hesabın var mı? giriş yap

  • mesele kahve teklif edilmesi değil, "muhtaç" durumda olduğu düşünülen bir insanın mevcut durumundan faydalanılmaya çalışılmasıdır. işe alım konusunda size göbekten bağlı, avucunuza düştüğünü düşündüğünüz bir insanın çaresizliğinden faydalanılmaz. belli ki "kahve teklifini" kabul edecek bir aday çıkana kadar işe alım mülakatları devam edecektir.
    bu normalleştirilecek bir hareket olmadığı gibi oldukça çirkin bir tavırdır, aklınızı başınıza alın.

    "yakışıklı olsaydı", "zengin olsaydı", "şöyle olsaydı, böyle olsaydı" gibi varsayımlara dayalı olasılıklar kişinin karakteriyle alakalı bir durumdur, kişinin kendisini bağlar.

  • işçilerin haklarını almasıyla beraber, projenin imajına leke gelmesin diye medyadan gizlenen işçi ölümleri de gün yüzüne çıkması için duacıyız.

  • düşünün tüm ülke sizden nefret ediyor. ama ülkedeki tek adam, reis sizi seviyor ve sayıyor. sırf bu sebeple size hiçbir şey olmuyor ama insanlar canından oluyor. işte niye akp’nin oyları düşmüyor diye merak ediyorsunuz ya? reis’in iyi tarafında olmak bu kadar karlı bir iş. sizin ufak çıkarlarınızın insanların canından daha değerli olduğu bir düzen, bencil ve cahil insanlar için cennettir.

  • arkadaş dolandırılmadım diyor ama türkçesini çalmışlar haberi yok.

    edit: türkçe konusunda gelen eleştiriler nedeniyle entry'sine bir açıklama eklemiş. ben ikna oldum:
    --- spoiler ---

    "nasıl lan az türkçe kastım tırnak falan koydum. yaptık bir şeyler yaaaavv."
    --- spoiler ---

  • ronaldo havale yapmış kendisi de iş bankası müşterisi ya o yüzden.

    başarısız kurgu denemesi.

  • kuran'da nur suresi 2. ayet'te belirttiği gibi:

    “zina eden kadın ile zina eden erkeğin her birine yüz sopa vurun. allah'a ve âhiret gününe inanıyorsanız, allah'ın dinini uygulama hususunda o ikisine karşı merhamet duygusuna kapılmayın. mü'minlerden bir topluluk da onların cezalandırılmasına şahit olsun.”

    bakmayın bizim ülkedeki tatlı su müslümanlarına. gerçek islam tam olarak bu. kırbaç ve sopa cezası net olarak kuran'da belirtilmiştir. kaynak verdik, inanmayan gitsin evindeki kuran'dan teyit etsin. bu ülkedeki kadın ve erkek her fert yatıp kalkıp atatürk'e dua etmeli. onun sayesinde bu tarzda orta çağ'dan kalma bedevi adetlerine ülkemizde rastlanmıyor.

  • önce şunu söyleyeyim; şeker, yani bildiğiniz şeker pancarından veya şeker kamışından yapılan şeker ile glikoz şurubu arasında "sağlık" açısından bir fark bulunmaz.

    şeker, insanın beslenme diyetine "yaygın" olarak gireli şunun şurasında 100 yıl dahi olmadı. daha öncesinde şeker sadece zenginlerin ve şanslı bir azınlığın "lüks"ü idi. dolayısıyla insan vücudu şeker tabanlı bir beslenme için gerekli evrimsel altyapıya sahip değildir.

    daha açık ifade edersek, bilim insanlarının söylediği gibi; "eğer şeker bugün icad edilseydi (evet, şeker bir icattır), tıpkı sigara gibi zehir olduğu gerekçesiyle yasaklanırdı"...

    yani öyle glikoz şurubu içermeyen içecekler içtiğinizde sağlığınızı korumuyorsunuz. yediğiniz her şeker vücudunuzu zehirliyor. buna, bildiğiniz en doğal çiçek özlerinden üretilmiş olan "bal" da dahil... arı balı sağlıklıdır, doğaldır diye, her gün kaşık kaşık yemek dangalaklıktır. bal dahi az ve öz tüketilmelidir.

