ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
6 mayıs 2019 istanbul seçimlerinin iptal edilmesi
-
haziranda yine sevineceğiz demektir bu.
boykot moykot yok arkadaş, gidip oyumuzu kullanacağız örgütleyebildiğimiz kadar herkesi örgütleyeceğiz.
yeni tarihimiz 23 haziran deniyor. umutsuzluğa gerek yok her şey çok güzel olacak arkadaşlar.
adama,kişiye, kişilere, gruplara, vakıflara, derneklere, cemaatlere hizmet işi bitecek.
bir arkadaş başka bir başlığa şöyle güzel bir şey yazmış son derece haklı:
"işi gücü bırakıp türkiye'nin her yerinden istanbula gitmek ve sandıklara sonuna kadar sahip çıkmak gerek."
istanbul gönüllülerine katılalım
seçim sonrası editi: yine sevineceğiz demiştim. lol.
zengin sayılmanın asgari şartı
-
ekonomi bunun ayrımını yapmış aslında. nitelikli yatırımcı diye bir tabir var ki bence zengin demenin hoş karşılanmadığı bilimsel yazı ve konuşmalarda kullanılmak üzere çıkarılmış. peki nitelikli yatırımcı nasıl olunur? nitelikli yatırımcı olunmaz doğulur. espri yapmıyorum. babadan bir şey kalmadan, sıfırdan tırnaklarıyla kazıyarak 1 milyon tl kazanabilen varsa başım gözüm üstüne, en nitelikli sizsiniz önden buyurun.
yani 1 milyon tl'den fazla parası olan kişiye zengin kişi denir. geriye kalan hepimiz fakiriz.
edit: 7 ağustos 2022 tarihi itibarıyla spk nitelikli yatırımcı tanımında güncelleme yapmış değil. o yüzden 1 milyon lira'nız varsa eşe dosta ben nitelikli yatırımcıyım diye hava atabilirsiniz.
kırmızı dudaklı yarasa balığı
-
balıkların kezbanıdır.
gezi'ye rakip 2 milyon metrekarelik şehir parkı
-
dünyanın en büyük 3. parkı olabilir ama en güzel 3. parkı olamayacak park.
(bkz: akp'lilerdeki büyüklük takıntısı)
evde bira yapımı
-
çevremde akrabalardan ve arkadaşlardan evde bira yapan vardı bir kaç tane denemiştim ama yapmak aşırı zor ve masraflı gibi geliyordu. tamam bira ucuza çıkıyordu ama masraflı hissi vardı.
ayrıca ben kırk yılın başı bira içen, bira tatlarından çok anlamayan, o sırada ortamda hangi markayı tüketiyorlarsa bana da aynısından alın diyip içen biriydim.
bu sene ocak ayında butikbira.com a üye olup başlangıç setimi almışım.
yani amatör biri olarak, bir iki öneride bulunmuş olurum başlayanlar da aynı soruları soruyorlardır çünkü.
*başlangıç setini farklı markadan almak önemli mi?
- evet kısmen.
neden derseniz her sitede aynı kalitede kova bulunmuyor. kovanın kalitesi de sonradan çıkacak tatsız olaylar için önemli. işin tuhafı kalite düşüyor ama fiyat düşmüyor yani x markasında 480 lira başlangıç seti, y markasında 490 lira ama y markasındaki kovada plastik kesim hataları mevcut.
bira yapım facebook gruplarında da malzemelerini gösteriyorlar ve gerçekten fena farklar var.
kötü markalara örnek vermeyeceğim ama malzemesi en kalitelilerden biri butikbira.com, diğeri de kedikoy.com.tr.
bunun dışında başlangıç setini bira kitiyle aldığınız için bira kitlerinin ve mayalarının kalitesi ve son çıkan ürünün tadı da firmadan firmaya değişiyor.
(bkz: butik bira)nın, butik pilsneri yerine, (bkz: kedikoy.com.tr)nin başlangıç setindeki prag setini tercih ederim.
bunların dışında, sıcaklık, süre ve temizlik gerçekten çok önemli.
