hesabın var mı? giriş yap

  • sizin ve eşinizin birer hücresinden meydana gelmiş olsa da, 9 ay karnınızda sıcacık besleyip taşımış olsanız da, ona hayat veren siz olsanız da, değişmeyen gerçek, sizin ona değil, "çocuğun size sahip olduğu"dur... daha bu sabah okula giderken "çıkmadan önce çişini yap istersen oğlum" dediğimde , "ben senin kurallarına uyamam anne, sen benim kurallarıma uymalısın, şu an çişim yokken nasıl yapabilirim ki?" dedi lan! 5 sene önce yoktun sen hacı, ne diyon?.. (bkz: diyemedim ya la)

  • aşktan tam olarak ne anladığınıza göre değişebilen bir durumdur.

    lise aşkları biraz farklıdır ve hormonların yeni yeni etkisini göstermesiyle başlar. bir şekilde delicesine aşık olursunuz. onu düşünmeye, sürekli hayaller kurmaya başlarsınız. yeme-içmede bir azalma olur cidden iştahtan düşersiniz. bir çeşit güçlü bir takıntıya dönüşür bu aşk. onu düşünmeden yapmazsınız her şeyiniz bir kişi olur. öylesine güçlü bir istektir ki gözünüzü karartırsınız bu açıdan lise aşkı insanın hayatında ciddi bir iz bırakır. lise aşkı, aşkın çok vahşi ve içgüdüsel bir yönüdür.

    üniversite aşkı ise daha farklıdır aşk duygusundan ziyade sevmek ön plandadır. onu seversin ve ona dair şeyler hoşuna gider. birlikte zaman geçirmeyi, delicesine bir şeyler yapmayı istersin. ortak anılar biriktirirsin her şey daha çok netleşmeye başlar. sevgililiğin en güzel dönemleridir lise aşkı kadar kaotik değildir mantıkta işin içine girmeye başlamıştır. pek çok şeyi sevgilinle öğrenirsin ve yaşarsın.

    iş hayatına atıldığında ise artık hayatın gerçekleri yüzüne daha sert çarpıyor demektir ayakların yere sağlam basmaya başlar. ne istediğini iyi bilirsin hatta daha önemlisi ''ne istemediğini''. yorucu bir ilişkiye ve aptal oyunlara tahammülün kalmamıştır. aşkı, sevgiyi ve daha önemlisi uyumu aramaya başlamışsındır. olgunlaşırsın gerçekten seveceğin birisini ararsın geceleri ve boş zamanlarında... kendini anlatabileceğin, beraber dünyayı gezebileceğin, hayata karşı elini tutabileceğin birisini sevmek istersin. 25 yaşından sonraki aşk bir anda olmaz lise aşkı gibi ya da üniversiteli sevgisi gibi değildir. 25 yaşından sonra aşk zamanla gelişir bir anda birisine bir şey hissedemezsin. detayları bilmen gerekir, zevklerini görmen gerekir, kendini nasıl ifade ettiğini bilmen gerekir. bu açıdan aşkın en kaliteli halidir ne istediğini bilen iki insanın birbirine kavuşma serüvenidir.

    bana göre 25 yaş sonrası aşk > üniversite aşkı > lise aşkı.

