ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
abdullah gül'ün mavi ekran verdiği an
-
ilgili videonun 1:41 anında danimarka basbakani'nin "abdullah bu ne diyo amk?" bakisi ve abdullah gul'un "olm ne sandin ulke ulke degil ki xd" seklindeki yuz ifadesi ile klasikler arasina girmis efsane olay.
15 nisan 2019 notre dame katedrali yangını
-
empati yoksunluğu nedir?
empati yoksunluğu, aynı yangın ayasofya'da çıksa "allah'ım ne olur yangın bir an önce sönsün" diyecek insanların, aynı yangın paris'teki bir kilisede çıktıktan sonra "daha 2 gün önce oradaydım şansa yaşıyoruz" diye espri yapmasıdır. işte bu yüzden empati çok önemlidir. bizim gibi empati yoksunu toplumlar, asla gelişemezler.
yalnız yaşamanın öğrettikleri
-
yemek yapiyorsun, yiyorsun, artiyor, sonra onu yemek istemiyorsun mesela tekrar. baska bir sey cekiyor canin. iste oyle zamanlarda, artan yemegi bir kaba bosaltip, buzluga attiginda, istersen bir hafta sonra cikarip isit ye tadi degismiyor. hem cope dokmemis oluyorsun, hem ayni yemegi yapmak icin tekrar ugrasmiyorsun.
yalniz bu dondurup, sonra isitip yedigimiz yemek yine artarsa, o zaman tekrar dondurmuyoruz. bir yiyecek bir kere dondurulur, bir kere cozdurulur. ikincisi olmaz. deli gibi mikroorganizma urer, zehirlenmeye kadar gider, tehlikelidir.
ek: queen of the damned uyandirdi. ufak kaplara bolup dondurursan en temizi, diyerek... yemin ediyorum aklima gelmemisti bu. her seferinde ''tekrar donduramam, o yuzden hepsini bitirmeliyim'' diye kendimi paraliyordum. gerizekaliysam demek ki...
millet ittifakı'nın erzurum'da tokadı yemesi
-
o tokat dediğin şey milletin iradesine yapılan bir saldırıdır.
(bkz: engelle)
(bkz: başlıkları engelle)
edit: sanırım başlık sahibi yazarla aynı fikirde olan ve mesaj gönderen bir çaylağı da görsel olarak ekliyorum ve takdiri size bırakıyorum sayın yazarlar.
görsel
emre bukağılı'nın suç duyurusuna bakanlıktan ret
-
yeaaahh gururla karşınızdayım sayın sözlük ahalisi.
olay şu:
"sedat kapanoğlu ve 40 kişiye hapis talep edilmesi" başlığına konu davada ali emre bukağılı sözlük yazarı olan müvekkilim hakkında da şikayetçi olmuştu. detayları geçiyorum. duruşmada beyanım aynen şuydu:
"efendim bu beyanımın özellikle tutanağa geçmesini istiyorum. çünkü buna da dava açabilirler. "müvekkilim felsefecidir, müvekkilimin yazdıklarını anlayacak entelektüel birikime ve donanıma sahip olmayanlar tarafından söyledikleri yanlış anlaşılarak hakkında suç duyurusunda bulunulmuştur."
sonrasındaki diyalog da şuydu:
ali emre bukağılı'nın avukatı: tutanağa geçsinnn!!!! tutanağa geçsinnn!!!!
avasas: ben de zaten tutanağa geçmesini istiyorum:)
işte bunun için suç duyurusunda bulundular. beyefendiye hakaret etmişim, cahil imasında bulunmuşum. kendisi mühendismiş, yüksek lisans yapmış bla bla. suç duyurusu üzerine savcılık benden yazılı bilgi aldı ve dosyayı soruşturma izni için adalet bakanlığı ceza işleri genel müdürlüğü'ne yolladı. işte bugün aldığım bilgiye göre, bakanlık soruşturma izni talebini reddetmiş.
şimdi ben ne yapayım? bu muhtereme 1 kuruşluk sembolik manevi tazminat davası mı açayım?
sandra blokları
-
otoparkları marlon brandaları ile kaplıdır.
31 bin liralık bisiklet
-
amk şöyle ilanlarda eşşek kadar "kargo bedava" yazmıyorlar mı, ifrit oluyorum.
30 bin lira verip bisiklet alıyorum, kargo bedava diyon hacı ya. vereyim 200 lira daha sus.
8 kasım 2016 abd başkanlık seçimleri
-
5 kere daha ''abd'yi başkanlar değil sistem yönetir'' yazılırsa 2 aday da seçimden çekilecekmiş.