hesabın var mı? giriş yap

  • islamcılık tarımdan sanayiye, üretimi yapılan her şeyi bitirdi.
    geriye yüzlerce yıldır orucu neyin bozup bozmadığını tartışan ortaçağ zombileri kaldı.

  • benim tavuğum evcildir diyen anadolu insanımıza kolaylık, kalan yolculara sakatlık çıkaracak karardır.

  • gezi'de dolar 1.70'den 1.90'a çıktı diye anamızdan girdiniz, bacımızdan çıktınız. şimdi 3.25, nerden başlayalım küfretmeye? o zamanlar kimse doların yükselmesi ekonomi için çok iyidir, çok de güzeldir geyiği yapmıyordu. ne oldu ha? ne oldu?

    ekonominin içine ettiniz mutlu musunuz akpliler?

  • memur-sen genel başkanı ali yalçın: "suriyeliler zamanında buraya gelip çanakkale geçilmesin diye şehit oldu"

    kaynak

    suriyelilerin bundan haberi var mı ?
    abi bu nedir ya, bu ne suriyeli sevdası, suriyeli çanakkale'de savaştıysa suriye diye bir devlet niye var ?

    edit: ali efendi memurların sorunları ne oldu ? enflasyon karşısında eriyen maaşlar için devletten ne talep edeceksin sen ondan haber ver.

  • kızım henüz 4 yaşında, 1 yıl önce gittiğimiz tatilde kendi yaşıtı olan pınar isminde başka bir kız çocuğu ile kaynaştı. sonra ayrıldık geldik. bu geçen 1 yılda, her gün, her oyunda kızın adını sayıkladı. "pınar'ı çok özledim.", "baba sen pınar ol", "pınar'la tatile gidelim" gibi cümlelerle artık hem vicdani olarak, hem de bıktığım için pınar'ı, yani ailesini sosyal medyadan bulmaya karar verdim. 2-3 ay pınar'ın babasının verdiği bilgilerle adamı aradım ve bir facebook grubunda buldum. mesaj attım. bizi hatırladılar ve evlerine davet ettiler. evleri dediğim, ha şurası değil, bana 300 km uzakta. kızımı kırmamak için, hadi dedim gidelim. bir cumartesi yola çıktık. çok heyecanlıyız, kızım 1 yıldır özlediği pınar'la kavuşacak, acaba hatırlayacaklar mı? derken bizi kapıda karşıladılar, pınar gülerek defne'ye bakıyor. defne o sırada kucağımdaydı ve kulağıma yanaştı.

    - baba, pınar bu değil!

  • adrenalin bağımlılarını her gün bir araya getiren mekan.

    ne zaman bir ortamda adı geçse gözlerimi kısıyorum, uzaklara bakıyorum ve şu hikayeyi anlatıyorum:

    bir yaz günü ben ve heyecan tutkunu arkadaşım, yine 500t'nin nabız hoplatan atmosferinde tem otoyolunda rüzgarla yarışıyorduk. şoför, profesyonelliğin ve yılların getirdiği tecrübenin verdiği özgüven ve karizmayla yağ gibi makasa giriyordu sağlı sollu. ben ve arkadaşım ise şofürün hemen arkasındaki ikili koltukta, bu seferkinin diğerlerine benzemediğini çoktan anlamıştık ve haklılığımızı 3 dakika sonra ön konsoldan gelen kıvılcımlar pekiştirecekti. akbil cihazının hemen altında bulunan kapaklı bölmenin kenarındaki açıklıktan gelen ışıklarla adrenalin tavan yapmıştı. tam o anda şoförün ağzından şu kelimeler döküldü:

    - muharrem araba alev aldı.

    ardından otobüste oluşan o inanılmaz heyecan dalgasını anlatmam mümkün değil. herkes verdiği paranın, bastığı akbilin karşılığını fazlasıyla almış olmanın tatmini içinde sağa sola kaçışma hazırlığına başlamıştı bile. o sırada arka sıralardan gelen ve neden otobüste olduğunu kimsenin bilmediği 3. bir iett görevlisi sessizce yaklaştı, tem otoyolunun ortasında duran otobüsün alevini söndürdü ve aynı gizemle geri gitti.
    500t ahalisi, kahraman şoför ve muavin muharrem ile birlikte yanık kablo kokusu eşliğinde topkapıya doğru yoluna devam etti.