* temizlik ne kadar önemli
- çok önemli ama temizlik konusunda çok önemli diyince insanlar biraz panik olmaya başlıyor. şöyle bir sistem var aslında basitçe. tüm ekipmanlarını (şişe, kova, karıştırıcı, hortum, musluk vb ) ürüne temas eden her şeyi, normal bir şekilde temizliyoruz.
pbw denilen bir temizleyici var mesela bu öneriliyor. bu ağız ile tüketebileceğimiz bir temizleyici değil , bulaşık detarjanı gibi bir şey bu sebeple iyice durulayarak kurtulmamız gerekiyor. deterjan yerine neden pbw öneriyorlar derseniz mesela musluk içi gibi erişilemeyen yerlerde kalıntı kalmaması için. pbw su ile durulandığında kalıntı bırakmadan çabucak gidiyormuş.
ben mesela her kurulum öncesi ve sonrası, pbw ile kalmadıysa bulaşık detarjanı ile kovanın her yerini süngerin yumuşak tarafıyla yıkıyorum. iyice durulayıp, bir kaç defa suyla çalkalayıp hazır hale getiriyorum.
asıl önemli olan şey sanitasyon işlemi, yani ürüne temas edecek her eşya ve kişinin dezenfekte edilmesi. bunun için de starsan diye bir ürün öneriyorlar, bu ürünü hazırlayıp kullanılacak her şeyi, hava filtresi dahil bu sıvıdan geçiriyoruz. ellerimize de bu sıvıdan temas ettiriyoruz veya eldiven kullanıyorsak ona da. kovanın içine starsan koyup her noktasına temas edecek şekilde sallıyoruz vs vs.
starsan aşamasından sonra starsan kurumadan ve bir daha da kirli olabilecek bir şeyin eşyalara temas etmesine izin vermeden bira kurulumuna başlıyoruz.
hazır kitte bulunan şey pekmezimsi bir şerbetçiotlu malt özü. bunu kovaya ekleyeceğiz ayrıca tarife göre 1kg toz şeker / dekstroz şeker / kuru veya sıvı malt özü.
şeker ve malt özünü eritip karıştırmak için 1-2 litre kaynar suyu kovaya ekliyoruz.(arıtılmış su, marka su olabilir)
pekmezin yoğunluğu ve şeker suya karışana kadar karıştırıyoruz.
sonra da tarife göre kaç litrelik üretiyorsak o litreye kadar oda sıcaklığındaki veya soğuk suyu (arıtma veya markası su) kovaya ekliyoruz.
yine aldığınız kite göre yani tarife göre mayanız kaç derecelerde çalışmalıysa kovadaki karışım o sıcaklıktaysa mayamızı ekliyoruz. örneğin kaynar suyu 3 litre koydunuz, eklediğiniz su ile henüz sıcaklık 25 derecelerde veya daha yukarda, bir süre bekleyip sıcaklığın düşmesini beklemeniz maya açısından iyi olacaktır.
mayayı serpip, kapağını kapatıp, hava kilidini takıp, hava kilidine ortasındaki çizgiye gelecek kadar su ekleyip artık fermantasyon işlemine bırakıyoruz.
* sıcaklık ne kadar önemli
- sıcaklığın önemi kullandığınız mayaya göre çok önemlidir. örneğin lager mayaları daha düşük sıcaklıklarada iyi bir tat ortaya çıkarıyorlar.
bu yüzden sonbahar ve ilkbahar ayları kit kurmak için daha iyi. ben izmirdeyim ve şuan nisan 15ten itibaren oda sıcaklığı gün içinde 24-26 derecelere ulaşıyor. genelde kurduğum kitler 20-22 dereceyi uygun buluyorlar.
kovayı soğutmak, ısıtmaktan daha büyük dert. soğuk havalarda, kalorifer yanına alarak, üstüne battaniye vs atarak işlem dengelenebiliyor fakat yazın. yanına buz aküleri de koysanız ısıyı çok dengede tutamıyorsunuz.
bu işlem için, termal çantalar, termostatlı buzdolapları, strafordan kutular vs var.
örneğin strafor kutu içerisine 2-3 tane buz aküsü koyup 12 saatte 1 değiştirerek ısıyı dengelemeyi çoğu kişi öneriyor.
* süre ne kadar önemli
- süre yine ürünün doğru lezzette oluşması için çok önemli.
genel olarak herkes 22 derecede 15 gün bekle yeterli diyor. ama eğer hiç ölçüm almıyorsan 20-21 gün bekle garantiye al diyorlar.
mayana göre sıcaklık düştükçe yavaş çalışma ihtimali çok yüksek yani 16-25 derece arasında çalışır diye satılan mayayı. 16 derecede 15 gün bekletmek ile 25 derecede 15 gün bekletmek aynı sonucu vermiyor.
bu yüzden hidrometre ile ölçüm alınıyor. musluktan biraz ürün alarak veya temiz bir hidrometreyi (starsan ile temizlenmiş) kovaya atarak ölçüm alnıyor.
yine kitinize göre değişebilir ama genelde 1005 ve 1010 sonuçları arasındaysa şişelemeye başlanıyor.
