hesabın var mı? giriş yap

  • keşke debe olan entyler editlendikten sonra debelikleri düşse de bu gereksizliklerden kurtulsak. editini entrynin başına koyan adam bile var:

    (bkz: #51830848)

  • baslik: ekşi yazarlarını dolandırmış

    entry: 1. ekşi sözlük ün tema vakfına yaptıgı 15000 tl lik bagısla nasıl rant elde ettigini anlatıcam beyler.

    ekşi sözlük yaptıgı bu bagısı ekşi teknoloji ve bilişim ltd. şti. adına yapmıstır. ve bu ekşi sözlügün türkiye cumhuriyetinde ki bilinen şirket adıdır. bu şirket kazandıgı her kurusun vergisini vermek zorundadır. ancak şirketler bagıs yaptıkları zaman bunları ödenecek vergilerinden düsürebiliyorlar. yani ekşi sözlük yaptıgı bu bagışla 15000 tl lik vergi yükünü yazarlarından topladıgı fidan paralarıyla ödemiştir.

    buyrun şirket künyesi:

    ekşi teknoloji ve bilişim ltd. şti.
    istanbul
    ticaret sicil no: 518384
    tel: (212) 243-7162

    bu da bağış makbuzu: http://www.flickr.com/…...in/set-72157623520529961/

    bundan sonra yorum sizin...

    özet: ekşi sözlük reklamlardan kazandıgı paraların vergisini yazarlarına ödetmiş.
    (hamsicik, 03.09.2010 16:03)

    6. teşekkürler şevket,

    şimdiyse kameralarımızı istanbul'un göbeğinde yaşanan akıl almaz bir drama çeviriyoruz sayın seyirciler.

  • yarın tüm çocuklarımın mutlu bir şekilde ayrılmasını dilediğim sınavdır.

    bu vesileyle birkaç şey söylemek istiyorum:
    emeklerinizin karşılığını alacağınız, başarılı bir sınav geçirmenizi diliyorum.

    geleceğinizi belirleyeceğiniz bu başlangıçta, sınavlardan daha fazlası olduğunuzu unutmamanızı hatırlatıyorum. hepinize kolaylıklar dilerim.

    her zaman aktif olamasam da zaman buldukça ekşi sözlük'te de sizinle beraber olmaya çalışacağım.

    ankara büyükşehir belediye başkanı mansur yavaş

  • hala pr çalışması, beğeni alınca aktı, cingöz recai diyen, aşağılık kompleksinden kurtulamamış insanların olduğunu bize gösteren nefis twit.

    işin ilginci adamın milyarlarca dolar serveti var, istese tüm dünyada üretebildiğinden fazla iş bağlayabilecek potansiyeli var, uzaya uydu göndermiş, sen daha iyi fikri olmadığını ve twitterdan atatürk yazarak pr yaptığı söylüyorsun. haklısın tabii.

    büyük oyunu bozdunuz, tebrikler.

  • kadına şiddet filan, hikaye. rtük'ün diziye dadanmasının sebebi akplileri göstermesi. bakın kötü göstermesi demiyorum, direkt göstermesi. akp bir insan suretine bürünse, kılığıyla, kişiliğiyle, davranışlarıyla, nursema'yı zorla evlendirdikleri ibrahim olurdu. partiyi kanlı canlı prime timeda görünce fenalaşıp ceza verdiler. that's all.

  • disney'in streaming kârı, geçtiğimiz çeyrekte elde ettiği 1.1 milyar dolardan 659 milyona kadar geriledi. şirketin cfo'su, daha geçen ay bir tür maliyet düşürme önlemi olarak çeşitli içeriklerin streaming platformundan kaldırılacağını ve şirketin bu yolla 1.5-1.8 milyar dolar arası kâr elde edeceğini açıklamıştı. görüyoruz ki dibine kadar iş bilmezliğin ve eski kafaların hakim olduğu türkiye ayağı da bu maliyet düşürme hamlelerinden nasibini alıyor. haziran itibariyle yıllık abonelik fiyatını neredeyse 2 katına çıkaran platformun yaşadığı abone kaybı da göz önüne alındığında, ortaya çıkan tablo çok da şaşırtıcı değil (ki benzer bir fiyat artırma politikasını abd'de de uygulamış olmalarına rağmen orada büyük bir abone kaybı yaşamamış olmalarının getirdiği bir özgüven de var).
    büyük ölçekte değerlendirelim, yerele daha sonra geçelim: disney+'ın abd'de dizi bombardımanı yaptığı, tornadan çıkmış işleri servis edip durduğu zirve döneminde ceo'luk görevini üstlenen bob chapek, yerini çok daha başarılı olarak görülen (disney'in marvel studios, pixar, lucasfilm ve fox'u satın almasının da mimarı olan) eski ceo bob iger'a bıraktı. daha 'old school' bir yapımcı olan iger, pandemi sonrası streaming piyasasına ayak uydurmakta zorlanmış gibi görünüyor. netflix'in yolu açtığı piyasaya topla tüfekle, ellerinde ne varsa dalan dev yapım şirketleri bu yeni alanda büyümek için eskisinden farklı stratejilere ihtiyaç duyuyor (geçtiğimiz sene warner bros da benzer bir maliyet düşürme hamlesi yapmış, platformda yayınlanmaya hazır durumdaki film ve dizileri iptal ederek vergiden düşme yoluna gitmişti). film sektörünün son durumunda bunun gibi hamleler çok da şaşırtıcı sayılmıyor anlayacağınız.