  • surekli bakistigim cook guzel bir kiz vardi. denize havuza sirf onun icin gidiyor sadece ama sadece derin derin bakisiyorduk. yasim o zamanlar 20 falan. havuzda olmadik hareketler yapiyor bur turlu beceremedigim ters taklalar atiyordum. ters takla sonrasi kafami suyun disina cikartir cikartmaz kafam baska yonde olsa bile hemen ona donuyor ve gozlerinde bana bakip bakmadigini, atlayisimi begenip begenmedigini anlamaya calisiyordum. neyse bir ogle vakti yine havuzda oldugunu gorup kosarak gittim. kendisi iki arkadasiyla birlikte suyu icinde havuzun tam kosesinda kenarlara tutunarak sohbet ediyorlar. birbirimizi gorunce gulumsedik ve ben acilisi yine ters taklayla yaptim(bu arada her atlayisimda sirtim suya sak diye carptigindan biber gibi yaniyor ama her seferinde sirtim biraz daha nasirlastigindan kelli aciya dayaniyordum). kafami bir kere cikartip nefes alip yine suyun icinden ona dogru yuzdum. ilk defa yapiyordum bunu. yani ona dogru ilk defa yuzuyordum. yuzerken bir taraftan bunu yapma diyordum kendime. cunku, nefesim anca yetecek ve onun oldugu kenarda su ustune cikacaktim. henuz onunla bu kadar yakinlasmaya hazir degildim. tam kenara geldigimde ani bir kararla su ustune cikmamaya karar verdim ve kenar duvardan destek alip(ayaklarimla kendimi itip) geldigim yone dogru yuzmeye karar verdim. fakat o da ne? bir duvarin bu kadar yumusak olmasi hic normal degil! er kisi olan 'gerizekali ben' o gucu duvar yerine kizin gobegimden aldigimi farkettim. resmen sevdicegimin gobegine cift tepik attim ve o saskinlik, utanc ve korkuyla hemen oradan uzaklasmak istedim. telasima telas aptalligima aptallik katarak guclu tekmelerimle yanindaki iki kizi ve yine sevdicegimi acilara surukledim. cirpindikca battigim bir bataklikti. nefesim bitmek uzere ben cikmak istemiyorum. caresizlikle cikip nefes alip gozyaslarimi gizlemek icin donup o tarafa bakmadan karsiya yuzdum havlumu aldim tam giderken baktim. evet ben kazanmistim. 3'unude dovmustum. sonradan kuzenimden ogrendigim kadariyla ciglik attirmisim hepsine. filmin sonu mu? bosverin!

  • kavitasyon ile ilk seansta 2 cm inceldiğini iddia edenlerle birlikte, aldığımız şehir fırsatı indirimiyle gittik. önce sauna ardından masaj en sonda kavitasyon yapılacaktı. kendini diyetisyen diye tanıtan gencecik hanım kızımız bizi ölçtü, tarttı bunları bir kenara yazdı. sonra sauna sonra masaj en sonda kavitasyon, çıktık tamam bitti herşey. bizi karşılayan hanım kızımız tekrar geldi.
    - nasıl memnun kaldınız mı?
    + sanki gevşedik biraz.
    - şöyle geçin lütfen (bel çevresini ölçeçek)
    - aaaaa 2 cm incelmişsiniz.
    + öyle mi? (karşısında aptal var sanki, ilk geldiğimizde gevşek gevşek ölçtü belimi şimdi sıka sıka ölçüyor, 2cm incelmişim.)
    - şimdi şöyle geçin lütfen (tartacak)
    + peki tamam.
    - siz lütfen basküle bakmayın.
    + nasıl yani?
    - aşağı bakarsanız kilolu çıkarsınız.
    + aaaaa ama siz iyice aptal yerine koydunuz bizi, aşağı bakma yukarı bakma. dalga mı geçiyorsunuz siz bizimle?
    - olur mu öyle şey hanımefendi.
    +olur olur, diyetisyenim diye birde bizi kandırıyorsun. nerden mezun oldun, hangi okul bunu öğretti sana?
    - şey ben liseden...
    + liseyi bitiren diyetisyen mi oluyormuş, ne okudun ne eğitimi aldın da bizi kandırmaya çalışıyorsun?
    - aslında ben kursa gittim...

    biz yaptırdık, sinirlenip geldik. sizler yaptırmayın böyle şeyler. geçin ayna karşısına, belinizi gevşek gevşek ölçün. sonra gidin bir duş alın gelin sıkarak tekrar ölçün belinizi, bakın nasıl inceliyorsunuz. birde tartılırken aşağı bakmayın, kilolu çıkarsınız, eşinizden dostunuzdan yardım alın bakın nasıl zayıflıyorsunuz.

