ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
kürtçe
-
abd'de böyle eski kafa amerikalılar vardı. biz türkçe konuştuğumuzda bizi uyarır "burada ingilizce konuşacaksınız burası amerika!" derlerdi. demeye cesaret edemeyenler de garson aracılığıyla bize uyarı yollarlardı (bkz: arby's/@ssg). normalde varlığından haberimizin bile olmadığı bu insanlar bir anda gözümüzde cahil, ayrımcı ihtiyarlara dönüşürlerdi. aklımızda öyle yer ederlerdi. ama abd'deki fark oranın cahilinin baya yaşlı olmasıydı. biz ise türkiye'de o cahil ihtiylarların gençliğine denk geldik şansımıza. neyse iki üç kuşak sonra biterler herhalde.
ekşi itiraf
-
*ilişkilerimde acaip istikrarlıyım. nasıl başlarsa başlasın her seferinde terk edilmeyi başarabiliyorum.
*kimseden vazgeçemedim, her terk eden adamı özlüyorum.
*tek sevdiğim adamı, eski gerçek sevgilimi unutmaktan çok korkuyorum, onu beklemek hayat amacım gibi çünkü. unutunca kimsesiz ve yalnız hissetmekten korkuyorum. çok hastalıklı bir düşünceymiş bu.
*ilk kez yirmi üç yaşında öpüştüm, gerçekten aşık olduğum adamdı, o adamla evleneceğimi sanmıştım, (aptallık) terk edince döner sandım, şimdi nişanlanmış istisnasız her gün açıp nişanlısıyla fotoğraflarına bakıyorum, dönse istemem, ama içim acıyor yine de. iki yıl oldu. kız da aynı motora benziyor.
*her ilişkimden sonra pişman oluyorum, hiç iyiki demedim.
*aşık olduğum üç adamın da ismi aynı (hep istikrar)
*neredeyse hergün ağlıyorum. zorlanıyorum yaşamakta. ama öyle mutlu görünüyorum ki, korkuyorum kendimden.
*yeni doğan bebekleri görünce hep ağlıyorum, nasıl bir hayatı olacak kimbilir diye, çekeceği acıları düşünüp...
*çok sevgilim olmadı ama hiçbiriyle bir tek fotoğrafım bile yok. çünkü hiçbirisi fotoğraf çektirmeyi sevmezdi, hep öyle söylerlerdi. ama başkalarıyla kare kare fotoğraflarını görüyorum zaman sonra. bunu hak etmek için sadece her seferinde seviyorum.
*etrafımdaki anneler, ya da teyzeler beğenip birileriyle tanıştırmaya kalktıklarında kendimi çok beceriksizmiş gibi hissediyorum, özellikle bu yüzden bu tarz ilişkilere gelemiyorum.
*yazdıklarımı okuyunca kendime acıdım.
iki kurşun problemi
-
cevabı şudur:
eğer yeniden çevirmesini isterseniz, dolu gelme olasılığı: 2/6 = 1/3
eğer çevirmeden sıkmasını isterseniz, dolu gelme olasılığı: 1/4
şöyle ki:
i=ilk sıkılan, b=boş, dolu=d
ilk sıkılanın boş geldiğini bildiğimizden elimizde kalan olasılıklar şu şekilde:
idd (öldün)
ibdd (yırttın)
ibbdd (yırttın)
ibbbdd (yırttın)
eğer olasılık hesaplarına güveniyorsan, çevirmeden yeniden sıkmasını istemelisin.
ayrıca kurtulun artık şu facebook soruyormuş, google soruyormuş klişelerinden. yıl oldu 2015.
edit: 1/4 değil, 2/5 diye mesaj atanlar oluyor. eğer siz de böyle düşünüyorsanız kurşunların ardarda olduğu koşulunu gözardı ediyorsunuz.
genelkurmay başkanını tokatlamak
-
shaquille o'neil tarafından yapılabilecek eylemdir.. e tabii benimki çavuşsa onunkine g.kurmay başkanlığı yakışır..
(bkz: herkes rütbesini bilecek)
en karizmatik ad soyad kombinasyonları
-
(bkz: eyüp sabri tuncer)
ali koç'un tayyip erdoğan'a gülmesi
-
bayramda, malın bayrak taşıyanı akrabalarını dinlemek zorunda kalan gençlerin gülüşünü hatırlatır.
justin bieber
-
tipik bi akp vakası.
sen nefret ediyosan, ben nefret ediyosam, kim seviyo lan bunu?!
facebook twitter instagram kullanmayan erkek
-
erkeğin özüdür. olgundur. ağır başlıdır. liseli değildir.
hayatını paylaşma, göz önünde olma ve beğenilme kaygılarından uzakta yaşar. anı yaşar. anı telefonu, kamerasıyla değil, gözleriyle doya doya zihnine kaydeder.
ekşi itiraf
-
bugun salkım domates alırken yükte hafif çeksin diye saplarini kopardim. artik ben de ev ekonomisinden anlamaya basliyorum galiba. domatesin 4.5 lira olduğu bir dünyada cocugumu aç komaktan korkuyom. burcumu degistirsem faydası olur mu acaba?
tayyip bey izin verirse tv'de tartışırım
-
(bkz: ben bilmem beyim bilir)