ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
konya'da üretilen robotun sahneden düşmesi
-
(bkz: al işte kırdın)
soruları soran abla, kağıttan okuduğu soruların sırasını değiştirse, hababam’daki meşhur şaban-müfettiş sahnesi gerçek olabilirdi...
ayrıca sorular belli; cevapları dinlemek için oraya bu robotumsu yerine bi teyp getirilse aynı işlevi yapardı.
atina'daki 2022 yılbaşı kutlaması
-
bir de böyle heryerde bayrak açmıyorlar mı çok ilginç adamlar bunlar çok.
madem ülkeni çok seviyordun neden kaçtın? her şeyi geçtim bunlar çok garipler, utanma desen yok. rahatlıkla takılıyorlar. ne desem bilemedim, bildiğin işgal ediyor adamlar gittikleri yeri.
sadece patates kızartması yapan işletme açmak
-
abd’de french fries tabelalı bir işletme görmüştüm. bir hat üzerinde sıralanmış çalışanlar kızartmalık hâldeki patatesleri paketten çıkarıyor, kızartıyor, fiyata göre üç boyutta hazırlanarak elde yenebilecek küçük kutulara koyuyor ve nihayet türlü soslar kullanarak müşteriye uzatıyordu. tıka basa dolu bir işletmeydi ki mantığı da ucuza karın doyurmayı sağlayacak patates kızartmasını seri biçimde kızartıp insanlara satmaktı. yürürken, ayak üstü bu patatesi yiyen insanlar da yemek derdini ucuza halletmiş oluyorlardı. kısacası kötü fikir değil, işletme maliyetlerinin altından kalkılabilirse lokmacı furyasının bir benzerini başlatmak size nasip olabilir. bol şans!
yeni zelanda'da camiye saldırı
-
teröristin yazdığı manifestodan alıntı; “en çok bu toprakların asla işgalcilerin vatanı olmayacağını göstermek için. son beyaz adama kadar, bu vatan bizim.”
21. yüzyılın en büyük hastalığının ırkçılık olduğunu bize tekrar göstermiş oldu.
ayrıca türkiye’de de olsa diye iç geçirenler olmuş buyurun bekliyoruz
edit:
manifestodan bir başka kesit "refahımız ve halkımızın hayatta kalması için göç edip topraklarımızda yaşayanları ezmeli, onları sınır dışı etmeliyiz." ne kadar benziyor bazılarımızın laflarına değil mi.
edit2: herifin silahının üstünde yazanlardan bazıları
732 tours (endülüs emevileri'nin paris'in güneyinde franklara yenilmesi ve avrupa'daki ilerleyişinin durması)
1683 viyana (osmanlı'nın avrupa'dan çekilme sürecinin başlaması)
turcofagos (türk yiyici)
yapılmış en aptalca dalgınlık
-
elleri yikarken ayagin kaymasi sonucu dusme eylemini gerceklestirirken akan suya tutunmaya calismak.
sözlük yazarlarının zenginlik kıstasları
-
buzdolabının yanındaki kilerde her türden abur cuburun olması.
bazı şehirlerin isimleri değişebilir
-
http://www.radikal.com.tr/…lecegini_soyledi-1247265
arınç vecizesi. manisa saruhan olabilirmiş mesela, düşünmek de parayla değilmiş. tabi bunu duyan bozdağ durur mu yozgat da bozok olsun eski adı bozok'tu demiş.
bunun üzerine düşünüp istanbul da konstantinopolis olsun diyorum. malum eski adı oydu.
çocuklarla girilen komik diyaloglar
-
vakit, sabahin körü. yer, apartmanin girisi. kahraman, karsi komsunun 5 yasindaki geveze torunu:
- nereye gidiyosun? ise mi?
- evet.
- benim annem eskiden ise gitmiyodu. tövbe etmisti. ama simdi yine gidiyo. tövbeleri yamali oldu.
- tövbeleri yamali ne demek?
- mustafa skandal'in sarkisi.
- mustafa skandal mi? mustafa sandal olmasin?
- off... ben seninle konusmaktan vazgeçtim. hadi git.
manisa'da üçüncü eşini de öldüren katil
-
iki insanı öldüren adam niye dışarda aq
3 eylül 2023 küba'nın avrupa voleybol şampiyonluğu
-
fesli olmedi aramizda yasiyor.
yaran facebook durum güncellemeleri
-
otobüste sadece şoförün gördüğü o boşluk var ya; öyle bir boşluk var içimde, benden başkasının göremediği..
the science of well-being
her şeyin kötü gittiği dönem
-
birkaç ay içinde özetle şunlar oldu; çok sevdiğim dedem sağ çıkma ihtimali düşük bir beyin ameliyatı geçirdi, akciğer kanseri olduğu ortaya çıktı, kemoterapi almaya başladı, annem iflas etti, cepte beş kuruş kalmadı, akşam yemeği olarak yemekhaneden ekmek çaldığım günler oldu*, evi satışa çıkardık. beş kardeşler, diğer kardeşlerinin hepsi çil yavrusu gibi dağıldı, dedeme sadece annem bakıyor ve telefonda sürekli teyzemlerden aldığı taciz telefonları yüzünden ve ödenmesi gereken kredileri yatıracak para olmadığından sinir krizi geçirir hale geldi, biz bir arkadaşımla birbirimize girdik, hop tek dersten kalırsam okulun uzayacağı stresli sınavlarım başladı, zaten hali hazırda okulu uzatmışım, bitirmeye çalışıyorum, sınavların tam ortasında bir dünya sebebin birleşmesiyle ev taşımak zorunda kaldım. tam sınavlar bitti, memlekete gittim, hastanelerde koşturuyoruz pat başka bir kötü haber.... artık son nokta gibi geldi.
derin bir nefes aldım, dolu dolu ulan dedim hayat ben senin ta amk. ne bok yemeye çalışıyorsun? birkaç gün kafam güzel gezdim. sonra sakinleştim. kalktım ayağa.
mevlana'nın bir sözü var, diyor ki; ''her şeyin üstüne gelip, seni dayanamayacak bir noktaya getirdiğinde sakın vazgeçme; işte orası kaderinin değişeceği noktadır.''
her şey insan için. hikmetinden sual olunmaz, vardır elbet bir hayır. sıkıntılar gözüne perde olmuşken görmeyi bekleme. geçer gider. su yolunu bulur bir şekilde. pollyanna olacak son insanım ama sabah ola hayrola güzel kardeşim. bir şeyler değişip de bunlar olduysa, başka şeyler değişir neler neler koyar önüne. gecenin en karanlık anı şafağa en yakın anıdır. takma. şafak doğan güneş.
edit: dedem o yıl rahmetli oldu. teyzelerimle bir daha hiç görüşmedim. annem işlerini düzeltti, borçlarını kapattı ve emekli oldu. ben geçen yaz nihayet diplomamı aldım. şimdi az aksiyonlu, işten eve gidip gelmeli bir hayatım var. ufak tefek günlük sorunlar dışında can sıkıcı pek bir şey olmuyor. öyle işte sevgili sözlük...