şişelenirken de elimizdeki şişeler sıfır ve temiz şişeler dahi olsa yine starsan ile çalkalayıp, şişeye temas etmiş starsan kurumadan, birayı doldurmalıyız.
şişeye gazlanması için şeker atılması gerekiyor, bunun için başlangıç setinde şeker ölçeği ölçüm aleti bulunuyor.
33lük 50lik 75lik dolumlar için yuvalar var.
kesme şekerlerde de belirli bir mantık var.
50lik için 750 gramlık pakette 360 adet küp içeren şekerden 2 küp
33lük için 100 gramlık pakette 360 adet küp içeren şekerden 1 küp
bunun dışında desktroz şeker ile de gazlanma yapılabiliyor. hazkatturkiye diye bir firmanın sattığı sulandırılmış, desktroz şekeri var. bununla gazlanma yapıldığında tortunun çok az kalacağı iddia ediliyor.
*şişeledik peki hemen içebilir miyiz?
- hayır, gazlanma için yine uygun oda sıcaklığı ve zaman gerekli.
pilsner kitlerin çoğu 7-10 gün için güzel bir gazlanma ve tat sahibi oluyorlar fakat bock gibi kitler 2 aydan sonra asıl lezzete ulaşıyor.
--------------------------------------
bu arada bahsedilenlerin hepsi hobinin daha ilk evresi , yani kit ile sanki zamanında tang paketleri ile meyve suyu yapar gibi bira yapma yöntemi.
sadece temizlik ve süre detayı var. şişeleme angaryası var.
kiti at, diğer malzemeleri at , karıştır , bekle, şişele , iç.
bunların dışında firmaların %100 malt paketleri, malt çeşitleri vs bulunmakta. ilgili maltı kırılmış ya da kırılmamış olarak alıp, filizlendirip, kaynatıp, şerbetçi otu ekleyip, yine bira yapabilirsiniz.
aslında kabaca özeti o satın aldığınız hazır kiti de tamamen siz kendi istediğiniz aromada üretebilirsiniz. (dışarda içine ne koyduklarını bilmiyoruz, ben sana evde kendim yaparım *)
hobinin asıl profesyonellik bölümü buradan başlıyor ve fıçılama, fıçıda gazlandırma vb işlemlerle daha profesyonellik düzeyine geçebiliyor.
------------------------------
*bazı tüyolar
- belki ne biliyorsun da konuşuyorsun diyecek olanlar olabilir ama kendimce yukarıda bir çok şeyi anlattım en azından ben ocak ayından nisan ayına kadar geçen sürede 5 tane kit kurarken bunları gözlemledim.
şimdide pişman olduğum veya iyiki almışım/yapmışım dediğim kısma gelelim.
1- şişe
ben 144 tane 33lük şişe aldım ve bu bana 580 liraya patladı. şuan 36 tanesi 210 lira olmuş.
keşke biraz daha verip 50lik şişe alsaydım veya barlardan şişe isteseydim pişmanlığım budur.
neden derseniz , 23 litrelik bir kitten 70 tane 33lük bira çıkıyor. 70 kez şeker ölçümü, 70 şişeyi yıkama ve dezenfektanı, 70 kapak harcaması, (kapaklar 100lük paketlerde satılıyor ve normalde 1 paket 2 kite denk geliyor), 70 tane biraya yer ayırma vs vs.
içerken de ürünü beğendiyseniz tadı damağınızda kalıyor 33lük ne ya demeye başlıyorsunuz.
2-şişe temizleme fiskiyesi
bu iyiki baştan almışım dediğim bir ürün, şişeleme işlemine geçtiğimde yanıma bir salata kurulama kabı mıdır nedir ondan alıyorum. içine starsan dökülmüş fıskiyeyi alıyorum ve şişeleri alıyorum. fıskiyeden geçirdiğim şişeyi bu kurulama kabına ters çeviriyorum. kap yaklaşık 6 tane 33lük şişe alıyor. 6. yı koyduğumda 1. şişedeki starsan akmış ama kurumamış oluyor, kovanın musluğundaki , şişeleme çubuğu ile hemen şişeliyorum.
eğer fıskiyeniz y oksa her şişeye starsan dök çalkala devir işi size kafayı yedirtir. keşke başlangıç setlerinde bu ürün olsa, siz mutlaka alın.
