hesabın var mı? giriş yap

  • damadın açıklamasıdır.
    hani biri borç istemeden önce, "abi şuradan büyük para bekliyorum" diye önden bi güven vermeye çalışır ya, sanki damat da tam olarak onu yapıyor.

    bu arada hani dışa bağımlılık bitmişti, hani imf bizden borç istiyordu.
    edit; imla.

  • şunu anlayamıyorum.

    manchester united 5 atar dedi bazıları, olmadı.
    2 maçta gol atamadık. sıfır çeker dedi bazıları, olmadı.
    cluj'dan braga'dan umutlandı bazıları, olmadı.
    manu'yu yendik, "çoluk çocukla geldiler" dedi bazıları.
    drogba'ya, sneijder'e "hepsi birden oynamaz" dedi bazıları, olmadı.
    schalke çakar dedi bazıları, olmadı.
    1-0 oldu, fark olur dedi bazıları, olmadı.

    malaga'yı çekip elesek ballı, psg'yi çekip elesek "e ibrahimovic" yok denilecekti.

    bu takım, şampiyonlar ligi çeyrek finalinde real madrid ile oynayacak arkadaş. real orada 4 tane atsa ne farkeder? sen dün adı sanı duyulmayan takıma karşı, (maalesef o teknik direktörünün sayesinde) son dakikalarda 8 defans, 1 salih, 1 kuyt taktiğiyle kıçından solurken, biz bugün "real madrid'i eleyebiliriz lan belki" gibi bir histeyiz.

    işte bu hisleri, alışkanlıkları, insana kazandıran şeydir "galatasaray"..

  • üç yüz küsür entry yazılmış bir kişi de karamazov soyadı nereden geliyor merak etmemiş. gerçi benim gibi bir kaç arıza dışında kim neden merak etsin ama bilgi bilgidir.

    bu soyad bildiğiniz türkçe kara ve mirza sözcüklerinden türetilmiştir. kara malumunuz bir renk adıdır. mirza ise mir ve za sözcüklerinin birleşiminden meydana gelir. mir, hükümdar, hükmeden anlamında. za ise "ondan" anlamına gelen ek. yani hükümdar soyundan, soylu gibi bir anlamı vardır mirza'nın. zamanla beyefendi anlamında kullanılmaya başlamıştır. bir nevi ingilizcedeki "sir" veya "mister" anlamı kazanmıştır.

    soyadın sonuna gelen -ov, -ova nedir? rusça patronymic nedir? konusuna şuradan bakabilirsiniz. (bkz: #39123477)

    peki yazar neden böyle bir isim seçmiştir? bugün her ne kadar slavlar tarafından (bilhassa ruslar tarafından) kabul edilmese de çarlık rusyasının bütün temelini tatarlar (bkz: altınordu imparatorluğu) ve (bkz: çağatay hanlığı) atmıştır. o yüzden bu kültür üzerinde türkçe kelimelerin yeri yadsınamaz.

    bu isim de haliyle bir tatar adıdır. günümüz türkçesiyle karabey gibi düşünebilirsiniz. özellikle çağatay hanlığından kaldığını mirza unvanının timur soyunu belirtmek için kullanıldığından biliyoruz. günümüzde dahi adı sanı bilinen bir sürü slavın soyadında bu tip isimler yaşamaya devam etmektedir.

  • bütün entrylerini silip kaçman araptaparlar hakkında çok şey anlatıyor ama gg olmayayım.

    "pakistandaki savaşın adı nedir?" diye sorulduğunda cevap veremeyecek araptaparların ağızlarını yaya yaya kurdukları cümle.

  • bütün hipster arkadaşlarım kaş’a gittikleri icin net kaş demekteyim. hep öyle olur zaten önce alternatif takılan kesim, bak kimse bilmiyor ben biliyorum diye takılır, meşhur eder. halk akın edince başka yerlere göç ederler. doğanın kanunu böyle.

  • itiraf: çocuk doğduğunda kokmasın veya kıllı olmasın diye yapılan işlemlerin doğru olduğuna inananlardanım. üç kızkardeşiz. annem biz doğduğumuzda yüzümüze un sürmüş ki tüylü olmayalım. kaşlarımızı kalemle çizmiş ki düzgün ve gür görünsün. kokmayalım diye de kollarımızın altını tuzlamış. yani benim canım annem güzel olmamız için elinden geleni yapmış. ne yalan söyleyeyim, yaptıkları da boşa gitmemiş. üçümüz de birbirimizden güzeliz. ne kıllıyız ne de kötü kokuyoruz. üstelik yay gibi de kaşlarımız var.

    meali: kizkardeslerim de ben de cok guzeliz ama hafiften evde kaldik galiba.ucunuze ucumuz bayram etsin cukumuz tadinda olan beylerden mesaj bekliyorum acilen.

  • benim lan bu. evet ezikliğini hissediyorum.

    lisenin son senesindeyken babam iflasın eşiğine gelmişti. bırak beni bir üniversitede okutmayı, ki özel üniversiteden falan bahsetmiyorum bildiğin devlet üniversitesi, içine düştüğü borç batağından kurtulmak için ek gelire ihtiyaç duyuyordu. ben de bu durumda çalışmak zorunda olduğum için gidemedim üniversiteye. çalışırken açıköğretime kaydoldum. bu süreçte babam iflas etti ve ailenin bütün maddi yükü benim üstüme kaldı. yaklaşık iki sene sonra annem hastalandı. hayatımda bir kez bile hasta yattığını görmediğim annem yataklara düştü, akciğer kanseri dediler.

    işten arda kalan zamanlarda hastanelerde koşuşturdum. bir yandan tedavi masrafları, bir yandan evin masrafları derken fazla geldi, yetemedim. ilk kredimi çektim. malesef çok dayanamadı annem, 9 ay yaşatabildik. annem üniversite mezunu olduğumu görmeyi çok isterdi, göremedi.

    bitirdim açıköğretimi. diplomasını alınca mezarlığa koştum anneme gösterdim. o bilmez açıköğretim falan, diploma işte, üniversite diploması. sevinmiştir.

    kampüs havası solumadım, yurtta öğrenci evinde falan kalmadım, kettle'da makarna yapmadım amk. sizin kadar eğitim almadım ama açıköğretimde okurken çok şey öğrendim.

    mutlu musunuz lan şimdi?

  • internetten cicek satan dukkanin sahibine ceo denilmesiden öturu adamin kendini nimetten sanmasiyla gerceklesen olaydir.

  • ismini zühtü koyup, sırt üstü yatmayı ögrettim diye bissürü eleştiriye maruz kaldıgım kus modeli. millet konusmayi ogretiyo, naapcak kardesim kus konusupta bakkala gidip ekmek mi alcak? hayvancagız sırt ustu yatmayı ogrendide en azından hayatını ayakta gecirmicek artık.