    gelelim glikoz şurubuna:

    şekerin formülü bellidir. evet, şeker kimyasal bir maddedir, fruktoz ve glukoz'un belli oranda karışımından oluşur. bildiğiniz kristal şeker de, glikoz şurubu da tümüyle aynıdır. sadece üretim şekilleri farklıdır fakat ortaya çıkan madde kimyasal olarak birebir aynı şeydir.

    tekrarlayayım: şeker pancarından elde edilen ve "doğal" sandığınız şeker ile glikoz şurubu arasında kimyasal açıdan hiç ama hiçbir fark yoktur.

    peki itiraz niye?

    glikoz şurubunun üretim prosesi sırasında "daha sağlıksız" bir ortamın kullanıldığını mı düşünüyorsunuz? yahut, glikoz şurubunun içine daha farklı "kanserojen" maddelerin karıştığını mı? hayır, böyle bir şey de yok, bu işin standartları bellidir... kaldı ki, sıradan şeker de aynı üretim proseslerinden geçip "katkı" maddeleriyle üretilir.

    sadede geleyim:

    şeker yemeyin olm. şekerli şey tüketmeyin. doğal şekermiş! doğal şeker diye bir şey yok, hepsi şeker pancarı üreticilerin yalanları. şekeri ha mısırdan yapmışsın, ha pancardan. aynı bok... hepsi kimyasal bunların...

    not:
    meyve yiyin. ihtiyacının olan tüm şeker herhangi bir elmanın veya üzümün içinde mevcut. fazlasına insanın ihtiyacı yok...

  • coca cola şu anda günümüz içecek firmalarının yapmayı akıl edemediği şeyi 1970’lerde yapmış ve tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de en çok tercih edilen içecek markası olmuştur.

    başarıyla yaptıkları şeyi küçük bir örnekle açıklayayım. önce şuraya bir görsel iliştirelim.

    trabzonspor, galatasaray ve fenerbahçe kadrolarının yer aldığı bir poster. fakat futbolcuların yüzleri yok. işte sizde bakkaliyeden alacağınız şişe kolaların kapaklarının altında bulunan resimlerle posterin üzerinde yer alan kişilerin yüzlerini eşleştirip posteri tamamlamaya çalışacaksınız.

    peki hediyeleri neydi o dönem ona bakalım : hediyeler

    25 peugeot marka motorlu bisiklet, 500 teletrans marka kaset teyp, 500 blue jean, binlerce spor çanta ve top. kapağı açarken bükülmemesi için açacakla kapak arasına metal para koy diyor. lüks baskılı nefis postere yapıştır diyor. tamamladığınızda al sana şahane poster diyor. tabi o dönemlerde ayrıştırılmış taraftarlar olmadığından, fanatizm/holiganlık diye birşey olmadığından takımları, ayırmak yerine tek bir lüks baskılı nefis posterde bir arada tutmuşlar.

    buyrun size tamamlanmış bir fenerbahçe listesi.

    ve yine tamamlanmış trabzonspor.

    burada şenol hocayı pas geçmek istemedim.

    bir içecek imal ediyorsunuz ve afrikasından asyasına kadar tüm dünyada tüketilecek noktaya getiriyorsunuz. bu nasıl bir güç, bu nasıl bir öngörü, bu nasıl bir pazarlama stratejisi. dahası var, şu anda hiç reklama ihtiyacınız yok ama yinede reklam sektöründe zirveye oynuyorsunuz.

    bonus : bir başka kampanyası gizli define

    diğer bir kampanya ha-ya-tın ger-çek ta-dı yazan kazanıyor.

    televizyon yazmaya çalışılmış kapaklar

    buda memleketimize gelişinin haberi

    not : bu arada beşiktaş’ın neden posterde yer almadığını belirtmek isterim. o dönem beşiktaş tsyd kupasını reddediyor ve postere trabzonspor ekleniyor.

    limited edition : debe listesine 27.sıradan girmişiz. aynı zamanda yazımız ekşi şeylere de layık görülmüş. ilginiz için teşekkürler.