  • gemicilik/denizcilik kuralları işlediğindendir.

    ikisinde de kaptan tam sorumludur.

    uzay da uluslararası sular kabul edilir. ve uluslararası sulardaki kanunlar temel anlamda uzayda da geçerlidir.

  • başlık: matematikdeki mantık hatası

    1. şimdi beyler matematikde oran oranti diye bi olay var
    mesela
    1 işçi bir işi 10 saate yaparsa
    2 işci 5 saatte yapar deniliyor
    bir işcinin 1 yılda yaptıgı işi (ccc 31536000 saniye yapar ccc)
    31536000 tane işçi 1 saniyedemi yapar

    14. 280 tane karıyı sikip ertesi gün baba olnak gibi bişi

  • yanlış soru. çekiyor.

    bak şimdi, troll falan demeden anlatıyorum. kütle çekim kuvvetini f = g.m1.m2 / d^2 ile hesaplıyoruz. yani etkileşimde bulunan iki cismin kütlelerini evrensel çekim sabitiyle çarptıktan sonra, iki cisim arasındaki uzaklığın karesine bölüyoruz.

    evrensel çekim sabitinin değeri, mks sisteminde 6.67 × 10^(-11)

    google'dan ortalama ağırlıklara şöyle bir baktım. bir karpuzu uç değer sayılabilecek şekilde ortalama 7 kilo alalım ki çekim gücü en yüksek olsun. elmayı da büyük boy seçip ortalama 150 gram alalım. bu da kilogram olarak 0.15'e eşit.
    şimdi formülde, pay kısmında bulunanların hepsini çarparsak yaklaşık 7 x 10^(-11) çıkar. aradaki mesafeyi de küçük alalım ki sayının tamamı en büyük olabilsin. mesela aralarında 1 cm olsun. mks sistemi gereği metreye çevirirsek 0.01 eder. karesini alırsak ve ilk bulduğumuz değere bölersek elde edeceğimiz son sayı 7 x 10^(-7) olur. yani 0.0000007 newton. karpuzun elma üzerindeki kuvveti bu kadar. elma da karpuza buna eşit ama bununla zıt yönlü bir kuvvet uyguluyor. yalnız bu esnada ikisi de yeryüzü tarafından aşağıya doğru, daha büyük bir kuvvetle çekiliyorlar. dolayısıyla elmanın, dünyanın çekim kuvvetini yenerek karpuza doğru gitmesinin imkânı yok.

    evet, huzura erdin mi bunu öğrenerek sayın yazar?

    edit: bir arkadaş entry'de ciddi bir hata olduğunu ve kütle çekimini bir mıknatısın kolayca yendiğini söylemiş. aslında söylediği "kütle çekim en zayıf kuvvet" gerçeği, benim söylediğimi çürütmez, destekler. elektromanyetik kuvvet, kütle çekim kuvvetinden güçlüdür ama karpuz ve elma manyetik özellik göstermez. dolayısıyla kütle çekiminden daha ağır basan bir etkileşimleri yok. muhatap oldukları ve yenmeleri gereken makro boyutlu tek temel kuvvet kütle çekimi. bu durumda bileşke kuvvete bakarız. o da yer çekimi lehine olur.

    sürtünme zaten her türlü harekette hesaba katılması gereken bir şey ama başlığın konusu bu iki cismin birbirine çekim kuvveti uygulamadığı iddiası olduğuna göre daha derin hesaplar yapmaya gerek yok bence.