, okumasını, bitirmesini beklemeyin. belki de sevmeyecek, belki ona hitap etmiyor, belki sayfalardan birinde gördüğü bir şey onu irrite etti. (oğlum deniz köpekler bale yapmaz kitabında bale hocasının köpeği azarladığı sayfadan nefret ederdi örneğin. zorla okuyacak halim yok. o sayfayı atlardık biz.)
    * kendilerinin seçip aldığı kitaplar konusunda beklentinizi bir tık yükseltebilir, bunu da dile getirebilirsiniz. zira o kitabı seçmekle kitabı okuma sorumluluğunu da almış oluyor çocuk.
    * onun okuyacağı kitabı önce siz bir okuyun mutlaka. yayınevi iyi bile olsa içeriğinde hoş olmayan bir kavram, resim vs olabilir. (çok karşılaştım, defalarca, mutlaka önce siz okuyun.)

    2. sınıf (ilk okuma dönemi 2)
    ilk okuma dönemi sadece 1. sınıftan oluşmaz arkadaşlar. bu dönem, görsel okuma ve dinlemeyle (yani sizin ona kitap okumanızla) başlayan ve 3. sınıfa kadar devam eden bir dönemdir. zira okumada aslolan okuduğunu anlama, sebep sonuç ilişkisi kurma, bir sonuca varma, hikaye unsurlarını çözümleme ve zaman zaman da hikayeyi tersyüz etmeye girişmedir. (fazlası da var da, aklıma gelenler bunlar şimdilik.) özetle 2. sınıf da ilk okuma dönemine dahildir. birkaç şey yazayım bu dönemle ilgili de.
    * bir tık daha çok sayfalı kitaplar alabilirsiniz bu dönemde. 32-48 sayfa aralığındaki kitapları okuyabilirler.
    * az resimli, çok yazılı kitaplara geçiş yapabilirler.
    * kitapların puntosu tek tip ve daha küçük olabilir.
    * 2. sınıfa geçti diye 1. sınıf ve okul öncesi döneme ait kitapları okumak isterse itiraz etmeyin, "aaa olur mu büyüdün artık" gibi tepkiler vermeyin, pek tabii okuyabilirler. neden kısıtlansınlar ki birileri tarafından!
    * çok sözcüklü cümleleri, uzun ve devrik cümleli paragrafları okuyup anlayabilirler.
    * kitap okumayı "ne anladın bakalım bu kitaptan" tarzı sorularla ödeve, göreve, sınıf içi etkinliğe dönüştürmeyin.
    (çocuk okuryazarlığı üzerine de ayrıca yazacağım için bu konuda daha fazla detay girmiyorum.)

  • müthiş bir karardır.
    imamoğlu farkıdır.
    bu gözler her haftasonu caddebostan sahilde kızartma yapıp arkasından yağını çimlere döken şoparlar görüyor.
    bir de o tavaların etrafını tüp sönmesin diye kartonla çevirmezler mi...

  • size ne desem sizi üzer,

    şu hayatın bana her fırsatta yapmamamı söylediği ve öğrettiği ne varsa yapmışsınız
    hadi ön görememiş yapmış yanılmış ama ders almamış yine yapmışsınız,

    size artık kimse büyük bir akıl veremez,
    bu devirde babanıza bile güvenilmeyeceği, cebinizde çok para yoksa çocuk yapılmayacağı, "insan sorumluluğu" almanın çok büyük bir dert olduğunu falan anlatmanın anlamı yok..

    bu saatten sonra yapacağınız tek şey çok güçlü olmak ve "çalışmak" gündüz öğretmenlik yapıyorsanız atıyorum ek olarak gece bekçilik yapacaksınız.

    kimseyle kavga etmeyeceksiniz

    alıngan olmayacaksınız, kötü kalpli insanların sözleri bakışları sizin umurunuzda olmayacak

    eski ortağınızla kavga etmeden "samimi" bir şekilde sık sık konuşarak restoran iyi gidiyorsa paranızın taksitinin peşine düşeceksiniz

    belki 5 seneyi gözden çıkartıp bu şekilde kendinizi kampa sokup 5 sene sonra borçlar bitip +'ya geçtiğinizde tekrar kendiniz için "yaşamaya" başlamanın hayalini kuracaksınız.

    kolay gelsin