ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
komşu seslerinden hayatın altüst olması
-
turkiyede ozellikle son 5 yilda yapilan betonarmelerin yuzde 90 inda 10-20 dolar kar yapabilmek icin yalitimdan kacinilmasindan dolayi hemen herkeste mevcut problemdir.
oyum hala akp'ye çünkü
-
oecd istatistiklerine göre gelir adaletsizliğinde meksika'nın ardından ve amerika'dan önce 2. sırada olduğumuz bile ufak bir google araştırmasıyla bulunabiliyorken "utanmadan yalan söyleyebilen şeref yoksunu bir yaratık olduğum için" şeklinde ifadesi daha doğru olacaktır sanırım. ha havalimanı da sana girsin bu arada.
edit: tam da tahmin ettiğim gibi "gelir adaletsizliği demedim gelir adaletsizliğinin en çok azaldığı dedim" diye kıvıranlar da geldi. aynı raporada gini indeksine göre 1980lerden bugüne 0,43 olan gelir adaletsizliği parametremiz 0,41 olmuş. o kadar muhteşem bir şey ki bu aklınız almaz yani o kadar muhteşem. adeta akepe helikopterle fakirlere çuval çuval dolar saçsa ancak bu kadar etkili olur öyle bir rakam. lakin bu artış bile gelir adaletsizliğinde 2. olduğumuz gerçeğini değiştirmemiş ne hikmetse.
edit 2: link ve kendi adamın gol diyor linki
büyük düşünmek cücelerin işi değildir
-
sana demedim ahmet, sen üstüne alınma hemen
80'ler çocuklarının travmatik geçmişi
-
bir 80lerde çocuk olmak durumunun yandan yemisi gibi görünmekle birlikte, üzerine kitap yazilasi apayri bir mevzudur bu. 80lerde yasanan olaylarin ve içinde bulunulan durumlarin, yillar sonra bir travma sebebi oldugunun farkina varilmasi, ve 2000’lerin baslarinda orta-geç 20’leri ile erken 30’larini sürdürmekte olan bir jenerasyonun neden bu kadar saçma sapan bir düsünme yapisina ve hareket tarzina sahip oldugunun anlasilmasi için hazirlanmis bir kaynak niteligindedir.
travma 1: eve alinan ilk televizyon
80lerin çocuklari eve televizyon alinan günü hayal meyal hatirlarlar. o gün, bütün hayatimizin degistigi ve gelecegimizin belki de bambaska bir biçimde sekillendigi gündür. televizyon, saskin bakislar içinde eve getirilmis, televizyon sehpasi gibi kavramlar henüz olmadigindan gözden çikarilmis bir masa oturma odasinin –muhtemelen- kösesine yerlestirilmis ve televizyon denilen alet buraya konumlandirilmistir. evde artik yeni bir kisi yasamaktadir, gece 12’de uyuyup aksamüstü 4 sularinda uyanan yeni bir kardes demektir televizyon. saat 12’de karsisina geçip selam durdugumuz ve ailece istiklal marsi söyledigimiz bir yaratik *.
sonuç: eve alinan her pahali ürünün ilahi nitelige sahip oldugunun sanilmasi. özel köse hazirlanmasi. bir süre melül melül seyredilmesi. zarar verici hareketlerden kaçinilmasi, zarar verenlerin dövülmesi. üstüne dantel örtü hazirlanmasi ve serilmesi.
travma 2: eve alinan ilk çamasir makinesi
bu hadisenin özü de televizyona benzer. en önemli farki, böyle bir ürünün icat edilebilecegini kestirememis müteahhit ve mimar ikilisinin kapilari dar yapmasi sonucu, çamasir makinesinin kendisi için hazirlanmis köseye ulasmasinin yaklasik 6 saat sürmesidir. bu çabanin neticesinde, çamasir makinesi çalistirilir ve islem bitene kadar –yaklasik 1,5 saat- seyredilir. sikma esnasinda çikan ses “uçak” sesine benzetilir.
sonuç: eve alinan her pahali ürünün ilahi nitelige sahip oldugunun sanilmasi. özel köse hazirlanmasi. bir süre melül melül seyredilmesi. zarar verici hareketlerden kaçinilmasi, zarar verenlerin dövülmesi. üstüne dantel örtü hazirlanmasi ve serilmesi.
travma 3: challenger faciasi
televizyonun hayatimiza girmesiyle yakindan alakali bir travma. “aaa x gecesi uzaya füze göndereceklermis, televizyondan göstereceklermis” muhabbetinin olaydan bir kaç hafta önce agizdan agiza yayilmasi sonucu, o gece maaile televizyonun karsisina geçilir. challenger’in firlatilmasi esnasinda hep beraber geri sayilir. geri saymanin bitmesi akabinde çok sevinilir ve alkislanir. bir kaç saniye sonra challenger patlar. herkes sus pus olur. anne aglar. bunu gören çocuklar da aglamaya baslarlar.
sonuç: yerde gitmeyen hiçbir seye güvenilmemesi. uzaya gönderilen bütün füze ve uydularin patlayacagina yönelik derin inanç. sag salim uzaya çikan her nesnenin ardindan “bir zamanlar challenger vardi, 9 saniye sonra patlamisti, içinde bir de ögretmen vardi, bütün ögrencilri hüngür hüngür aglamisti” demek.
