ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
rte'nin ilber ortaylı'yı eleştirmesi
-
hangi kapasite ile eleştirdi acaba.
ulan bu iki kişinin aynı cümlede geçmesi bile hocaya hakarettir.
tuvaletten çıkan kızın sıradaki kıza gülümsemesi
-
anlam veremediğim bir gülümsemedir.
eheh sıçıyodum seni de beklettim kusura bakma gülüşü galiba. yine de çok enteresan.
sinem kobal
-
hani sadece bayramlarda gorulen, o gicik, uyuz, kendini bir sey sanan kuzen gibi.
futbol oynayacağınıza ya hak deyip ok atın
eminönü'ndeki baklava izdihamı
-
kullanılması gereken izdiham.
at ışidın üstüne helikopterle 1 ton baklava, aç sınır kapısını, sal bu görgüsüzleri üstlerine.
bak nasıl yok oluyor ışid
17 bin 2 liradaki 2 lira
-
“burdayım be burdayım… vallahi de billahi de bur-da-yım”
sas hava yolları'nın 50 yıl önceki ikram menüsü
-
(bkz: bırak bu işleri)
şu anda da parasını veriyorsun adamlar sana ördek taşağı veriyorlar.
bak o fotoğraflardaki abilerin tiplerine, onlara benziyor musun? yok, topkeke devam o zaman beybi.
ayrıca yolculuk süresi de ayrı mesele.
not: sadece 4 numaradaki tipler biraz ezik, onlara da üçgen peynirle üzüm getirmişler zaten.
14 kasım 2016 süper ay
-
dünyaya sadece 30 km daha yakın olacak.
%14 daha büyük görünecek
%30 daha parlak olacak
ancak bu iki değer de sadece teknik değerler. her gün her ya fotoğrafını çeken, takip eden insanlar fark edebilecek ama sen ben muhtemelen farkı göremeyeceğiz.
balkondan yaptığım çekim:
https://www.flickr.com/photos/benugur/25332494929
bu da ayın çekimi yaptığım noktadan gözle gördüğüm hali:
https://www.flickr.com/photos/benugur/30932943246
bu aynı noktadan telefonla basit bir timelapse:
https://www.instagram.com/p/bmxtumjh3et/
denizde 2 kilometre açılabilen esrarengiz amcalar
-
bu adamları kulaç atarken hiç görmedim. hep 2km ötede sadece kafaları gözükecek şekilde duruyorlar denizde ama oraya nasıl gidiyorlar muammadır benim için.
antalyalı çiftçiden kaçan bakan
-
o dilinizden düşürmediğiniz ecdadınız, tebdil-i kıyafet ile sokağa çıkar, esnafın derdini dinlermiş. sizin ise koruma ordusuyla gezerken bile iki cümlelik eleştiriye tahammülünüz yok. bırak derdini anlatsın sana halk. hayır yani zaten o pazara çıkmanın asıl amacı halkın dertlerini dinlemek değil mi?