3-aktarma borusu
bu da iyiki almışım dediğim bir ürün, kovadaki musluğa bu hortumu takıyoruz, diğer ucuna da şişeleme çubuğunu böylece kovanın altına girmeden de dolum yapabiliyoruz. çok mühim değil ama kolaylaştırıcı
4-arkadaşlara bahsetmek.
bu pişman olduğum bir nokta, onlara da bira ayırmak ayrı dert, şişeden içmeyin diye peşlerinde olmak ayrı dert. bu bira evine gelen misafire kendin ikram edip kafanın rahat olacağı bir şeymiş onu anladım.
5-bu arada, şişelerde tortuyu azaltmanın yolları
şişelemeye başlamadan önce, kovayı en azından 24 saat önce şişelemeye yerine taşıyıp bekletmek. böylece hareket eden tortu tekrar kovanın dibine çökecektir.
şişelerken kullanılan şekerin desktroz ya da sıvı gazlama şekeri olması
şişeleme yapmadan önce kovayı soğutmak. ürün ne kadar soğuksa tortu o kadar dibe çöküyor ve dibe yapışıyor.
birayı tüketmeden önce en az 2-3 gün buz dolabında tutmak. yine soğuktan şişedeki tortu dibe çöküp yapışıyor.
şişeden bardağa dökerken tek seferde ve en son tortuyu almayacak şekilde dökmek.
6-bira çöp olur mu dökmek zorunda kalır mıyım
ilk kez yaparken çoğu kişi (ben de yapmıştım) tanıdıklarını veya facebook gruplarını soru yağmuruna tutuyor.
-hava kilidinden gaz çıkışı başlamadı
-hava kilidinde tortular var
-kova kapağı şişiyor veya şişmedi
-kovanın kenarlarında köpük(krausen) oluştu veya oluşmadı
vs vs
bahsettiğim kurulumu yaptıktan sonra 72 saate kadar her an hareketlilik başlayabilir bu mayanın uyanması ve işleme başlamasıyla alakalı. mayanın uyanması da mayanın durumu ve sıcaklıkla alakalı. önceden maya uyandırma teknikleri vs de var onlara girmeyeceğim.
hava kilidi çalışma süreleri örnekleri;
şimdi 5 kitimden ilki (butik bira pilsner kiti) 24 saat sonra başladı 2-3 gün sürdü.
ikincisi (butik bira winter bock kiti) 3-5 saat sonra başladı 24 saat sürdü
üçüncüsü (kedikoy bavaria kiti ) 24 saat sonra başladı 7-8 gün ağır ağır da olsa sürdü.
dördüncüsünde (kedikoy prag kiti) 6-7 saat sonra başlayıp 2-3 saat sürdü
beşincisinde (butik bira yaz aşkı lager) hiç hava çıkışı olmadı, kapakta sızıntı var sanırım. yine de köpük oluştu ve kapak şişti.
*hava kilidinde tortu oluşması
-hava kilidinde tortu olabilir veya kovanın hava kilidi deliğinden tortu fışkırmaya başlayabilir.
hava kilidini sonuna kadar sokmayın, ucunun girmesi yeterlidir. 23 litre dolurduğunuzda fermantasyon fazla krausen oluşturduysa kilide geçebilir. kilidi temizleyip tekrar takın.
kovadan taşıyorsa da temizleyip temizleyip sakinleşmesini beklemelisiniz. nadir de olsa olabilecek bir durum. genelde fazla sıcakta olduğunu söylüyorlar.
*hava kilidinden çıkış olmasa da başlamış olabilir.
kovaya ışık tuttuğunuzda krausen görünüyorsa işlem yolunda gidiyordur. ayrıca kapak şiştiyse kovada gaz var demektir, yani fermantasyon başlamış.
