hesabın var mı? giriş yap

  • ruyada büyülü bir lavobanın oldugu söylenir, farkında olmadan onun karsısında elimi yıkamaya calisirken, yalnızca kötü seyleri söyleyen lavobadan sesler gelir. 'sen cok kötü bir hastalıga tutuldun, çaresi yok, 'tursu kanseri' oldun (?) ölüme mahkumsun, yavas yavas öleceksin' der ve sular kesilir. muslukları tekrar cevirmeye calıssam da nafile hic bir seye yaramaz. derken ağzımdan burnumdan kanlar boşanır ve garip şekiller çıkar ortaya. garip odalarda bu sekillerle karşılasıp kurtulma umidiyle ugrassam da sonunda anlarımki nafiledir cırpınmam. kollarımı acıp goge dogru ceviririm tum vucudumu. vucudumdaki tum kan bosanır o an. sıcaklıgı hissederim yalnızca derken uyanırım..
    (not: uyumadan önce tursuyla hic bir iliskim olmamıstır)

  • iki-uc hafta evi hic supurmeyip sonra temizlik esnasinda elektrik supurgesinin yerden cektiklerinin borudan gecerken cikardigi citirtilari keyifle dinlemek.

  • 1 dakikamı ayırıp bunu okuduğum için kendimden nefret ettim şu an.

    olmamış 1/10.

  • o da bir şey mi!

    fındık, incir ve kayısı üretiminde dünya 1.
    antep fıstığı üretiminde dünya 2.
    ceviz üretiminde dünya 4. süyüz.

    ama halkımız bunların tadını unuttu maalesef. sebebi, yanlış politikalar sonucu liranın değersizleşmesi ve sonucunda alım gücünün azalışı. hepsi ihracata gidiyor.

  • öncelikle (bkz: #140710271)

    amk uçan sineği bile ekrem'den bilecekleri kırk yıl düşünsem aklıma gelmezdi.

    lan bu neyin kafası. adamlar ne yapsın. ellerinde havluyla akşama kadar sinek mi kovalasın?

    vay amk.

  • aşırı gerçekçi bir bilgisayar oyunu. yapay zekası o kadar gelişmiş ki karakterler bile gerçek olduklarını düşünüyorlar. uygarlıklar kuruyorlar, maden işliyor, ticaret yapıp, teknoloji geliştiriyorlar. hatta bazıları onlarla oynayan oyuncuya tapıyor bile. oyunun da belli sınırları var tabi. mesela oyundaki harita dışına çıkınca nefes alamıyorlar. ilerlemeleri çevresel koşullardan dolayı aniden güçleşiyor. bunun nedeni oyunun sınırlarına ulaştıklarında aslında tümüyle kurgusal bir evrende yaşadıklarını öğrenip umutsuzluğa düşmelerini engellemek. oyuncu arada canı sıkıldığında doğal afet falan gönderip eğleniyor. tam tersi karakterler birbirini öldürmeye çalıştığında anında kitap, peygamber falan geliyor. eldeki peygamber upgrade'i bitince fetullah, cübbeli falan gönderiyor. aslında farklı ülkelerin ve kıtaların farklı oyuncular tarafından yönetildiği multiplayer bir oyun da olabilir bu (mesela amerikanın sahibi iyi oynuyor). ama ne olursa olsun oyuncu bir gün oynamaktan sıkılacak ve fişi çekip tatile, kız arkadaşına falan gidecek.

    (bkz: işte biz o gün tükeneceğiz)

    edit: aklıma şimdi geldi de zaten dna'mız da kodlama şeklindeydi dimi lan? valla bizi çok pis kodladılar olum, demedi demeyin.

    kaynaklar:
    (bkz: the sims)
    (bkz: truman show)
    (bkz: matrix)
    (bkz: age of empires)
    (bkz: kıçım)