ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
gelmiş geçmiş en felsefi söz
-
umut kötülüklerin en kötüsüdür, çünkü işkenceyi uzatır. *
yaran facebook durum güncellemeleri
-
"şimdi yatayım da, sabah erken kalkar yine yatarım"
9 kasım 2020 yeni maliye bakanı
-
damattan yüzü gülmeyen şahsım oğlunda karar kılabilir.
(bkz: ya hak)
vestel'in ithal telefonlar için vergi talep etmesi
-
ithal telefonlara ilave vergi talebi yerine, yerli telefon üretiminde vergi indirimi, satışında vergi indirimi, vs gibi bir talep olsa daha az irite edici olurdu. rakip ürünlerin fiyatının arttırılmasını talep eden bir firma, rakip ürünü kullanmak isteyen kullanıcıları çekemez. geri teper..ama daha ucuza satmanın yolunu bulursa, sırf ucuzluğundan alacakları çekebilir..
veya devlet kurumlarında falan yöneticilere telefon alınıyorsa, yerli mecburiyeti getirmek de bir çözüm. ya da bunun gibi şeyler..
yerli üretim desteklensin..ama yöntem bu değil.
korku filmlerinde sağ kalma rehberi
-
korku filmlerinde monolog öldürür. kendi kendinize konuşmaya başladınız mı öldünüz demektir. "hadi çocuklar şakanın tadı kaçtı artık çıkın ortaya" diyip sağ kalabilen olmamıştır, tıpkı kazık kadar adam olup "dur şuraya saklanayım da şunların aklını başlarından alayım" diyenlere rastlanamadığı gibi. öyle şaka mı olur lan ilkokul mu burası?
karanlık bir ormanda yürüyorsanız "kim var orada" sorusunu sormanız da salak bi monolog örneğidir. gecenin köründe sinsice ortalıkta dolaşan adamdan ne hayır gelir? kimse kim lan sana ne dümbük. kaç git işte. karanlıktan bi sesin "benim ben, maria sharapova, tenis topum ormana kaçtı da onu arıyodum" demesini mi bekliyorsun?
bi de ismiyle arkadaşı aramak vardır, o da ayrı bi dallamalık örneğidir. gece vakti çıkın evden dışarı, sevgilinizin adını söyleyip durun. ulan o sevgili azıcık adam olsa zaten gelir bulur seni. "bill? sen misin? bill, orada mısın?" haa evet bill orada, afedersin deli sikmiş bill'i, çıkmış gecenin köründe çalı çırpının arkasına saklanmış sana bakıyo. ulan bunu görünce benim bile öldüresim geliyo seni, katil naapsın?
neden köpekleri severken inekleri yeriz
-
mantıklı bir argümanla eleştirilmeyen soru, cevap verilmeye layık bulunmayabilir ama soruyu sormayın denemez. benim cevabım "şu an et yediğime göre köpekleri yiyen bir kore veya çin kültürü içinde sosyalleşseydim, köpekleri de yiyor olurdum herhalde" olacaktır. bu yine de köpekleri veya inekleri sevmemek anlamına gelmiyor son derece manyakça bir şekilde. ayrıca inekler de fevkalade sevimli canlılardır, güzel gözleri hatta uzun süre süt ineği veya tarlaya koşum için beslenen sığır olarak sahip olunduğunda, yani birey olarak tanındığında, karakterleri ayırdedilebilir, yaşlanan inek/sığır ilçede pazarda kasaba satıldığında sahibinden ayrılma anında göz yaşı bile döker.
kısacası etoburluk insanların hayatta kalma mücadelesi verdiği dönemlerden kalmış, şu an ölüm kalım derecesinde mecburiyet olmasa da beslenme açısından elzemliği tartışmalı bir alışkanlık ve kısmi bir tercih. bunun gelişmiş sinir sistemi hafızası olan varlıkları katletmeden çaresini bulmak lazım. muhtemelen 50 yıl içinde o noktalara da gelinir.
et döneri yan çevirince cağ kebap olma saçmalığı
-
debe editi: #115674846 afiyet olsun.
cag kebabi %100 kuzu eti veya oglaktan yapilir.
doner cogunlukla dana + kuzudan yapilir dana eti baskindir.
cagda kiyma olmaz.
bazi yorelerde donere kiyma konur bazilarinda direkt kiymadan yapilir.
cag kebabinda reyhan olur.
donerde olmaz.
doner tam pismis olarak servis edilir.
bu yuzden dik olarak takilir ve yagini daha az kaybeder.
kuzu eti zaten cok yagli oldugundan yagini kaybetse de lezzetinde eksilme olmaz.
birinin dik birinin yatay olmasinin sebebi budur. eskiden doner de yatay yapilirdi ancak eti kuru oldugu icin sonradan dik yapilmaya baslanmistir.
hatta bu konu hacivat karagöz neden öldürüldü filminin ufak bir sahnesinde irdelenmistir.
ayrica;
cag kebabinin pisirmesinin bir kismi siste donerek bir kismi ise cag ya da bico adi verilen porsiyonluk sislerde yapilir.
cag cok yedirtir.
doner bir yerde tikar.
ikisinin tadi size ayni geliyorsa kotu bir haberim var;
muhtemelen tat alma duyunuzu kaybettiniz, korona oldunuz.
yaran diyaloglar
-
bu sabah minibüste en arkada oturan iki arkadaştan duyduğum diyalogtur.
-yağmur yağıyor
+yağsın banane amk.
2 dakika sonra..
-işe geç kaldık
+kalalım sanki çok önemli insanlarız amk.
güvenle kaldır yerine flash diski çekip alan insan
-
bana okuduğum bir sözü anımsatmış başlık
(bkz: life is too short to remove usb safely)
yani diyor ki amerikan dayılar, hayat usb'yi güvenle kaldırmak için çok kısa.
bana şimdi o tabelayı buldurmayın üşendim.
edit: üstad drdolantin üşenmemiş gönderdi sağolsun görsel
debe editi: qızlar eqlemesin.