hesabın var mı? giriş yap

  • ooo ülkede savcılar varmış. hukuk işliyor ne mutlu hepimize. sistemin bu kadar hızlı işlemesi ise bana çok güven veriyor ülkem adına. gelecek adına umut doldum.

  • (bkz: malum ırk)

    bizim izmirli genç de beter olsun. komadaymış hatta, çıkarsa şayet belki biraz akıllanır.

    videodaki bağrışmalardan ve kullanılan şive/ağızdan saldıran onun bunun çocuklarının hangi ırka mensup oldukları direkt anlaşılıyor zaten. ki konuşmaları dinlemeye ihtiyacınız bile yok. bir yerde 7-8 şeref yoksunu toplanıp bir kişiye saldırıyorsa, o saldıranlar malum ırktan başkaları değildir.

    bunlar tek olduklarında süt dökmüş kedi, çoğaldıklarında ağızlarına kan değmiş sırtlan oluyorlar.

    izmirliler de başlarına gelenleri hak ediyor. “barış, kardeşlik” goygoyu yapa yapa izmir’in anasının sikilmesine sebep oldular. düşünün, görüntü bostanlı’dan. izmir’in görece en nezih semti mk. konak’ta, alsancak’ta, basmane’de neler oluyor hayal edin.

    edit: ben türk’üm ve türk’e tarafım. ayrıca, ırkçıyım ve bundan gurur duyuyorum. böylesi rezil bir coğrafyada yaşayıp, türk düşmanı yöneticiler tarafından yönetilip ırkçı olmayan türk’ün de aklına şaşarım. boşuna mesaj atıp, “ırkçı” etiketi üzerinden kendinizi yormayın. sikimde değil.

    tanrı türk’ü korusun.

  • bilindiği üzere abdülhamid, kurmuş olduğu devasa hafiye ağıyla ün salmış bir sultandı. bu ağın daha etkili bir şekilde işleyebilmesi için kullandığı araçlardan biri fotoğraf oldu. yıldız sarayı'nda özel bir fotoğraf stüdyosu (neler yoktu ki zaten o sarayda) dahi kurdurduğu da bilinen bir gerçek.

    sultan, 1880'lerde imparatorluğun dört bir yanına fotoğrafçılar gönderir ve 30 bin klişeyi (baskıda kullanılmak üzere, üzerine kabartma resim, şekil vb. çıkarılmış metal levhaya verilen ad. kaynak: tdk) aşan bir koleksiyon oluşturur. bu resimlerin bir bölümü o dönemin modernleşme çabalarını yansıtma amacı taşımaktadır. işte demiryolları olsun, batı tarzı mimariyi müjdeleyen binalar olsun. sultan bu fotoğrafları propaganda aracı olarak görmekteydi. abdülhamid batı'ya, kendi imparatorluk döneminde gerçekleştirilen toplumsal, bilimsel ve kültürel gelişmeleri göstermeyi ve batı'nın gözünde medeni bir imaj yaratmayı istiyordu.

    sultan'ın diğer bir hedefi de yabancıların "oryantalist" bakış açılarını gözler önüne seren, osmanlı toplumunun makaraya alındığını düşündüğü fotoğrafların manipülatif etkisini kırmaktı. abdülhamid 1893 senesinde washington'da bulunan kongre kütüphanesi'ne (library of congress, söz konusu fotoğraf arşivinin bulunduğu kütüphane) içinde 1800'ün üzerinde fotoğraf bulunan 51 adet deri ciltli albüm gönderir. bir sonraki yıl da british museum'a albüm göndermeye karar verir. söz konusu fotoğraflar, içlerinde sultan'ın resmi fotoğrafçıları olan ermeni abdullah kardeşlerin de yer aldığı yedi fotoğraf atölyesinin katılımıyla derlenmiştir. fotoğrafların başlıca temaları ise manzaralar ve anıtlar ile eğitim ve sanayi alanlarında ulaşılan ilerlemelerdir. françois georgeon (fransız tarihçi) en iyi tasvir edilenin ise eğitim olduğunu belirtiyor: yeni inşa edilen okul binaları, kızların da aralarında bulunduğu üniformalı öğrenciler vs.

    maalesef bu albümler yukarıda bahsi geçen kurumların raflarına öyle resmi bir törenle girememiş. georgeon, bunların arka kapıdan içeri alındığını ve tarihçiler tarafından ancak yüz yıl kadar sonra keşfedildiğini belirtiyor.

    bütün bu bilgiler ve daha fazlası için, hatta akp'nin çizdiği abdülhamid figürünü yamultan bir biyografi okumak için françois georgeon, abdülhamid ıı le sultan calife (1876–1909), 2003.

    düzeltme: imla.
    zaman kiplerinde de bir sorun var gibi ama hiç uğraşamayacağım.

  • starbucks lüks değil. tall boy bir filtre kahve ile sabahtan akşama kadar oturma imkanı sunuyor gençlere. üstelik bedava internet ve her masada priz imkanı ile. bu dediğini no name cafelerde yapamazsın. sıra olmasının tek sebebi bu.

    ayrıca bir kahve içiliyor diye ülkedeki enflasyon gerçeğini yok saymak cebindeki telefonu çıkar diyen dayı kafası.

  • 20 li yaşlarda en büyük çılgınlık bungee jumping ya da wakeboard yapmak iken şimdilerde en biyük çılgınlığım kırmızı et yemektir, kolestrol inip inip çıktıkça bi hoş oluyor kafam mafam her yerim. herhalde bir 20 sene sonra da en büyük çılgınlığım mecidiyeköy'de karşıdan karşıya geçmek olacak.

  • "erdoğan'dan daha yerliyim. afyon mermerini beğenmeyip, hindistan mermerinden sarayda yaşamıyorum." asdfasdafasdf

    yazmalara doyamıyorum asdfasd