  • 1885 yılında karl benz ilk arabayı icat ettiğinden buyana araba ile yapılabileceklerin sınırlarını zorlamanın hayalini kuruyoruz. bugün dünyanın en hızlı seri üretim aracı 490.48km/sa hızı ile bugatti chiron super sport 300+ (300+ 300mph'yi aşabilmesini temsil eder) olsa da bu hız, kara hız rekoru kırmaya çalışan sürücülerin ulaştıkları hızların yanında sönük kalmaktadır.

    bugatti chiron super sport 300+ 490.48km/sa'e ulaşırken

    kara hız rekoru denemelerinin öncüleri:

    1) la jamais contente
    17 ocak 1899'da 100 km/sa hıza ulaşan ilk araçtır. belçikalı camille jenatzy tarafından sürülmüştür. görsel

    2) ford 999 racer
    12 ocak 1904'te henry ford tarafından buz zemin üzerinde sürülerek 147 km/sa hıza ulaşmıştır. görsel

    3) stanley rocket
    26 ocak 1906'da fred marriot'ın sürüşüyle 205.5 km/sa ile rekoru kırmıştır. görsel

    4) fiat mephistopheles
    12 temmuz 1924'te 234.98 km/sa ile rekoru kırmıştır. sürücüsü ingiliz ernest eldridge'dir. görsel

    5) sunbeam 350hp
    malcolm campbell'ın sürdüğü araç 25 ekim 1924'te 242.63 km/sa ile rekoru kırmıştır. görsel

    6) babs
    28 nisan 1926'da 273.6 km/sa ile rekoru kırmıştır. sürücüsü ingiliz parry thomas'dır. görsel

    7) blue bird
    4 şubat 1927'de malcolm campbell ile 281.44 km/sa'e ulaşmıştır. görsel

    8) mystery (sunbeam 1000 hp)
    29 mart 1927'de henry segrave ile 322.95 km/sa ile rekoru kırmıştır. görsel

    9) golden arrow
    henry segrave'ın sürücülüğünde 11 mart 1929'da 372.46 km/sa ile rekoru kırmıştır. henry segrave 1930 yılında, henüz 33 yaşındayken su hız rekoru denemesi yaparken ölmüştür.

    10) blue bird
    malcolm campbell 24 şubat 1932'de 408.71 km/sa ile rekoru bir kere daha kırmıştır. video

    11) thunderbolt
    george eyston, 19 kasım 1937 yılında 502.12 km/sa ile rekoru geliştirmiştir. görsel

    12) railton special
    15 eylül 1938 yılında sürücüsü john cobb ile 563.6 km/saat hıza ulaşmıştır.

    13) spirit of america
    5 ağustos 1963'de 655.72 km/sa ile rekoru kırmıştır. sürücüsü craig breedlove'dır. video

    14) green monster
    5 ekim 1964'te 698.468 km/sa ile rekoru geliştirmiştir. aracı art arfons sürmüştür. görsel

    15) spirit of america - sonic 1
    craig breedlove bu sefer aracın yeni versiyonu ile 15 kasım 1965'de rekoru 966.57 km/sa'e getiriyor. bu rekorun kırılması için 5 yıl geçmesi gerekmiştir. sürüşü goodyear'ın reklamlarında kullanılmıştır. video

    16) blue flame
    23 ekim 1970'de gary gabelich aracı 1014.51 km/sa hıza ulaştırarak rekoru kırmıştır. video

    17) thrust2
    4 ekim 1983'de 1019,47 km/sa ile rekorun yeni sahibi olmuştur. sürücüsü richard noble'dır. video

    18) thrust ssc
    bugün dahi geçerli olan rekor 15 ekim 1997'de andy green'in sürücülüğünde tescillenmiştir. 1227.90 km/sa ile rekoru tescillenen araç bu denemesinden sadece 1 saat sonra 1240.77 km/sa hıza da ulaşmıştır. ancak tescillenen hızı 1227.90 km/sa'dir. günümüzde dahi 1,225 km/sa'lik ses hızını aşabilen başka bir kara aracı yoktur. video