hesabın var mı? giriş yap

  • baslik cok sacma geldi degil mi? ama olay %100 gercek.

    (bkz: trendyol yemek) artik yapilan yorumlarin altinda kisinin siparis detayini da gösteriyor. eger dikkatli bakarsaniz bazi cakal esnaflarin yuzlerce 0,5lt su gibi basit basit siparislerle kendilerini övdügünü görebilirsiniz.

    bunlardan bir tanesi benim oldukca dikkatimi cekti. bahse konu olan restoranin an itibariyle 96 degerlendirmesi ve 52 yorumu var. 4.8 yildizla trendyol yemekte basi ceken restoranlardan birisi olmus. tam siparis verecektim de yorumlara bakmamla aninda vazgectim.

    yorumlarin neredeyse tamami kendi dükkanindan su alan cakal esnafimiza ait. bu yorumlara kanip da siparis veren gercek müsteriler zaten düsük puan vermis.

    cakal esnaf suyun sicak gelmesini o kadar cok begenmis ki en cok da onu övmüs. tüm yorumlarin görselini yuklemedim ama devami da ayni sekilde. 500ml su üzerinden sebzesine kadar övmüs. siparis verirken dikkat edin.

    edit: yogun istek uzerine bastan sona tum yorumlari ssledim: görsel

    edit 2: telefonum android. ios'da bu ozellik geldi mi bilmiyorum

    edit 3: az yorumlu ama yuksek puanli ilk 5 restoranin 3unde de benzer hile var. bu gorseller de cevredeki farkli restoranlardan.

    görsel
    görsel

  • diasetil morfin, ilk kez 1874 yılında morfinin asetillenmesi ile elde edilen bir alkaloittir. 1898 yılında bayer firması tarafından ağrı ve öksürüğe karşı ilaç olarak piyasaya sunulmuş, yıllar sonra bağımlılık yapıcı etkisi nedeniyle yasaklanmıştır. saf eroin, acı tadda beyaz bir tozdur. yasadışı eroin içerdiği safsızlıklar yüzünden kahverengi, krem hatta siyaha yakın renkte olabilir.

    yıllar önce ev arkadaşımın sevgilisinde vardı bu illet. tedavisi çok zor ve uzun bir süreç. tanıdığımda 1 aylık yatılı tedaviden sonraki altıncı ayındaydı ve hala idame dozu olarak eroine yapıca kimyasal benzerlik gösteren bir ilaç kullanıyordu. "iyileşti sayılır" demelerine rağmen orada kaldığım iki ay boyunca hatırladığım kızcağızın sürekli biryerlerde (koltuğun kenarında, duvarın dibinde, koridorda) karanlıkta çömelip tırnaklarını kemirerek saatler geçirdiği. bağımlılığı hakkında kendi ağzından duyduğum tek değerlendirme ise şöyle idi: "her boku ye, bu boku yeme".

  • damacana maliyetini düşürmek ve daha az pet kullanmak için var olan "mantık hatası"dır. pet şişeler preform adı verilen formda üretilirler ve gramajına göre fiyatlandırılırlar. daha sonrasında kalıba konularak şişirilirler. video

    mevcut şekilde sadece damacananın ağız kısmı daha sağlam yapılır ve bu, preformun üst kısmındaki plastik yoğunluğu artırılarak kolayca sağlanır.

    19 litrelik suyun ağırlığını taşıyacak bir kulp yapmak için damacananın preformu daha ağır (daha fazla hammadde kullanılmalı) olmalıdır. şişirme sırasında sadece kulp kısmını yoğunlaştırmak mümkün değildir mümkün olsa dahi damacananın kalanı ağırlığı taşıyamayacaktır. bu nedenle kulp yapmak için damacananın tamamı daha yoğun olmalıdır. bu da maliyet demektir.

    bir de ek bilgi vereyim bundan birkaç yıl öncesinde bulgaristan'dan preform ithal etmek tüm vergi ve nakliye giderleri dahil olduğunda bile türkiye'den satın almaktan çok daha uyguna geliyordu. halen bu şekilde mi bilemiyorum. preformun %20 daha ağır olması dahi yurtdışına ciddi bir para akışı demektir. preform olarak alsanız da kendiniz üretseniz de hammaddesi yurt dışından gelmekte ve parası dışarıya çıkmaktadır.

    3-5 tl'ye alabileceğiniz şu aparatı kullanmak suyu satanlar için daha ekonomik ve karlıdır. siz de bu aparatlardan alabileceğiniz gibi (bazı firmalar bedava verir) bunun gibi tekerlekli taşıma araçlarından da edinebilirsiniz. iki türlü de doğaya vereceğiniz zarar çok daha az olacaktır.
    __

    entry derli toplu olsun diye* damacanaların neden 19 litre olduğunu da ekleyeyim:
    19 litre değil 18,9270589 litredir bu da 5 galona tekabül eder. (ekşi şeyler)

  • + önceki işinizden ayrılma sebebiniz?
    - patronun köpeği ile kavga ettim...
    +ehem! köpeği derken?
    -gerçek köpeği canım böyle kuyruğu falan var. mecazen değil.
    +nasıl oldu bu çok merak ettim?
    -patronun odasında duruyor bu. bir tek bana hırlıyor. benim de zoruma gitti...
    +eeeeeeee?
    - sekreterin masasından dev zımbayı kaptığım gibi üstüne yürüdüm. o da karşılık verdi...olaylar gelişti tabi.