    bu vergiden kurtarma işinden etkilenen de dünyanın dört bir yanındaki platform kullanıcıları oluyor (disney türkiye'dekine benzer bir hamleyi en son kanada'da yapmıştı). türkiye'deki durumu diğerlerine göre özel kılan ise, daha haziran 2023 sonunda yıllık üyeliklerini geçen yılın 2 katı fiyatına yenileyen kullanıcıların mağdur edilmesi ve platformun türkiye ayağını yönetenlerin abd'dekileri bile mumla aratan iş bilmezliği. türk seyircisi, televizyon ve streaming fark etmeksizin, türk yapımı içerikleri izlemeyi tercih ediyor; türkiye kendi içeriklerini diğer ülkelerinkine tercih eden ülkeler arasında. hal böyle olunca, millet gerçekten de recep ivedik 7'yi izlemek için abonelik satın alıyor. burada sorun, recep 7 için abone olan kullanıcıyı elde tutmak adına hiçbir hamle yapılmaması. recep ivedik 7'yi izlemek için platforma aylık 40 tl veren adamın ikinci ay da aboneliğini sürdürmesi için hiçbir mantıklı gerekçesi yok. bunlar sanıyor ki bkm ile yapılan paket anlaşmalar, yıldız oyunculara yaptırılan diziler aboneleri elde tutmalarına yetecek. oysa burası abd değil, bir content'i izlemek için platforma abone olan izleyici, yaptığı aylık yatırımın karşılığını sürekli olarak almayı bekliyor ve çeşitli alternatifler arasında sabrı hızlı tükeniyor. bu seyirciyi hiçe sayan tuhaf tavrı ve aylık fiyatın neredeyse 2 katına çıkarılmasını bile sineye çekip platforma bir şans daha tanıyan aboneleri ise türk içeriklerinin tamamını (yıllık abonelik ücretlerini aldıktan sonra) bir günde silip daha da sinirlendiriyorsunuz. bu hamlenin en azından aboneliklerini yenileyip yenilemeyeceğine karar verecek olan kullanıcılarla önceden paylaşılması gerekirdi.

    peki bütün bunların sebebi ne? disney neden streaming işini beceremedi ve türkiye'yi de etkileyen bu global küçülme neden kaynaklanıyor? sebep ota boka sjw etiketi yapıştıran ezberci tiplerin iddia ettiği gibi 'woke' içerikler yapılması falan değil, öyle olsa benzer bir tablo büyümeye devam eden netflix için de geçerli olurdu. sebep, disney'in bitmek bilmeyen ve kendi kendini öğütmesiyle sonuçlanacak olan açgözlülüğü. sürekli hisse sahiplerinin baskısıyla yapılan diziler, filmler; seyirci iradesinin hiçe sayılması, niceliğin niteliğin önüne geçmesi. yılda bir ya da iki film yapan ve bu filmleri de büyük birer event olarak pazarlayan marvel studios'un artık yılda altı dizi çıkarır hale gelmesi. star wars spin-off'larının suyunun çıkarılması (andor'u ben de seviyorum). türkiye ayağında da aynı mantığın hüküm sürmesi, ne koysak izlenir anlayışı. recep ivedik'e, ata demirer'e gelen seyirciyi hande erçel ile elde tutabileceğine inanmak ve izleyiciyi rakamdan ibaret görmek.

    bu çöküş kaçınılmazdı. sağlık olsun.

  • anneye anlatır gibi anlatıyorum.

    2 çeşit nükleer reaksiyondan enerji elde edilir.

    fizyon ve füzyon.

    fizyon, izotopların parçalanması sonucu enerji açığa çıkarır, füzyon birleşmesi sonucu.

    uranyum, plutonyum gibi radyoaktif elementler ve izotoplarının fizyonu, yani parçalanması, klasik anlamda bildiğimiz nükleer santrallerdir.

    füzyon ise güneşte ya da hidrojen bombasında olduğu gibi yüksek sıcaklık ve basınç altında plazmaya dönüşen hidrojen izotoplarının birleşerek helyuma dönüşmesi ve bu sırada enerji açığa çıkarması reaksiyonuna denir.

    dünyadaki yaşamın kaynağı bu enerjidir. fizyona göre temiz ve çok daha güçlüdür.

    fakat füzyon gerçekleştirmek için çok yüksek ısı ve basınçlara ihtiyaç vardır. güneşte süregelen ve dünyamızın yakıtı füzyon, güneşin sıcaklığı kadar korkunç kütlesinden kaynaklanan muazzam yerçekiminin oluşturduğu basınç sayesinde mümkündür.

    insanoğlu şu ana kadar füzyonu kontrollü şekilde gerçekleştirememiş, hidrojen bombası gibi yapıcı değil yıkıcı amaçlarla kullanabilmiştir. çünkü ne reaksiyonun gerçekleştirilmesi için gerekli ısı ve basınç ne de reaksiyon sonrası açığa çıkan enerji kontrol edilebilir değildir.

    bu son gelişme ise bir süper mıknatıslama tekniği ve düzeneği sayesinde oluşturulan çekim kuvvetinin hidrojen izotoplarını plazma haline getirerek kontrollü füzyona olanak sağlaması hakkında. bu teknoloji geliştirildiğinde nispeten çok küçük, mobil ve çevre dostu reaktörlerde akılalmaz boyutlarda enerji üretilebilecek. yakıt olarak da tehlikeli radyoaktif elementler yerine hidrojen izotopları kullanılacak.

    üretilecek enerji yine ısı ve dolaylı yoldan elektrik enerjisi, ısınan suyun çevrimiyle jeneratörler döndürülecek, orda işin temelinde bir değişiklik yok. sadece çok daha ucuza, kolay ve temiz.

  • "öss haftası ailen ne kadar da iyi davranmıştı hatırlasana. işte ben sana bi ömür öyle davranacaktım.."