ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
türklerin psikolojilerinin bozuk olmasının sebebi
-
özellikle 80'den sonra doğanlar için geçerli olan ruhi sıkıntıların sebepleri;
- milleti olduğundan farklı tek tip bir şekle sokmayı amaçlayan tedrisat sisteminden geçirilmiş olmak,
- çocukluğundan beri her gün haberlerde terör ve şehit haberleri izleyerek ile büyümüş olmak,
- 10-20 yaş arasını anadolu lisesi, fen lisesi ve son olarak da üniversite sınavı stresi içinde geçirip, akranlarını arkadaş olarak değil, sahip olmak istediği geleceğe giden yoldaki rakipler olarak görmek,
- yolsuzluk içinde kıvranan bir ülkede büyümenin getirdiği, sürekli "hakkım yenecek" kaygısı yaşamak,
- hayatı boyunca birden fazla iktisadi buhran görüp, mevcut durumu iyi olsa bile gelecek kaygısı yaşamak,
- küçüklüğünden beri basın-yayın yoluyla yapılan ahlaki saldırılara maruz kalmış ve ciddi manada etkilenmiş bir toplumun ferdi olmak.
la prise de pouvoir par louis xiv
-
roberto rossellini'nin 1966 yapımı televizyon filmi.
film, adından da anlaşılacağı üzere, fransa kralı louis xiv'nin, kardinal mazarin'in ölümünden sonra güçlenmesini anlatıyor.
wes anderson'ın, criterion collection'dan en sevdiği filmlerdendir.
kaynak
13 şubat 2017 hırsızın verdiği şifreli mesaj
-
bir tek ben mi başlığı görünce konunun rte ile ilgili olduğunu düşündüm?
yaran facebook durum güncellemeleri
-
"yanımdan leopar geçse tayt zannedicem amk!"
yıldırım demirören
-
80'li yılların başında beşiktaş'a çok büyük bir miktarda nakit hibe ederek beşiktaş'ı ayağa kaldıran ve bunu yaparken yönetim kurulunda dahi olmayan büyük beşiktaşlı erdoğan demirören'in frankenstein'a benzettiğim oğlu, iyi bir beşiktaşlı.
yıllar sonra gelen edit: iyi bir beşiktaşlı olduğu konusunda bizleri şüpheye düşürmüş insan.
daha bi yıllar sonra gelen edit: ben de bu adama "iyi bir beşiktaşlı" demişim ya, ağzıma sıçsınlar benim. 19 yaşında yazıp da 26 yaşımda pişman olduğum çok şey var ama bu bi başka mına koyim. acı çekiyorum resmen.
en son edit: olm adam fenerbahçeli çıktı lan?
en bi son edit: erdoğan demirören için söylediklerim de içime kaçmış bulunmakta. hayırlı olsun.
erkeklerin makyaj hakkında bilmedikleri
-
kız arkadaşım beni öptükten sonra yanağımı siliyorum mesela, boşuna silme çıkmayan ruj kullanıyorum diyor.
ben de 'boşuna kendini hırpalama, çıkmayan ruj bu hayatta çıkmaz yanağından o kaldı artık ömür boyu' diye anlıyorum. içimden ne kadar bencil ve ukala diye kızıyorum.
meğer dudağından çıkıp da yanağıma geçmiyormuş. yeni öğrendim.
garip giyimi ile metrobüste şeytanı andıran kız
-
abi yazıklar olsun şu ekonominin geldiği hale bak. demonik varlıklar bile toplu taşımayla sehayat ediyor. şeytanlık bile zorlaşmış memlekette.
çocuğuma pantolon alamıyorsam niye yaşıyorum
-
dostoyevski'nin dediği gibi;
"bu devir, sıradan insanın en parlak zamanı; duygusuzluğun, bilgisizliğin, tembelliğin, yeteneksizliğin, hazıra konmak isteyen bir kuşağın devridir. kimse bir şeyin üzerinde durup düşünmüyor. kendisine bir ülkü edinen çok az. umutlu birisi çıkıp iki ağaç dikse herkes gülüyor: 'yahu bu ağaç büyüyünceye kadar yaşayacak mısın sen?' öte yanda iyilik isteyenler, insanlığın bin yıl sonraki geleceğini kendilerine dert ediniyorlar. insanları birbirine bağlayan ülkü tümden yitti, kayıplara karıştı. herkes, yarın sabah çekip gidecekleri bir handaymış gibi yaşıyor. herkes kendini düşünüyor. kendisi kapabileceği kadar kapsın, geride kalanlar isterse açlıktan, soğuktan ölsün, vız geliyor."
11/22/63
-
bize hak ettiğimiz zaman yolculuklu hikayeyi veren yapımdır. bunun için bir stephen king hikayesi olması yeter de artardı bile ancak işin arkasından j. j. abrams ve baş rolde de james franco'nun olması tuz ve biber oldu. içten içe, kendin için işleri yoluna koyamasan da başkaları için yoluna koymak, en azından denemek, işleri kendin için de yoluna koyma hususunda atılmış en büyük adımdır kafasını ince ve vintage dokunuşlarla yüreğimize dokunarak yapıyor ve bunu daha iki bölümde başardı. hulu her yıl bir stephen king eserini bu şekilde ele alsa netflix'e kafa tutma yarışında büyük ölçüde öne geçer.
hastası olunan sözler
-
"hiçbir şey, korkuya dayanan saygı kadar iğrenç değildir."
albert camus