travma 4: travmatik çocuk kitaplari
okumayi yeni söken çocuga kibritçi kiz, kasagi, ant, dört kardestiler gibi kitap ve hikayelerin okutulmasi sayesinde çocuklarin manyaklasmasi seklinde tezahür etmistir. günümüzde çocuklar barbienin ken ile iliskisini irdeleyen daha naif eserler okumaktadirlar.
sonuç: ebeveynlerin ve kardeslerin ölümünden histerik bir biçimde korkmak. ölmeleri halini göz önüne getirerek aglayabilmek. diger bütün korkularin da giderek keskinlesmesi ve obsesyona dogru kendinden emin adimlar.
travma 5: vahsi çocuk sarkilari
hayir bunu anlatmak bile istemiyorum. (bkz: sorduklari sorularla cocuklari afallatan sarkilar)
sonuç: fantastik edebiyata duyulan büyük ilgi. üç kulakli insanlarin normal olduguna inanma egilimi. pazarda esek satildiginin sanilmasi gibi saplantilar.
tokyo'da 2 bisikletçimizin de pes etmesi
-
şimdi "hayatında hiç spor yapmamış insanlar eleştirmesin!!"ciler damlar. eleştireceğiz amk, yarışı 85 kişi bitirmiş, bizimkiler neden bitirememiş? en azından finishi gör, hiç mi utanmayacaksın dönerken. maltepe sahilde isbike ile antrenman yapsaydınız keşke aq.
türkiye'nin ay'a astronot gönderen 2. ülke olması
-
yanlış bilgi, zira aslen birinci ülkedir:
(bkz: biz heybeli'de her gece mehtaba çıkardık)
yıldırım demirören
-
80'li yılların başında beşiktaş'a çok büyük bir miktarda nakit hibe ederek beşiktaş'ı ayağa kaldıran ve bunu yaparken yönetim kurulunda dahi olmayan büyük beşiktaşlı erdoğan demirören'in frankenstein'a benzettiğim oğlu, iyi bir beşiktaşlı.
yıllar sonra gelen edit: iyi bir beşiktaşlı olduğu konusunda bizleri şüpheye düşürmüş insan.
daha bi yıllar sonra gelen edit: ben de bu adama "iyi bir beşiktaşlı" demişim ya, ağzıma sıçsınlar benim. 19 yaşında yazıp da 26 yaşımda pişman olduğum çok şey var ama bu bi başka mına koyim. acı çekiyorum resmen.
en son edit: olm adam fenerbahçeli çıktı lan?
en bi son edit: erdoğan demirören için söylediklerim de içime kaçmış bulunmakta. hayırlı olsun.
ekşi itiraf
-
28 yaşındayım. şırnağın kimsenin bilmediği bir köyünde öğretmenim. bu sabah bir ders boşluğundan istifade edip eve geldim. arkadaş patates kızartmış. yarım ekmek arasına doldurdum, biraz mayonez ketçap sıkıp yedim.
lisedeyken kantinde satarlardı ekmek arası patates. bir sefer dahi yiyememiştim param olmadığından. 4 sene dile kolay. öyle kokardı deli gibi. yutkunup yutkunup dışarı kaçardım. o geldi aklıma sabah. boğazıma düğümlendi her lokma. ağlayamadım da utancımdan.
sonra kalktım, bisiklet almayı hayal bile edemeyen ben; pencereden, kıpkırmızı arabama baktım uzun uzun.
babamı andım.
oku oğlum! sabret! güzel günler de gelecek!
geldi babam geldi.
çok özledim.
tarsus'ta 1.300.000 usd'ye satılan villa
-
miami de 300.000$ parayla bir villa alınıp, peşinden düşük kilometreli bir lamborghini huracan (200.000$) alınıp, miami beach civarında dondurmacı ya da küçük bir kafe işletmesini de 200.000$ paraya devir alınıp cebinde de 600.000$ para kalarak hayat kurabilirsin.
tercih sizin tabi tarsus da güzel yerdir.
dünyanın en pahalı etinin türkiye'de satılması
-
böyle saçma sapan başlıklar açıyorsunuz, bu kadar acımasızlık olmaz yaa, pes...
etin ne olduğunu araştırdım internetten sizin yüzünüzden. lan böyle bir besin var da bizim niye haberimiz yok, ibneler.
amk aristokratları!...
şule çet
-
kansızın biri istedi diye nasıl başlık silinebiliyor bilen var mı?
(bkz: şule çet)başlığını (bkz: çağatay aksu)nasıl sildirebiliyor aga??
yapmayın, bu nasıl adalet mekanizması??
tanım:cinayete kurban gitmiş bir kadındır.
(bkz: şule çet'in katil zanlılarının tutuklanması)
(bkz: şule çet'in otopsi raporu)
edit:(bkz: aslagelmeyecektelefonubekleyenadam) katkısı ile ;
kaynakça;
(bkz: şule çet)
(bkz: berk akand)
(bkz: çağatay aksu)
(bkz: şule çet cinayeti)
(bkz: 20. kattan ölüm mesajı)
(bkz: şule çet'in otopsi raporu)
(bkz: 15 mayıs 2019 şule çet duruşması)
(bkz: şule çet'in katil zanlılarının tutuklanması)
(bkz: reddedilince tecavüz edip balkondan atan erkek)
edit2:(bkz: e v r a k) katkısı ile ;
(bkz: #90689150)