  • el kitabini yapmislar bunun. bugun goz attim biraz. tam o sirada yengem.
    " su biyiklarimi alsana, hos tuy muy bisey kalmicak yakinda ama..."
    dedi.
    " olsun daha gur cikcak saclarin, hem bak kedi kuyrugu gibi kalmis"
    dedim.
    " haftaya abinle birlikte kazitcaz saclarimizi..."
    dedi.

    bana bugun, yillik aglama kotami doldurtan tedavi sekli.

  • asıl kendisi montaj olan rapordur; "abd'den jet bir rapor aldığı iddia edildi. ancak raporun hangi kurumdan alındığı konusunda isim verilmedi." şu an amerika'da yeni sabah oluyor. hangi arada o stüdyoda incelemişler falan. ilginç.

  • az önce denk geldiğim video. sinirden elim ayağım titriyor. şerefsizler, adi köpekler. o çocuğun tek bir damla gözyaşına değer mi lan yaptığın fanatiklik? nasıl bir gözü dönmüşlük bu?

    https://twitter.com/…rlig/status/656406750330036224

    edit: adam kayseri'de tanınan bilinen amigo recai adında biriymiş. böyle adamların öfkeli kalabalık lafıyla aklanması, sakinliğe davet edilmesi utanç vericidir. bir tane kolluk kuvveti görmedim "aga hayırdır sen kimsin de çoluk çocuğa, insanlara saldırıyorsun" diyen. yeter lan.

    edir 2: vaguedespassions denen bir garip kişilik "hemen saldırı diye olayı lanse et, ortalığı ateşe ver. işte bunlar hep uzun süren akp döneminin sonuçları" gibi değişik laflar etmiş. saldırı kelimesinin anlamının sadece fiziksel şiddete dayalı olmadığını anlaması için bu cahilliğinden kurtulması gerekiyor. tdk bile saldırı kelimesini açıklarken "kötülük yapmak, yıpratmak" diye başlar cümleye. aksi takdirde bu saldırı yapanlarla aynı düşünce yapısına sahip olduğunu iddia edebilirim.

    edit 3: ilhan ekşioğlu ve şekip mosturoğlu minik kardeşimizin kadıköy'e davet edildiğini yazdı.

    kardeşimize ulaşılmış, nasıl da gülüyor. emeği geçen herkese teşekkürler.

  • yeni sezon için kendilerine tavsiyem şunlar olacak;

    -behzat ç işler güçler gibi dizilerin yayın haklarını alsınlar. "parası ile bile izlerim" diyenlerdenim vericem abi parasını. eski bölümleri izlemek pahasına da olsa veririm yani. bi düşünsünler.

    -çarşı, fenerbahçeden ve tek yumruktan birer temsilci secilsin onlar da her hafta değişsin ve maçları kimseye yaranmadan yorumlasınlar.. tatlı rekabet sınırları içinde.

    -her gün haber bültenine redhackten o karizmatik sesli bilge adam bağlanıp son gelişmeleri versin.

    -ramazan, kandil gibi günlerde samimiyetsiz yayın yapanlardan farklı bir şeyler yapsın. misal bulamadım her samimi öneriye açığım.

    -tüy dökücü reklamı kalsın, kollarımdaki kıllar için lazım onlar.

    -annem ve diğer teyze topluluğu için öğlenleri pratik bilgiler veren (canan ergüder favori adayım) ve kadınların isterse neler yapabileceği temalı programlardan birine el atsın. mesela kadınların yaşadıkları sorunlara nasıl çözümler getirilebilir temalı.. düşünün işte kadınları uyutmayan bir yayın hayal edin?

    - erkekleri unutmadım! sizin için pazar günleri western ve neyşınıl coğrafik konseptli yayınlar yapılsın halka ağaç sevgisi tümden aşılansın.

    aylık 10 tl basarak reyting rekoru garantisi ile açıyorum teklifimi beyler. bi düşünün bence halk tv yönetimi. hem siz kazanın hem de biz.

    yoğun istek editi: ali ihsan varollu kelime oyunu.. nasıl unutmuşum büyük özür diliyorum tüm izleyicilerden.

  • kanuni'den sonra tahta kim oturacak diye tahminler yapanların olduğu dizi. "favorim selim" diyen olmuş bir de. yok yok cidden bir deneyin parçasıyız millet olarak.