şimdilik durum bu şekilde.
gelelim yaptığım çeşitlerdeki tatlara.
butik pilsener - içen herkes tombul efes tadında dediler, ilk içenler gazsız buldu, biraz erken vermişim. 21 gün kova 21 gün şişede tutuldu. şişede 15. gün içenler gazsız bulanlar.
butik-pilsner-bardak
butik winter bock - kovada 18 gün şişede 2 ay . kendine has bir tadı var, hafif ekşimsi gibi, köpüğü kıvamlı. geç gazlanıyor, bockların olayı buymuş. tadı da geç oturuyor. ayrıca arka arkaya lıkır lıkır da içilmiyor, mutlaka yedek şişeniz olsun. bocklar bitene kadar başka çeşit bira yapmak isteyeceksiniz bence.
bock-bardak
bock-bardak-sise
kedikoy bavaria - buğday birası, ayrıca fermantasyon esnasında kovayı açıp dry hop ile kişniş (25gr) ve limon kabuğu (28 gr) sarkıttım içine. kişniş fazla kaçmış. bira buram buram kişniş kokuyor. bence kişnişi azaltın. 15 gün kovada. 10 gün sarkıttım kişniş ve limonu 5 gün kaldı içinde. 15 gün şişede. gazı ve lezzeti güzel. biraz acı ama sürekli bardaktan kişniş kokusu gelmesi beni rahatsız etti. gerçi eşim de kokuyu sevdi. zevk meselesi.
bugday-bardak
bugday-bardak-sise
kedikoy prag - pilsener kit. butik biradakinden daha iyi. yarım kilo toz şeker ve 750 gr sarı malt özü ile kurdum. 10 gün kovada 15 gün şişede. gerçekten en lezzetli biram bu oldu. bi dahakine şeker yerine tamamen malt özü kullanacağım.
prag-pilsner-bardak-sise
butik bira yaz aşkı lager kit. bu 10 gün kovada 7 gün şişede kaldı ve şimdiye kadar ki en çok gazlanan kitim oldu. gerçekten yaz aşkıymış, içimi çok ferah ve bol gazlı. bu ürün de tatmin etti. hala favorim kedikoy prag. en sevdiğim tat bu oldu.
yaz-aski-lager-bardak
sırada kedikoy seattle kahveli stout var , sipariş verdik bekliyoruz.
edit : evde bira yapım için bildiğim firmalar.
butik bira (izmir - güzelbahçe)
kediköy (istanbul - kadıköy)
bira burada (istanbul - başakşehir)
bira market (izmir - bayraklı)
zestfulbrew (izmir - bornova)
mayaland (izmir - karşıyaka)
haz kat türkiye (ankara)
vino market (izmir - bornova)
taze mayse (istanbul - sancaktepe)
istegelsin ped saklama rezaleti
-
kötü niyet yok. hassasiyet var. zihniyetleri sorgulanabilir ama hitap ettikleri toplum düşünülünce yadırganamaz. içinde yaşadığımız yapıda % 10 böyle gönderilmesini eleştirir ama % 90 bundan memnuniyet duyar. bu durum malesef böyle. onlar da çoğunluğa hitap edecek. mecbur. o beklenen eşik bize halen çok uzak. ben olsam gönderiyi yapan ben de öyle koyardım.
metal türleri
-
death metal
"sabah uyandım annemi doğradım, babamı doğradım, bakkala gittim bakkalı doğradım. mutluyum huzurluyum... "
doom metal
"sabah düşümde annemi doğradım, babamı doğradım, bakkala gittim bakkalı doğradım. bu yuzden bunalımdayım"
gothic metal
"sabah uyandim ne göreyim annem dogranmış, babam dogranmış, bakkala gittim o da dogranmış bu yuzden şüpheliyim karamsarım.."
black metal
"sabah uyanamadım. hala uyuyorum umarım annem, babam, bakkal doğranmıştır.
bu yuzden zevk alırım "
heavy metal
"sabah uyandım annemi babamı bakkalı kesmişler... kimin umrunda ben maiden dinleyip biramı içerim...uyku mu? salla, annem mi? amaan, babam mi? hic sevmezdim. bakkal mi? dukkanini da soymuşlarmi. "
power metal
"uyanmaz olaydim, annemi dogramislar, babami dogramislar, tavernayi dagitmislar, bu yuzden kını kılıcı alıp öç almaya gideyim... "
grindcore
"beorghborghbeeeeorghorghoerherrbog boggrehoooorroooo. bu yuzden boooorghooogr "
progressive metal:
"sabah uyandım annem ağlıyo, babam aldatmış. bakkala gittim meğer gerçek babammış. akşam uyandım hepsi rüyaymış, ama artık daha olgunum "
yaran diyaloglar
-
belediye otobüsünde bir amca ile aramda geçen diyalogda, yanıma doğru geldiğini görmem ile ayaklanıp;
ben: gel amca otur ben zaten inicem şimdi.
amca: burası mı rezerve edildi, ben daha önlerden bir yer ayırtmıştım ama heralde kapıldı... :)
ben:hönk
tabi çoğu kişi bu diyalogu duydu ama birkaç saniye tepki veremedi, meğersem amca patlatmış espiriyi. sonrasında otobüste gülüşmeler... tabi kimse 70'li yaşlarda amcadan böylesi zeka ürünü bir cevap ve sempatiklik beklemiyordu. o kadar alışmışız ki sen kalk ben oturucam tarzında olaya bakan yaşlı sinirli teyzelere...
sözlük yazarlarının 2014 yılbaşı programları
-
şoktan aldığım karton şapkayı takıp dizi izlemek. bu heyecana dayanabilecek miyim bilmiyorum.
hilal kaplan'ın tarih ve coğrafya bilgisi
-
reddit'teki /r/turkeyjerky subreddit'inde paylaşılan bir yazısıyla ortaya dökülen bilgi.
31 ağustos 2012 tarihli hilal kaplan yazısı burada.
kendisi şöyle demiş: "edindiği üstün askeri başarılara rağmen tarihimizde bir kazım karabekir muharebesi yoktur ama biraz önce bahsettiğim başkomutanlık meydan muharebesi ile birinci ve ikinci inönü savaşları vardır."
yani hilal hanım inönü'nün bir kasaba ismi olduğundan bihaber, ismet paşa muharebeyi kazandığı için savaşların adına inönü savaşları dendiğini sanıyor. sanırım o yıllarda soyadı kanunu olmadığını da bilmiyor ki muharebe esnasında ismet paşanın soyadının inönü olduğunu ve muharebe bitince kendisinin soyadının savaşlara verildiğini düşünmüş.
biraz daha yukarıda başka bir durum daha var.
"örneğin amerikalılar için bir george washington savaşı yoktur ama iç savaş vardır" demiş.
kendisi george washington'u amerikan iç savaşı esnasında yaşamış ve savaşmış biri sanıyor. oysaki washington koloniler adına ingilizlere karşı savaşmış ve zaferden sonra ilk abd başkanı olmuş kişi. washington'ın ölümü 1799. amerikan iç savaşı ise washington'ın ölümünden çok sonra, 1861'de başlıyor. o esnada abd başkanı abraham lincoln.
pes doğrusu peli.. pardon, hilal hanım.
her şey bitti derken çıkagelen insan
-
her şey yeniden başladı derken çeker gider bu.
emekleyerek denize giden bebeği kurtaran köpek
-
radikalde okuduğum haberin baş kahramanı köpek.
anne köpeğiyle ilgileniyor, bebeği de oynasın diye kuma bırakıyor. bebek tabi bu, denizi merak ediyor, şöyle bir bakayım derken gidiyor da gidiyor. dalgalar da habere göre yarım metre falan. köpek görüyor bebeği, koşuyor, önüne yatıp denize gitmesini engelliyor, havlıyor falan, böylece anne çocuğunu hatırlayıp kucaklıyor.
aha fotoğraflar:
çocuk gidiyor, kimsenin ruhu duymuyor: http://i.radikal.com.tr/…09/20/fft22_mf1658302.jpeg
köpek fark edip koşuyor: http://i.radikal.com.tr/…09/20/fft22_mf1658303.jpeg
köpek yetişmek üzere: http://i.radikal.com.tr/…09/20/fft22_mf1658304.jpeg
köpek yetişmiş, çocuğun önünde, denizin dibindeler, anne kişisi geliyor: http://i.radikal.com.tr/…09/20/fft22_mf1658305.jpeg
köpek anneyi fırçalarken: http://i.radikal.com.tr/…09/20/fft22_mf1658306.jpeg
olayı çeken zat neden çocuğu kurtarmamış diye sorguladım bir an.
abd'den tüm ülkelerdeki sağlık çalışanlarına çağrı
-
bencilceymiş, bak sen.
elindeki maskeleri ve envai çeşit sağlık malzemesini kendi vatandaşlarına vermek yerine, başka ülkelere satıp bir güzel cebini dolduran devlet yöneticilerine ve firmalara sahip bir ülkenin kıçıkırık vatandaşlarına bu hareketin bencilce gelmesi çok doğal.
tanım: kendi ülkesini, vatandaşlarını ve çıkarını düşünen büyük ve güçlü devlet hareketi. saygılar abi.